RSS Besleme

Tag Archives: kedi bakımı

Meltem’in Bebek Kedi Rehberi

Posted on

little-cute-kitten-shoot-of-the-millenium-1-1

Selam kedici dostlarım, bu hafta arkadaşımın sokakta bulup misafir ettiği 3 aylık bir bebek kediciğe el birliği ile yuva bulduk. Bebiş kediyi sahiplenecek olan kişi bugüne kadar hep köpek bakmış, daha önce hiç bir kedi ile hayat arkadaşı olmadığı için bazı soruları vardı ona cevap yazmak adına bir yazı yazmak istedim hem de buraya da eklenmiş olsun ve ihtiyacı olan evine ilk kez bir kedicik gelecek olan birileri okuyup yararlanırsa da hoş olur diye düşündüm….

Başlıkta özellikle Meltem’in Bebek Kedi Bakımı diye yazdım çünkü benim kişisel fikrim olan önerileri, ihtiyaçları ve memnun kaldığım ürünleri içeriyor yazı… Elbette bunlar değişebilir ama asgari müşterekte iyi bakacaksak öncelikle neler almalıyız neler etmeliyiz az biraz toparlayan bir liste olsun istiyorum…

Bu yazı haricinde bir de daha minik annesiz kalan bebek kediler için başka bir bakım rehberi de ilerleyen zamanlarda yazabilirim çünkü o bambaşka farklılıklar ve öncelikler içerecektir bu 3-4 aylık olmuş anneden ayrılmış bulunmuş vs… Kendi popişini az biraz doğrultmaya doğru giden standart bir bebek kedi için yazılmıştır 😉

Neler Almalıyız?

Maddi imkan varsa ooohoo coşarız da coşarız burada ama öncelikle bi olmazsa olmazlar listesi yapayım…

  1. Kum kabı ve bebek kediler için bence en uygun ve sağlıklı konforlu olan ince taneli bentonit kedi kumu. (Kristal kumların kanserojen olduklarını düşündüğümden önermiyorum. ( Bu konuda önereceğim marka kokusuz ve tozsuz olduğu ve tuvalet kokusunu başarılı bir şkeilde yok ettiği için Tİgerino)
  2. Bebek kedi için uygun olacak kaliteli ve doğal bir kuru mama ve beraberinde aynı kalitede bebek kedi yaş maması. ( Bu konuda Brit Care Kitten, Hills Ideal Balance Kitten veya Royal Canin Kitten öneririm ve elbette yine aynı markaların bebek kedi yaş mamalarını)
  3. Bebek kediler her ne kadar öncelikle sahiplerine ve ev halkına sarılıp sokulup mırrlayıp uyumayı ve zaman geçirmeyi yakın olmayı tercih etseler de evde rahat rahat kıvrılıp uyuyabilecekleri onları sicak tutacak yumuş yumuş bir kedi yatağı olmasını da severler… Bebek kediniz annesinden henüz yeni ayrıldığı için onun duygusal ihtiyaçlarına da hitap edebilmek adına yumuş bir kedi yatağını listeye ekliyorum…. Elbette binbir türlü kedi yatağı var piyasada ama özellikle bir bebek kedi için içerisine girip hafifçe saklanabileceği sığınağı gibi hissedebileceği yarı kapalı bir model daha uygun olabilir diye düşünüyorum hem uyku hem saklanma ihtiyacına yönelik… Örneğin şöyle bir şey http://www.zooplus.com.tr/trixie-kedi-kopek-pelus-yatak-leopar
  4. Bebek kediler diğer tüm canlıların bebek versiyonları gibi enerji küpüdürler ve oyun oynamaya bayılırlar… Hayatının en oyuncu döneminde olan bu tatlışlar için petshoptan bir grup farklı nitelikte oyuncak almak süper olur.. Hem kendi oyunları ile oynmaya yönlendirirseniz ve onunla birlikte kedi oyuncakları aracılığı ile oynarsanız evdeki eşyalarınıza salça olma durumu da nispeten azalabilir…Mutlaka bir kedi oltası, yorgun günlerinizde koltuğunuzdan kalmadan deliyi coşturabilmek için bir kedi lazeri :), birkaç renkli top, ışıklı, sesli zıplayan hoplayan sallanan türde çeşitli birkaç oyuncak onu epey meşgul edecek ve keyfini yerine getirecektir.. Şöyle söylemeliyim bir kedinin hayatı boyunca oyuncakların hakkını vere vere onlarla oynadığı nerdeyse tek dönem bebekliğidir.. Bu dönem sizin için de izlemek açısından oldukça keyifli geçecektir..Bu fırsatları değerlendirin 🙂 Örnek olarak kedi oyuncaklarına şuradan bakabilirsiniz http://www.zooplus.com.tr/kedi/kedi-aksesuarlari/kedi-oyuncaklari  veya şurada da ilginç oyuncaklar oluyor http://www.petza.com.tr/Kedi-Oyuncaklari-ve-Eglence,LA_124-2.html#labels=124-2
  5. Kediler, tırnaklarını bileme ihtiyacı içerisinde olan canlılardır.. O nedenle onu doğru yerde tırnak bilemesi için en baştan yönelndirebilirseniz bir daha rahat edersiniz.. Hem tırnaklarını bilemesi hem de üzerine çıkıp hareket etmesi ve oyun oynaması hatta yatıp uyuması için önerim çok katlı bir tırmala ünitesi almanızdır. Tek bir sopa şeklinde afedersiniz düdük gibi tırmalama ürünleri satılıyor.. Bu ürünlerden kedili hayatım boyunca ilk başlarda elbette en az 2-3 tane ben de almışımdır bir naneye yaramıyorlar ve kullanılmıyorlar bence zaten çok da bir amaca sahip değiller… Ama biraz daha paraya kıyıp dediğim gibi çok katlı bir tırmala ünitesi alırsanız kediniz bunu çeşitli ihtiyaçlarını gidermek için hayatı boyunca kullanacaktır. Örnek ürünler mesela http://urun.gittigidiyor.com/evcil-hayvan/miss-cift-katli-kare-yuvali-kedi-tirmalama-235535582  ve mesela http://www.zooplus.com.tr/wild-panther-tirmalama-agaci
  6. Bebek kedilerin olmaları gereken bir dizi aşı vardır ve veteriner ziyaretleri bu nedenle fazla olur, onu güvenli bir şekilde taşımak için mutlaka kaliteli emniyetli bir taşıma kabı almanızı öneririm. N eyazık ki etrafta çok fazla veterinere götürürken kucağımdan kaçtı, ameliyat oldu eve götürürken kutudan atladı gibi kayıp kedi ilanları var açıkçası burada bence kedinin sahibi son derece suçlu gerekli önlemi almalılardı diye düşünüyorum. Kapısı düzgün kapanan iyi bir pet taşıma çantası uzun yıllar kullanacağınız bir ürün olacaktır.. Çanta gibi olanlardan kısa ziyaretler için de belki sonra alırsınız ama benim ilk önerim arabada da daha emniyetli olması açısından çarpmalara vs ye daha dayanıklı olan box tipi kutular.. Hayvan içeride kendini güvende hisseder, havasız vs kalmaz ezilip büzülmez paşa paşa oturur diye bu modellerden öneriyorum. Bunun basit olanları da çok lüks olan tipleri de var artık orası bütçeye bağlı elbette. Bir önek vermek gerekirse http://www.zooplus.com.tr/kedi/kedi-mamasi-ve-kumu/yavru-kedim-hos-geldin/petshop/tasima-cantalari
  7. Bebek kedinizin bünyesini desteklemek adına öğün olarak değil de arada ödül ve vitamin minvalinden ona kedi sütü vermeniz yararlı olacaktır. Bunu sadece birkaç ay yapsanız yeterli olacaktır. Kuru mamasını yaş mamasını yemesine öncelik vermeli, haftada 2 kez diyelim ona keyif bağışlamak adına petshoptan satın alacağınız minik kedi biberonları ile veya tercihe bağlı minik bir tabağa koyarak  yarım kahve  fincanı kadar taze kedi sütü hazırlayıp içirebilirsiniz. Fazlası bağırsaklarını bozabilir dikkat. Ben Gimpet markasının ve Beaphar markasının kedi sütlerini kullanmıştım ve öneririm. Özellikle annesiz kalmış az beslenmiş yavruların büyümesini hızlandırıyor. Ayrıca bebek kedinize şöyle bir vitaminli ödül macunu da zaman zaman verebilirsiniz https://www.petlebi.com/kedi-urunleri/gimpet-baby-paste-yavru-kedi-vitamin-macunu-50gr.html
  8. Her kedi kendini yalayarak temizler. Tükürüklerindeki özel antiseptik maddeler gerçekten de bu işlem sonucunda tertemiz yapar onları. Bu yalanma ritüeli esnasında bol bol tüy yutarlar, eh bu tüyleri haliyle bir yerden de çıkartmaları icap eder ya kusarlar ve İngilizce hairball olarak tabir edilen tüy topağı kusarlar ya da dışkıları ile çıkarmaları için biz yardımcı olur ve haftada 2 kez malt macunu veririz böylece kusmamış olurlar ve ekstradan lif alarak bağırsak sağlıklarını da korumuş olurlar. Her kedi sahibine önerilen bir üründür benim kullanıp memnun kaldığım marka ise https://www.petlebi.com/kedi-urunleri/gimpet-kediler-icin-malt-soft-extra-20gr.html Tadı çok güzel olduğundan bu da ödül gibi gelecektir ama çok vermeyin ishal olmasın. 1-2 cm haftada bir kez yeterli olacaktır diye düşünüyorum bebeklere..
  9.  Bebek kediler de tıpkı insan bebekler gibi diş değiştirirler. Pek çok insan ise bu durumu bilmez 🙂 Kediler 2-6 ay arasında bebeklik dişlerini bir bir döker ve yerine yeni dişlerini çıkarırlar. Bu esnada ise bebekler gibi aynen dişleri çok kaşınır, diş etleri hassaslaşır belki arada huysuzlanabilirler.. En önemli gösterge ise ısırmalı oyun isteğidir. Kediniz bol bol ısırmalı oyunlar oynama heveslisi ise anlayın ki diş etleri kaşınıyor ona bu konu için özel yapılmış oyuncaklardan alıp yardımcı olabilirsiniz, elbette biraz da bu dönemin geçmesini beklemek gerekiyor yani zaman… Ama zaman geçerken ısırmayı bir ihtiyaçtan çıkarıp bir alışkanlığa döndürmemesine dikkat edilmeli… Bebek haliyle ısırıp acıtmayan dişler büyüyüp de aynı şeyi yapınca canınızı sıkabilir o nedenle önelmi baştan almalı ısırmalı oyunları minimumda tutmalı onu ısırma isteği için kedi oyuncakları aracılığı ile oynatmalı elinizi ısırmasına izin vermemelisiniz. Mesela bebek kedilerin dişleri için teskin edici bir oyuncak örneği http://www.petza.com.tr/Kedi-Nanesi-Doldurulabilen-Solucan,PR-1368.html  ve bir de soğutulabilen kumaş kedi oyuncaklarını da tercih edebilirsiniz rahatlatmak için…

Evet bunlar satın alabileceğimiz önerdiğim şeylerdi şimdi gelelim evi hazırlamaya…

c442887ca2380ccf83818f7c6c56069c

Bebek kediler adı üzerinde bebekler ve çook yaramaz, meraklı ve hareketliler…

1.Öncelikle bebek kedi hızı diye bir şey var o nedenle tüm ev halkı bu konuda uyarılmalı fırt oradan fırt buradan çıkabilen minnoşun üzerine basmamak için dikkat edilmeli..

2. Evdeki elektrik kablolarına çook dikkat edilmeli mümkünse kamufle edip saklanmalı çünkü nedense tüm bebek kedilerde bir kablo ısırma huyu oluyor ve elbette çook tehlikeli!!!!

3. Evde arasına girip sıkışıp kalacağı boşlukları, aralıkları tespit etmeli ve önlem almalısınız…

4. Evde tek başına kaldığında kendini tehlikeye atabilir mi gözüyle bir tarama yapın evinizde ve gerekli gördüğünüz önlemleri alın mesela kediler boncuk, düğme, minik iplikçikler gibi şeyleri yutmaya çok meyillidir meraktan…Bu tip şeyleri ortada açıkta bırakmayın çünkü yutarsa bağırsakları tıkanabilir ve bu ölümcüldür…ya da çook büyük bir ameliyat gerektirebilir 😦 Kimi kediler de poşet tarzı şeyleri yünleri vs yemeye meraklı olurlar.. Bu tip şeyleri ve takı, toka gibi ürünleri açıkta ulaşabileceği yerlerde bırakmamaya özen gösterin evdeki herkesle bunu paylaşın.

5. Bir diğer madde ev bitkileri… Evlerimizde bizim hayatı paylaşan bitkilerden bazıları da kediler için çok zehirli olabilir ve emin olun kediniz onu mutlaka tadacaktır meraktan… Ev bitkilerinizin zehirli olup olmadıklarını internetten aratın yabancı kedi sitelerinde bitki listeleri mevcuttur. http://www.aspca.org/pet-care/animal-poison-control/toxic-and-non-toxic-plants

6.Camlar büyük ve çok ciddiye alınması gereken bir mesele..Eviniz camlarında ve balkon kapılarında tel yoksa mutlaka ama mutlaka taktırmalısınız. Çünkü kedi milletine güven olmaz aşağı düşüverirler. Buna örnek çok gördüm, çok tatsız durumlar kedinin öldüğü yaralandığı durumların yanı sıra bir de bol miktarda bu şekilde kaçıp kaybolan kedi öyküleri var.. Bunların yaşanmasını kimse istemez o nedenle önlem almak baştan engel olmak önemli… Camlarda mutlaka tel olmalı, ev kapısını açıp kaparken ise son derece dikkat etmelisiniz.. Kediler maceracıdır kaçıp bakmak isteyebilirler bu evine bağlı olmadığı anlamına gelmez sizi sevmediği alışmadığı anlamına da gelmez bu sadece koca kafalı bir meraklı olduğu anlamına gelir ve koca kafalı meraklının sokaklarda olması iyi bir şey değildir! ( Ben 12 senedir henüz 2 aylıkkenden beri kafayı ev kapısından kaçmaya takmış bir meraklı ile yaşıyorum!) Dikkatli ve sorumluluk sahibi olur ev halkını da öyle olmaya zorlar sık sık hatırlatırsınız bu işin üstesinden geliyorsunuz zamanla çevrenizdeki herkeste bir farkındalık oluşuyor otomatikman zaten… Bu arada sizin kedi öyle olacak illa diye de birşey yok benim diğer kedilerimin sokak kapısı ile hiç alakası yoktur mesela…

7. Bence kediler gerekli mama ve su bol bol konulmuş olsa dahi 2 günden fazla evde tek başlarına bırakılmamalıdırlar. Tatile giderken veya onu götüremeyeceğiniz sizingitmeniz gereken uzun süreli acil durumlarda yakın bir arkadaşınıza akrabanıza her gün uğrayıp mamasını suyunu tazelemesi ve kum kabını temizleyip biraz da oynatması sevmesi için evinizin anahtarını vermenizi öneririm. Bir diğer seçenek ise veterinerde pansiyona bırakmak ama şu var kediler evlerine çok bağlıdır evinde olup ona birinin gelip bakması onu en az strese sokacak en mutlu olacağı yöntemdir. Bazı istisnai kediler ortaya çıkıyor ama kediler genelde alancı yaratıklardır alanlarına evlerine çook önem verirler ve bu konudaki değişikliklere de çok hevesli değillerdir bu nedenle köpekler gibi sizinle her yere taşınmak gelmek istemezler…Elbette aksinin yaşandığı durumlar söz konusudur ama genel kedi karakteri evci alancıdır ve yeni gittikleri alanlarda huzursuz olurlar…

8. Bebek kediniz eve gelince ilk zamanlar onu bol bol yalnız bırakmayın çevresine ve ev halkına alışana kadar tam tersine bol bol onunla evde zaman geçirmeye dikkat edin. Annesini özlüyor olacağı için bol bol kucakta sevilmek oynamak ister bilhassa geceleri yanınızda sokulup size pati masajı yaparak uyumak ister onu bundan mahrum etmeyin. (Zaten kedi sahibi olmanın en zevkli kısımları bunlardır bence kaçırmayın 🙂 Pati masajı dediğim şey kedinin ön patileri ile sizi yoğurmasıdır bu aslında anne kediden süt emme hareketidir ve çok mutlu huzurlu hissettiklerinde yaptıkları bir davranıştır.

Şimdi de veteriner ve bakım durumlarına son olarak değinmek istiyorum….

hqdefault

  1. Yavru kedilerin ilk başta olmaları gereken bir dizi aşı vardır bunları veteriner size önerir zaten .. Kedi eve geldikten ve size 1-2 hafta alıştıktan sonra yani alışma stresi bitince onu veterinere götürmenizi öneriyorum eğer bir sağlık aciliyeti yok ise elbette…Ve önerilen aşıların ve parazit tedavilerinin mümkün olduğunca çabuk bitirilmesi için üçer beşer bir arada hazır veterinere getirilmişken aynı gün üst üste yaptırılmasına karşı çıkmanızı öneriyorum. Bu şekilde ölen yavru kediler var maalesef ve bazı veterinerler bu hususa hiç dikkat etmiyorlar. Özellikle karma aşı gibi canlı aşılar ağırdır sonrasında bebek kedinizde halsizlik ateş yapabilir öyle aşıları tek tek yaptırın.. Bırakın araya 1-2 hafta koysunlar. Getirip götürmeye üşenmeyin, güvenliği sağlığı daha önemli… İlk önerilen tüm aşıları yaptırın eğer yaptırılmamışsa…Kedinizin karnesi mutlaka olsun ve takip edin..
  2. Kediler her 3 ayda 1 kez iç parazit tedavisi olmalıdır. Bunun hapı da vardır iğnesi de.. Ben kedime hap yutturabildiğim için ve o yutup da iyi tolere edebildiğ kusmadığı çıkartmadığı için hap yönetmini tercih ediyorum ki hem de daha uygun fiyatlı15 TL bişeydir. Aniprazol adlı iç parazit hapını öneriyorum çünkü farklı markalar kedilerimde aşırı halsizlik arka ayaklarda güçsüzlük gibi geçici de olsa bazı etkiler yaptılar bu aniprazolden senelerce memnunum. Elbette dozunu veteriner kedinizin kilosuna vs göre ayarlayıp size söylemelidir. Aynı ilacın iğnesi de vardır ama kedi için daha acılıdır şüphesiz ki ve veterinere götürüp daha fazla para ödeyip yaptırmanız gerekmektedir. Elbette hap yutturamazsanız veterinere götürüp hapı veterinere yutturtabilirsiniz veya iğnesini yaptırabilirsiniz. Her 3 ayda 1 kez.
  3. Bir de dış parazit tedavisi vardır bu da ense damlası şeklindedir bit, pire kene vs gibi şeylerden uzak tutmak adına… Dış parazit damlalarının etki süresi esasen prospektüslerinde yazdıkları üzere 1 aydır. Ama bazı veterinerler kış mevsiminde soğuktan dışarıdaki parazitler öldüğü ve parazit kapma riski azaldığı için bu ilacı 3 ayda bir şeklinde de önerebilmektedirler. Amaç burada kediyi daha az kimyasala maruz bırakmak kısa bir süreyi uzatmak hadisesidir. Ama mayıs ayından itibaren kasıma kadar yani havalar ısındığında her ay aylık olarak düzenli bir biçimde yapılmalıdır. Benim memnun kaldığım hem çok etkili olan hem de kediye yan etkisi minimum olan dış parazit ilacı stronghold ense damlasıdır. Bir kez veterinere yaptırıp nasıl yapılacağını öğrenebilir sonrasında siz evde de uygulayabilirsiniz. Evimiz ne kadar temiz olsa da biz pantolon paçalarmızla dahi dışarıdan eve dış parazitleri taşıyabiliriz ve kedilerin vücut ısıları bize göre yüksek olduğundan bu parazitler eve geldiklerinde direkt olarak kedilere konak olarak giderler… Bu açıdan dış parazit tedavisini havalar ısındıkça daha da önemsemeliyiz…
  4. Aşılara gelince ben bebek kediler için önerilen tüm aşıların yaptırılmasını doğru buluyorum. Sonrasında ise senede sadece 2 aşı yaptırıyorum kendi kedilerime kuduz ve karma aşı o kadar…Aşıların da kimyasallarla dolu olduğunu unutmamalıyız… Hastalıklar için önerilen antibiyotik, mantar aşısı vs vs gibi tedaviye yönelik aşıları burada konu ve kapsam dışı tutuyorum, elbette hastalık varsa tedavisini de yaptırmak zorundayız….
  5. Kedi maması konusunda kaliteli ve doğal markalara ürünlere yönelmenin önemi bence çok büyük çünkü inanın hastalandıklarında daha da büyük bütçeler ayırmak gerekiyor ve artı oalrak üzüm üzüm üzülüyoruz…
  6. Evimizde tükettiğimiz çok masum görünen bazı yiyecekler kedilerimiz için zehişr etkisi taşıyor o nedenle kedimizi insan yiyecekleri ile ç.ok da fazla beslememek lazım.. Mesela çikolata, üzüm, soğan kediler için inanılmaz zehirli…Ama elbette azıcık peynirden, azıcık balık ve tavuktan vermeniz bir zararı yok…
  7. Yoğurt kediler için çok sağlıklı haftada 1 mutlaka oda sıcaklığında tğketmeliler bir tatlı kaşığı kadar.. Ama bebek kedilerin bağırsak yapıları ishale yatkın olduğundan bu yoğurt meselesini bir deneyin, ishale çeviriyor ise 1 yaş sonrasına bırakın…Midesini üşütmemesine verdiğiniz şeylerin soğuk olmamasına dikkat edin!
  8. Sağlıklı kediler canlı ve oyuncudur bakışları berrak ve ilgilidir. Kediler uyumayı çok severler ama aradaki farkı hissedersiniz yemek yemiyor, su içmiyor tuvalete çımıyor ve kafasını kaldırmadan çok uzun süreler uyuyan bir bebek kedi hasta olabilir…Bu durumda bir veteriner görse iyi olabilir…Yemek yiyen, tuvalete çıkan, kendini yalayıp temizleyen ve oyun oynayan kedi sağlıklıdır 😉
  9. Tuvalet eğitimi kedilerin içinde default olarak zaten vardır azıcık teşvik kuma yapması için yeterli oalcaktır. Ama yeni ev ve yeni sahip olayı söz konusu olduğu için tuvalet kabını ilk bir hafta evin ortasında çok rahat her daim görüp hatırlayacağı ve ulaşabileceği bir yere koymalısınız baktınız herşey yolunda asıl koyacağınız yere doğru adım adım zamanla ilerletirsiniz kabın konumunu… Aynı şey mama ve su kapları için de geçerli, asla tuvalet kabnına yakın olmamalılar ama kedinin kolayca görebileceği bir alanda olmalılar.. Mamayı ve tuvaleti aramasına gerek kalmamalı yoksa kazalar olabilir ilk günler…Ayrıca tuvaletine yaptığı ilk çişini ve dışkısını hemen temizlemeyin birk iki gün orada kalsın en azından birer parça kokusunu alsın iyice alışsın diye.. Sonraısnda ise kumu her gün kaka ve çişerden temizlemelisiniz, toptan kum değişimi ise 20 günde bir olabilir eğer kum kabınız büyükçe bir model ise ama aslında bu deneyimledikçe sizin ayarlamanız gereken bir süredir.
  10. Kediler yıkanmamalıdırlar eğer köpekler gibi sık sık yıkanırlar ise tüy ve cilt dengeleri bozulur. Kedilerin özel olarak yaratılmış bir tükürük kimyası vardır ve yalayarak kendilerini temizlemek üzere dizayn edilmiş gibidirler. Belki ilk ginlerde çok pis ise bir defaya mahsus özel kedi şampuanı ve ılık su ile yıkayıp üşütmeden kurulamak olabilir ama bu asla bir rutin olmamalıdır sadece acaip gereklilik hallerinde kabul edilebilir…Suyu seven kediler olabileceği gibi genelde nefret ederler 🙂
  11. Bana sorulduğunda her zaman 2 kedi en idealidir derim, kediler bebekken birbirlerine çok çabuk alışır uyum sağlarlalr yetişkin iki kedinin alışma süreci daha farklı uzun ve zorken (ki o da yine 2-3 haftada aşılır) iki bebek kedi sonsuz oyun istekleri dolayısı ile hemen alışacaklar kardeş gibi olacaklardır. Bence baştan iki bebek kedi sahiplenmek en idealidir. Hem siz tatillere vs gidince evde onu yalnız bıraktığınızda vicdan yapmazsınız hem arkadaşlık ederler hem de 2 kedi bakmanın pek de bir zorluğu yoktur açıkçası. Her ay 2 paket mama alırım derseniz sorun olmayacaktır 😉 Ben tek kedi de baktım, iki kedi de çok kedi de… En ideali bizim veterinerimiz de hep söyler 2 kedidir! Tamam biz kedi ile bütünleştik asla vazgeçemeyiz noktasına geldiğinzde bebek kediniz büyümeden halen bebekken bir-iki ay içerisinde ona bir arkadaş bebek kedi sahiplenmenizi kesinlikle öneririm. Hem onların ruh sağlığı hem de sizin civdanınız için iyi olacaktır. Tek kediler komple tüm ilgilerini her zaman sahiplerine verip bazen çok talepkar olabilirlerken i,ki kedi birbiri ile de oynamakta ve sahibi ile de yakın ilişki kurabilmektedir.
  12. Kediniz büyüdükçe uyuma süresi uzayacaktır, oyun isteği azalacaktır evde karizmatik karizmatik takılmaya daha müsait olacaktır, ama camdan kuşları kesmek, kedi lazeri ile oynayıp biraz yorulmak her daim hoşuna gidecektir…
  13. Bebek kediler büyük bir enerji ile oynar ve çabuk pilleri biter yemek yer sızar uyurlar bir yarım saat sonra şarj olmuş gibi kalkıp oyuna yeniden başlarsa şaşırmayın bebekler birazcık deli oluyorlar ama hayatınızın en komik anlarını da size yaşatıyorlar yaptıkları şapşikliklerle :))))))

İşte böyle… Tüm bunların haricinde en önemlisi ilgili, sevecen bir hayat arkadaşı olabilmek… Kedinize bol bol zaman ayırıp onu sevip onunla oynar ve konuşursanız iyi bir arkadaşığın temellerini atmış olursunuz… Geceleri sizi mırrlaya mırrlaya uyutan bir arakadaşınız olur 🙂

Burada örnek verdiğim ürünler benim memnun kaldığım ürünler elbette değişltirilebilirler sorunuz olursa beklerim, ayrıca verdiğim linkler için herhangi bir reklam vs anlaşmam yokm tamamen kendi alışveriş yaptığım ve sevdiğim sitelerden örnekler verdim.

Umarım bebek kedinizle bir ömür boyu mutlu olur sağlıklı bir biçimde yaşarsınız ve size güzel enerjisi ile uğurlar getirir ♥

Çok aşırı küçük öksüz bebek kediler için bu liste ve yapılması gerekenler değişecektir o ayrı bir yazıyı hak ediyor…

minnos2

işte yuva bulduğumuz minnoşko 🙂

 

Reklam

Kışın keyfini çıkarmak – ama önce yapılması gerekenleri yaptıysak! ;)

Posted on
Sokak bebelerimize düzenli mama ve su koyuyorsak ve birkaç tane de kedi evciği yaptıysak tamam biraz olsun bu moda geçmeye hak kazanmışızdır! ;)

Sokak bebelerimize düzenli mama ve su koyup birkaç da kedi evciği yapanlar tamam biraz olsun bu moda geçebilir 😉

Hiç değilse, evdeki minnoşlarınızın hatırına sokaktaki kedicikleri de unutmayın kış boyunca hep hatırlayın her gün…

Her gün ve her gün hatırlamalıyız, evdeki minik tüy yumaklarımız sıcak ve yumuşak rahat ve konforlu bir evde keyif çatıyorlarken sokaktaki biçareler her gün soğuk ile açlık ile ve sevgisiz insanların kötü davranışları ile sevgisizlike mücadele etmek zorundalar…

Her konuda duyarlı bir insan değilseniz, koca popolu ve üşengeçseniz bile bu kış en azından ruhunuzdaki o en saf en ışıklı kalmış yönü sokak kedilerini düşünmeye ve harekete geçmeye sevk edin.. Bebek adımları ile bu kış sokak kedilerinden sorumlu olun seneye, onların yanında sokaktaki insanları da düşünürsünüz emin olun sevgi akıcı kabına sığmayan taşan birşey…Kedilerden başlayıp bir bakmışsınız hümanist çalışkan ve sorumluluk sahibi bir kişi olmuşsunuz, zaten öyle miydiniz? O zaman biraz dahası olursunuz bu işlerin ucu bucağı sınırı yok daha iyisi olabilirsiniz her zaman 🙂 Daha çok yardım diye bir şey olamaz 🙂

Evet konuyu dağıttım şimdi kedi sever askerler, sizi burada örgütlüyorum ve yarından itibaren şehrin sokaklarına salıyorum. Çantanızda mama paketiniz hazır mı? Değilse hemen hazırlayın her sabah minik bir buzdolabı poşeti de olsa kedi maması ile yollara düşüyoruz ve geçerken minnaklara mama serpiştiriyoruz… Gününüz aydınlanacak bir şey yaptım diye daha iyi hissedeceksiniz emin olun..Hem karma bu, iyilik yap iyilik bul demişler…

Ve hatta bir rivayete göre kedilere bakanların kapılarına o kedilerin rızası olursa bir cinin bir küp dolusu altın bırakıp gittiğini bile söylüyorlar… 😀

Bu da ikna etmediyse yani!!! 🙂

4b770390089cf075d2ef6569d620bcb2

Her gün evdeki tontoşlarımızın başının gözünün sadakası olsun diyerek onlar için sevap işliyorum evdeki çocuklarıma nazarlar değmesin diye düşünerek sokaktakilere yardım edin!

Bir kap mama ve bir kap su koyun ama su bu soğuk havalarda donmasın diye içerisine bir minik kaşık sıvı yağ koyuyoruz yoksa buz olur koyduğumuz su ve kediciklerin bir işine yaramaz. Şunu unutmayın etrafta kar var diye düşünmeyin, kediler her zaman içecek temiz su ararlar bu kış kıyamette bile. O yüzden onlara her gün temiz bir kap mama ve her gün değilse bile en az 2 günde bir temiz su koymanız çok önemli…

Bir de kedi evcikleri yaptıysanız kartondan kutulardan veya köpüklerden veya leğenden veya satın alarak koyduysanız sokağınıza hiç fark etmez..Kedilere başlarını sokacak bir kaç dam verebildiyseniz karda sığınabilecekleri… Tamamdır arkadaş, siz olmuşsunuz demektir artık… Yapılacak zilyon tane daha iş olsa da gören gözler için bir an durun ve kendinizi ödüllendirin… Eve gidin evdeki kedilerinize sarılın bir battaniye, bir fincan sıcak çikolata veya sahlepveya kahve eşliğinde (sıcak şarap da olabilir) sevgi dolu huzur dolu oyun dolu saatler geçirip kışın keyfini çıkarın biraz…

Endişeler hiç bitmiyor sokaktaki canları düşünüyorsak ama bir yandan da hayat geçiyor be canlarım… Şu geçen 1 dakikanın da geriye dönüşü yok.. O yüzden elimizden geleni hatta biraz da fazlasını ne yapabiliyorsak yapalım sonra hayatı çekiştirmeyi bırakalım biraz da kendimize zaman ayırıp kafamızı endişelerden boşaltalım ve hayatımızın dakikalarını üzüntü ve endişe ile değil mutlulukla ve huzurla geçirelim…

9d6d14d63b7713bbca19bab6de7bfac9

Bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim çünkü eğer siz de benim gibiyseniz kedileri çok seviyorsanız yani bu aralar kar kış kıyamet kedi evleri yapalım aman su geçirmeyen mama kapları koyalım falan derken kafayı habire sokaktakilere takma ve onları sürekli düşünüp bir üzülme ve telaş halinde olduğunuzu düşündüm.. ben öyleyim çünkü… Şimdi şimdi biraz kafamı toparlamaya ve huzurumu geri kazanmaya çalışıyorum…Hep birlikte rahatlayalım…Size doğrusunu yazıyorum ama uygulamada sınıfta kalıyorum 🙂 Ama bu yazı ile hep birlikte rahat olmayı ama öncesinde elimizden geleni yapmayı ve ben elimden geleni yapıyorum cümlesinin huzurunu yaşamaya çalışalım…

Çünkü herkes sadece elinden gelenin azıcığını yapsa bir birlik oluşturur ve büyük bir fark yaratırız… o yüzden endişe kumkumasına dönmeyin.. Böyle hissettiğiniz her an yeni birine sokak hayvanlarına yardım etmesini öğütleyin…Bir kişi bir kişidir…O da bizden olsun…

Şimdi rahatlamak isteyen kedi severler için kış ve kedi konulu en beğendiğim resimleri ekliyorum 🙂

Bu arada bekleyenler için; kedilerimiz ve kısırlaştırma ameliyatından sonra yapılması dikkat edilmesi gerekenler diye bir yazı yazacağım unutmadım ancak öncesinde veterinerimden biraz görüş almak istiyorum o yüzden biraz erteleniyor evden çıkamadım bu ara çok işim vardı iş derken profesyonel işim manasında 🙂 Yoksa unutmuş değilim…Çok yakında o yazı da gelecek…

Sevgiler ♥
2bc1c60d6663ee42524a4a190e01bba8
57fe2d0df1e30955b8916383333608c7
96782faae276707bcbdb9d7c9c4ccd9c
84ab6245234a95843b053676bbd32019
698e62b0b0c1dabd5f528feb4e357b65
3310a61e2b720bdea76f6b176f37032a
dc264b70a8e9a2c410e14e621e306ffe
aed82b538b9053b891381626becb7bc1
8b06d1d4d88562a118b264c2886bbf6f
8823c9885ea7b4be7d4f67b24d62072f
374594a96abeaaa75f6288405183ed28

Kedilibirhayat, facebook ve twitter sayfaları açıldı!

Posted on

catblogtwitbanner

Sosyal medyada bizi yalnız bırakmayın!

Sevgili kedi dostları,

benim profesyonel olarak esas işim içerik editörlüğü ve sosyal medya danışmanlığı. Ama nedense sosyal medya anlamında biricik bloğumu ihmal ettiğimi yeni fark ettim! 🙂 Eşimin akşam yahu senin bloğunun neden bir facebook ve twitter hesabı yok madem okuyucularınla bu kadar güzel iletişiminiz var bunu sosyal medyaya taşıyıp daha da geliştirsene demesiyle jeton düştü bende!! 🙂

İnek Şaban nidası ile evet hıhıhı dedim ve hemen Kedilibirhayat bloğu için bir twitter ve bir de facebook hesabı açtım.

Tabii ki en güzeli bloğuma bizzat gelmeniz ve burada yazıları okumanız burası benim ilk ve tek göz ağrım. Yazılarımı sosyal medyada ayrıca paylaşmayacağım amaç daha çok okuyucuyu bloğuma kazandırmak o yüzden yazıların sadece linklerini sosyal medyada paylaşacağım. Peki twitter ve facebookta ekstra ne var ki biz gelelim diyeceksiniz haliyle 🙂

Günlük benim seçtiğim tatlı ötesi ve komik kedi fotoğrafları

Evcil hayvanlarla ilgili internette düzenlenen ödül kazanabileceğiniz yarışma ve promosyon haberlerinden seçkiler!

Nadiren çok seçici davranarak yayınlayacağım yuva bulma ilanları (bu konuda yuva bulma platformu olma mantığında hiç değilim)

Kedili özlü sözler, bu konuda iddialıyım evde kedili kitaplardan oluşan sağlam birikimim var 😉

Arasıra da ünlüler ve evcil hayvanları hakkında mini haberler veya fotoğraflar.

Daha ne olsun allah aşkına, daha yakın iletişim kurabilmek ve sıcak bir aile gibi hissetmek bence sosyal medyada buluşmamızın özünde yatan amaç!

Coco’yu Misha’yı yazarınız olarak beni ve kedili bloğumu sosyal medyada da yalnız bırakmayacağınızı düşünüyorum! 😉

İşte takip etmek için adreslerimiz:

Facebook: https://www.facebook.com/kedilibirhayat

Twitter: https://twitter.com/kedilibirhayat

İyi bir veteriner seçmek ve interneti kedilerimiz için kullanmak üzerine…

Posted on
Bloğumun bazı ziyaretçileri, en az bu kadar şaşkınlar!:)

Bloğumun bazı ziyaretçileri, en az bu kadar şaşkınlar!:)

Kedilerimizle yaşarken internetten ne ölçüde ne nitelikte faydalanmalıyız?

Sevgili kedisever dostlar, bu yazıyı da yazmak bir ihtiyaç dahilinde oldu ya valla hem şaşırıyorum hem de gülüyorum!:)

Öncelikle teşekkürlerimle, blog yazılarımı okuduğunuz bana güzel yorumlar gönderdiğiniz hatta sorular sorarak önemsediğiniz ve burayı popüler bir kedi bakımı durağı haline getirdiğiniz için! Ben bile blog açayım derken bu kadarını tahmin etmiyordum demek ki iyi niyetle yapılan güzel işler bir yerde hep gönüllerdeki karşılığını buluyor!:)

Ruh hali yerinde ve akıllı okuyucularım için bu yazı biraz manasız olacak ama ben yine de yazmak istedim belki çevrenizde bu tip soru ve kafa karışıklıklarıyla dolu insanlar vardır onlara ta vsiye edersiniz de okurlar…

Şimdi nereden başlasam, bloğuma her gün birçok yorum ve sorular soran mailler geliyor. Ben de elimden geldiğince bunları yanıtlamaya çalışıyorum. Öncelikle belirteyim ben VETERİNER değilim.

Bazı kişiler kedilerinin kan tahlillerini efendim röntgenlerini onları bunları ekleştirip mailler gönderip ne yapayım diye soruyorlar. Ben yine de bu mailleri dahi cevapsız bırakmamaya çalışıyorum ve tabii ki bir tedavi önerip uygulayamayacağıma göre durumu genel olarak anlayıp iyi bir veteriner bulun içiniz rahat etmiyorsa birkaç veterinerden görüş alın biraz internette araştırma yapın ve sonrasında da veterinerlerin dediklerine güvenip onları uygulayın diyorum.

Ne diyebilirim ki daha allah aşkına? Kimi insanlar acizliklerini ve bilgisizliklerini veya buhranlı ruh hallerini sizin üzerinize yıkmaya çalışıyorlar!Yazık ki ne yazık….

Veteriner ismi soranlara kendi veterinerlerimi tavsiye ediyorum (birebir deneyimlediğim ve memnun olduğum için), ama vay efendim biz çok uzağız oraya getirtemeyiz ille buralara yakın birini söyleyin bize diyenlere de ne yapayım kendi veterinerlerime sorup o bölgede tanıdıkları varsa bir isim almaya çalışıyorum yine tamamen soranlara az biraz olsun yardımcı olmak adına…

Bu yardımsever tavırlarıma rağmen yine de bazen kötü yorumlar ve geri dönüşler alıyorum. Sanıyorum ki bu tip geri dönüşleri yazanlar ya ruh sağlığı yerinde olmayan akıl ve mantık süzgecinden olayları geçiremeyen kişiler ya da biraz kötü bir tabir ama durumu iyi anlattığı için kullanacağım “beleşçiler”!

Evet hayvanseverler arasında maalesef bunlar da var, evcil hayvan besliyor ama bir rahatsızlığı olduğunda veterinere götürüp gereken testleri tedavileri yaptırmaktansa oradan buradan bir ilaç ismi birşey öğrenip para harcamadan hayvanı kendisi tedavi etmek isteyenler…

Her madalyonun 2 yüzü vardır elbette…

Confused cat
Size baya dert yandım asıl konuya gelelim.

Kendi bakış açımdan kedileriniz için internetten ne kadar yararlanmalısınız madde madde yazacağım…Ben böyle yapıyorum size de böyle yapmanızı öneririm.

1. Öncelikle internette kedi bakımı, beslenmesi ve sağlığı konusundaki engin ve derin kaynakların hepsi İngilizce. İngilizce biliyorsanız üşenmeyin biraz araştırma yapın bilgiyi ilk elden öğrenin. Bilginin elden ele yalana dolana bulanarak dolaştığı herkesin eklerken bir yerinden çekiştirdiği forum sayfalarındaki karşıklı konuşmalara itibar etmeyin.

2. Bu sitelerde duyduğunuz birşeyler varsa hemen onları ilk elden bir araştırın bakalım doğru muymuşlar?Ama ne yazık ki bizim insanımızı üşengeç hap gibi gerçek ağzına düşsün istiyor. Bir yerde bir şey okudu mu ona hemen inanıyor “muhteşem bilgi” muamelesi yapıyor. Biraz kuşkuculuk yerindedir ve iyi bir şeydir. Ben size paranoyak olun demiyorum sadece duyduğunuz bilgilerin kaynağını araştırın doğrulayın diyorum. (Bu kapasitede olduğunuzu düşünüyorum açıkçası ya da düşünmek istiyorum!)

3. İngilizce bilmiyorsanız pek tabii ki önünüzde büyük bir engel oluyor ama bu durumda mesela bana sorabilirsiniz şöyle bir konu duydum aslı nedir araştıramıyorum çünkü İngilizce bilmiyorum yardım eder misiniz diyebilirsiniz ben de kişisel yoğunluğuma göre müsaitsem size yardımcı olur o konuyu araştırabilirim. Ama tabii daha iyi bir seçenek mutlaka ailenizde bir İngilizce bilen vardır alın onu gel canım birlikte seninle internette bir araştırma yapalım deyin!:)

4.Benim yazdıklarım içerisinden dahi aklınıza yatmayan olursa araştırın demek istediğim öğrendiğiniz her bilgiyi araştırın doğrulayın ağızdan ağıza sakız olmuş bilgilere hemen atlamayın bi durun bi düşünün allah aşkına beynimiz saksı değil bunun için verildi bize!:) Mesela ben buraya yazdıklarımı birebir kendim araştırıyorum veya deneyimliyorum ama burada yazdıklarımı biri bir forumda üzerine 3-5 farklı fikir ve yorum ekleştirerek bambaşka bir halde yazabilir. Siz de okuyup direkt ona kanmayın ilk elden temiz ve doğru bilgi kaynaklarına ulaşın!

kedilibirhayat3

5.Kediniz hasta olmadan daha iyiyken hemen ilk iş kendinize güvenebileceğiniz iyi bir veteriner bulun. Bunu nasıl ayırt edeceğiz peki pazardan meyve mi seçiyoruz ayol diyebilirsiniz,

işte benim iyi bir veteriner için kriterlerim:

Size hayvanınızın durumu hakkında eğer hastaysa hastalığı hakkında detaylı bilgiler veren anlatmaktan bilgi paylaşmaktan üşenmeyen.
Bir sorunuz olduğunda veya evde bir durum oluştuğunda telefonla aradığınızda rahatlıkla ulaşabileceğiniz, ulaşamadığınız bir an olursa sonradan muhakkak size geri dönüş yapan.
Kedinizin sağlık durumunu iyi veya kötü olsun sizinle birlikte önemseyerek takip eden, aklında bulunduran. Aaa senini kedin kimdi ya gibi her seferinde ilk kez görüşüyormuşsunuz gibi bir muamele yapmayan!
Kendini geliştiren seminerlere katılan, internetten bilgi araştıran ve öğrenmenin sonu olmadığına inanan.
Siz bir fikir, öneri veya yeni bir bilgi ile ona gittiğinizde sizi dinleyen bu fikri ve düşünceyi paylaşan.(Kabul eden demiyorum tabii ki bu işin eğitimini almış kişi o, ama egosundan arınarak o bilgiyi süzgeçten geçirmeye istekli olmak anlamında paylaşmak diyorum.)
Kedinizle arası iyi olan, hayvanlara yaklaşımı yumuşak ve naif.Enerjisini hayvanların durumuna göre ayarlayabilen kişisel farkındalığı yüksek bir insan olmalı.
İyi niyet! En önemlilerinden biri de bu, valla benim başıma geldi önceki gittiğim bir veteriner ofisinde kocaman bir duvar diplomalarla dolu olmasına rağmen hatta bu veteriner İstanbul’un en lüks semtinde büyük bir klinik işletiyor basit bir yiyecek allerjisini tespit edemediği gibi beni aylarca parasal olarak resmen inek gibi sağdı günahı boynuna diyorum. Bu diplomalara sahip bir veterinerinm yiyecek allerjisi gibi basit bir rahatsızlığı teşhis edip tedavi edemeyceğine elbette inanmıyorum o resmen ve alenen kötü niyetli biriydi her ay 1000 TL’ye yakın tedavi masrafı almak tabii ki ona iyi geliyordu! Bu nedenle iyi bir veteriner seçmek çok önemlidir. ( Bu arada o her ay 1000 Tl’yi 2007/2008 yılında veriyordum öyle düşünün)

Ve iyi bir veteriner lüks bir klinik veya hayvan hastanesi ile asla bağdaştırılmamalıdır! Tabii ki veterinerin sizi sağa sola yönlendirmemesi sizin de gezip durmamanız bir yere gidip tüm testleri ve işlemleri uygulatmanız için iyidir eyvallah. Ama mütevazı kliniklerinde hayvan severlere kısıtlı şartlarla da olsa hizmet sunan ne cevher pırlanta gibi veterinerler var. Maddi yetersizliklerinden kliniklerinde her büyük alet yoksa bile, sizi öyle bir tedavi gerekiyorsa tanıdıklarına yönlendiriyorlar ama bu durumda da sürekli yanınızda olmaya devam ediyor ve tedaviyi değerlendirmeyi yine kendileri üstleniyorlar demem o ki başkasına yönlendirip de bırakmıyorlar…

Kötü niyetli ve paragöz veterinerler ayrıca hiç bir şey bilmeyen boş bakan son derece bilgisiz veterinerler ne yazık ki ülkemizde çok fazla var!

Ben paranoyak değilim bunları kişisel olarak en az 4 kötü veteriner vakkası yaşamış geçirmiş bu uğurda bir kedimi ölüme teslim etmiş biri olarak konuşuyorum. Bu nedenle veteriner seçimi yapmak evcil dostunuzun uzun ve sağlıklı bir ömüre sahip olması için çok çok önemli.

Elbette hher meslekte böyle çürük elmalar var ama burada konu dostlarımızın sağlığı ve canı olduğu için bu meslekteki çürük elmaları ayırt etmek çok çok önemli!

Tabii ki moralinizi bozmayın bunların yanı sıra son derece bilgili, gönülden hayvan seven, işini iyi yapan , özünde iyi bir insan olan ve egosundan sıyrılmayı başarabilmiş veterinerlerimiz de var ve böyle birini bulunca sakın bırakmayın!:)

Tüm bunları nasıl ayırt edeceğiz biri hakkında bu kadar bilgileri nasıl biranda edineceğiz derseniz cevabım elbette yavaş yavaş. O yüzden diyorum dostunuzun hastalanmasını beklemeden iyi bir veteriner arayışına girin diye. Bir parazit hapı yutturmak olsun bir tırnak kestirmek olsun bir pire damlası yaptırmak olsun böyle aslında evde kendinizin de belki yapıyor olabileceği işlemleri bir basamak olarak görebilir tanımak istediğiniz veterinerle haşır neşir olmak için fırsat olarak kullanabilirsiniz. Kliniğine gidip geldikçe bir dostluk geliştirebilir veya karşıklı iletişim kurarak sorular sorarak genel yaklamışını çözebilirsiniz. Biraz farkındalık sahibi ve algısı yğksek bir insan olmalısınız sadece bu konuda değil hayatın genelinde size büyük bir kazanım olur!

İyi bir veteriner bulduysak, konumuza devam edelim.

funny-pictures-mother-cat-is-confused

6. Kedimiz hastalandığından önce hemen veterinere götürmeliyiz çünkü çok basit gibi görünebilen şeyler bile önemli bir hastalığın biranda hayvanı düşürecek kötü bir durumun habercisi olabilir bunu bilemeyiz. Veterinerimizden bilgi alalım kedimize ne oldu neden oldu nasıl tedavi edilecek bu konularda sorular sormaktan çekinmeyin siz kedinizin sahibisiniz bunları bilmek en doğal hakkınız bence sormamanız büyük ayıp zaten ne o öyle ilgilenmiyormuş gibi?

7. Veterinerimizden edindiğimiz bilgiler doğrultusunda daha fazla merak ettiğimiz, içimize sinmeyen birşeyler varsa bunu internette araştırmakta serbestiz. Ama Türkçe araştırma yapmayın saçma sapan alakasız ve niteliksiz bilgiler çıkıyor maalesef durum bu bilim ve bilgi artık bizim ülkemizden uzak kavramlar biz geriye gidiyoruz çünkü büyük bir hızla. İngilizce araştırma yapın ve araştırma yapmayı bilmiyorsanız önce bir onu öğrenin. ( Bu konuda detaylı başka bir yazı yazacağım çünkü bunu öğrenmesi gereken çok insan var kendi araştırma kaynaklarımdan bazılarını açıklayacağım.)

8. Hiç içimiz rahat değilse kedimizin hastalığında ve tedavisinde kötü hissettiğiniz şüpheli buldupunuz veya tedavi olsa da bir türlü iyileşmeyen garip bir takım durumlar, veterinerin yaptığı yuvarlak müphem açıklamalar varsa mutlaka ama mutlaka tanıdığımız başka veterinerlerden de kedimizi muayene götürerek görüş alalım. Bunu da yapmak ayıp bir şey değil, ne var başka bir görüş alıyhoruz alnımız açık kötü bir şey yapmıyoruz zaten yiğidin malı meydandadır sizin başka veterinerlerden de fikir aldığınıza kızan bir veterineriniz varsa iyi nyetinden ve egosundan şüphelenin.

9. Kediniz hasta olduğunda veterinere götürmeden sadece internetten araştırma yapıp bilgi bulup tedavi ederim ben evde bunu umuduna kapılmayın. Bunu yapmayın basit bir şey de olsa belki o anda muayene de başka bir durum daha ortaya çıkacak siz kedinizi veterinere götürün. Araştırmayı ise kendinizi daha bilgili kılmak için, farklı bir yön ve bakış açısı öğrenmek için yapın. Yeni öğrendiğiniz şeyler olursa bunları veterinerinizle paylaşın ve konuşun fikir alın düşüncelerini öğrenin.

Ama deneyimlerimden kaynaklanarak söylüyorum kedinizin önemli veya belirsiz bir rahatsızlığı olduğunda da sadece vetyerinere götürdüm tedavisini oluyor diye kafanızı olaydan kopartmayın. Size iyi bilgi verilmediyse veterineriniz size hasdtalık ve tedavi ile ilgili birşeyler anlatmadıysa bilgi edinmek adına internete mutlaka başvurun. Hatta öğrendiklerinizi açın telefon veterinerinizle de konuşun. Siz bana bilgi vermediniz ama ben merak ettim bunları araştırıp buldum benim kedimin durumu hakkında bu bilgiler üzerinde konuşalımmı deyin. Size baş belası gözüyle bakanlar olabilir ama ben her zaman sorumlu bir kedi sahibi olacaksam baş belası olamyı da göze alırım! Beni öyle görenlerin ayıbıdır bu hiç önemsemem sorularımı sorar konuşma talep ederim. Her zaman şeffaflık ve konuşma hem sizde hem de veterinerinizde olması gereken önemli 2 özelliktir! Bu arada tabii ki basit bir göz iltihabında bir damla verilip de veterineriniz geçer 1 hafta kullan dediği bir süreçte ve durumda neyin araştırmasından bahsediyoruz herşeyi araştırın demiyorum kafayı yemeyin bu konuda da!

Benim ölen kedim ben veterinerimizi hiç sorgulamadım diye bu durumları yaşamıştı. Halbuki o zaman veteriner kedimin hastalığı konusunda hep müphem konuşuyor bir türlü tam bir teşhis söyleyemiyor ve habire de çok ağır ilaçların kullanıldığı bir tedavi uyguluyordu. Ben de o zamanlar bu kadar bilgi ve deneyim sahibi olmadığımdan o veterinerdir ne dese ne yapsa yeridir gibilerinden düşünerek tedavi sürecini ve hastalıkları hiç sorgulamıyor ve internette araştırma veya bir veterinere daha götürme gibi aksiyonları yapmıyordum.

Meğersem işte basit bir yiyecek allerjisi olduğu ortaya çıkmıştı çocuğumun mamasını değiştirse geçecek bir hadise için 6 ay antibiyotik ve kortizon tedaivisi görmüştü ve uzun vadede de vücudu yıprandığı için öldü o tedaviler ve o tedavileri uygulayan veteriner yüzünden.

6159452_700b

Tesadüfen o zamana denk geldi evlenmem ve Nişantaşından taşınmam Anadolu yakasına ve dolayısı ile mecburen veterinerimizi değiştirmiştik allahtan! Önce Ömer Bey ile ve sonrasında da onun tavsiyesi ile kendisi şehir dışına gidecekti, Tansu Hanım ile tanıştık ve Çileğim ölümün kıyısından dönerek 3 yıl daha sağlıklı bir şekilde sayleerinde yaşadı. Hemen yiyecek allerjisi tespiti yaptılar amma değiştirdik ve olay bitti arkadaşlar ilaç bile kullanılmadı. İşte eğer ben bu değerli veterinerlere allah her ikisinden de razı olsun- daha önce karşılaşsa idim Çileğim ilk rahatsızlandığında en başktan kısa ve kolay bir tedavi ile iyileşecekti ve daha uzun yaşayacaktı o ağır ilaçları vücuduna hiç almamış olacaktı…Kader… Ben de bu olaylar neticesinde sorgulamaya, bilgileri her daim araştırıp doğrulamaya farklı görüşler alamaya önem verdim ve bugünkü bakış açıma sahip oldum…

Bunları her zaman aktarmayı bir borç biliyorum tüm hayvanseverlere… İstiyorum ki siz bir yerlşerde kasap gibi çalışan o kötü veterinerlerin kurbanı olmayın bir evcil dostu kaybetmenin acısı çok büyük çünkü…Kötüleri ayırt edin, iyi ve dürüst veterinerlere yönelin…Bilinçli olun, algısı yüksek bir insan olun kapasitenizi zorlayın yan gelip yatmayın!:)

Bu arada tabii ki herkes her şeyi bilecek diye bir şey yok, iyi bir veteriner de alemi cihan olsa dahi herşeyi bilemeyebilir eksik kalmış yönleri vardır ama bunu gizlemez sizi doğru yönlendirir bilmemek değil öğrenmemek ayıptır mantığında olur.Olmalıdır…bu demek istiyorum..

10. Mama konusunda ülkemizde büyük bir açık var hatta biz kullanıcılardan önce veterinerlerin sağlıklı ve doğal mama kavramları ile tanıştırılması ve bilgi aktarılması gerekiyor. Ama bir yandan da ülkemizde büyük bir bilinç kapalılığı var çocuğunuza gün aşırı hamburger laıp yediriyorsanız kedinizi de neden teknolojik kimyasal maddelerle katkılı bir yemle beslemeyeyim ki bizim yediklerimizde de var diye düşünebilirsiniz doğaldır yani…

Sağlıklı mama konusunu yabancı sitelerden mutlaka ve her daim araştırın bilgiler edinin sürekli güncelleniyor bilgiler geri kalmayın…Kullandığınız mama neden sağlıklı ve doğal veya neden kötü bunu ayırt etmek için önce öğrenmelisiniz bu bilginin en balından öğreneceksiniz ezbere bu işyi bu kötü değil… Yoksa biri bir gün kullandığınız mama hakkında bir soru sorar öylece kalırsınız….Bu nedenle ben araştırdığım için mesela Acana konusunda beylik yanlış fikirlere cevap verebiliyorum…Yoksa mamayı üreten değilim satan değilim hele formule edip de bulan hiç değilim….

11. Doğal ve alternatif tedavi yöntemleri aslında holistik veterinerlerin gözetiminde uygulanması gereken çok faydalı ama dikkatli kullanılmazlarsa çok da zararlı olabilen yöntemlerdir. Ben doğal tedavi yöntemi uygulamak derken bunları kastetmiyorum aslında. Esasen konu, doğal ot ve bitkilerden ve çeşitli maddelerden kür halinde tedavi olarak yararlanmak ilaç yerine yani Amerika’da artık çoğunlukla durum böyle. Ama benim kastettiğim bu değil olamaz da çünkü buradan destek alabileceğimiz doğacı bir holistik veteriner yok. Ben Cococuğum Türk veterinerlerinin çözüm bulamadığı hastalığına öyle ekstrem bir tedavi uyguladım evet ama bu çok dikkat edilmesi gereken ve riskli bir durum, ben riski aldım zaten o gidişle ölecekti o yüzden riski aldım iyi geldi benimkisi bu kadar uzaktan araştırma ile iyi bir şans oldu ama tavsiye edemem asla.

Tavsiye edebileceğim şeyler ise yine pek tabii ki yabancı kaynaklardan doğal vitamin ve yiyecekler konusunda bilgi edinmeniz. Mesela C vitamini..bunlar çok önemli kedimizin sağlığı konusunda doğal bir fark yaratmaktan bahsediyorsak mesela yoğurt….Bu konularda bilgi edinin mesela kediniz soğuk algınlığı olduğunda c vitamini ve ekinezya gibi yararlı doğal maddelerden oluşan bir karışım verebilirsiniz ona. Bu bilgiyi edinmiş olursanız hazır c vitaminli ekinezyalı maya tabletleri satılıyor örneğin bu ürünü fark edip bulacak satın alacaksınız ve gerektiğinde kullanabileceksiniz ne işe yaradığının farkında olacaksınız gibi…Daha light yöntem ve püf noktalarından bahsediyorum… Bunlar için yabancı siteler sonsuz bir kaynak…

Kısacası interneti olumlu bir kaynak olarak sizi desteklemesi ve farklı bakış açısıları kazandırması açısından tepe tepe kullanın! Ancak dertlerinize hap gibi deva olacak da zannetmeyin. Bilginini doğrusunu arayıp bulmakla onu öğrenip hayatın içine aksiyon olarak katmakla sizler yükümlüsünüz.

 

“Akıl, iki çeşittir: Birincisi kazanılan akıldır; sen onu mektepteki çocuk gibi kitaptan, hocalardan, düşünceden, alışkanlıktan, kavramlardan, ve yeni ilimlerden öğrenirsin. Aklın başkalarınınkinden daha büyük olur fakat edindiklerinin ağırlığıyla yorulursun. Diğer akıl, Allah’ın ihsanıdır. Onun kaynağı ruhtadır. Gönülden bilgi pınarı fışkırdığında onun kaynağı ne bozulur, ne eskir ne de renk değiştirir.

Edinilmiş akıl dışarıdan eve akan bir ırmağa benzer. Eğer yolu üzerinde bir engel olursa aciz kalır. Kendi içindeki pınarı ara sen!”

Mesnevi IV- 1960-68 MEVLANA

Kötü yorum yapan okuyucularıma da selam olsun…:)

Meltem Şafak

Evcil hayvanlar için Reiki!

Posted on

86

Merhaba sevgili kedi dostları şimdi size biraz şifacılıktan bahsedeceğim zira önemli bir alternatif terapi ve şifa yöntemi olan Reiki de en az kediler kadar uzmanlık alanıma giriyor, hatta daha da fazla!

Kedili bloğumuzun yazarı olmanın haricinde Reiki Şifa Evi’nde reiki yapmayı öğrenmek isteyenler için eğitimler veren bir Reiki Master’ım aynı zamanda. (Reiki Master en üst seviyedeki eğitimleri tamamlayarak başkalarına el verebilecek kapasiteye gelmiş ve öğretmenlik yetkisini kazanmış kişi anlamına gelmektedir, bilmeyenler için açıklamak istedim.)

Kısaca reiki, evrensel enerjiye kanal olmak suretiyle onu pozitif bir biçimde ellerimiz aracılığı ile kendimize, ihtiyacı olan başkalarına veya olaylara yoğunlaştırarak aktarmak anlamına gelen bir şifa ve ruhsal gelişim tekniğidir, kendi içerisinde disiplinleri olan bir yaşam yoludur.

Reikiyi herkes eğitimini alarak öğrenebilir ve rahatlıkla uygulayabilir hiç bir özel yeteneğe ihtiyaç yoktur; reiki ile çalışmalar yapabilmek için gereken tüm bilgi, uyumlanma ve teknikler eğitim esnasında zaten kişiye öğretmeni aracılığıyla öğretilmelidir. En azından öğretilmesi gerekiyor, bu noktada eğitmeni iyi seçmek lazım şüphesiz ki ve mümkünse bireysel eğitimlere katılınmasını tavsiye ediyorum. Reiki asla bir din değildir.

DanielleandClio300

Evet gelelim asıl konuya; reiki tüm canlılar için tanrısal şifa enerjisini sunan pozitif ve yararlı bir yöntemdir, her canlıya reiki uygulamak iyi bir şeydir, tabii ki evcil hayvanlarımıza da.

Yurt dışında bu konu öyle popüler ki, adım başı evcil hayvanlara reiki uygulayan şifa merkezlerine ve holistik veteriner kliniklerinde yan eleman olarak hizmet sunan reiki terapistlerine rastlamak mümkün.

Bizim ülkemizdeki eğitimsizlik, dünyaya bilgi anlamında kendimizi kapamışlığımız, İngilizce bilme konusundaki eksiklikler ve pek tabii ki dini önyargılar reiki başta olmak üzere pek çok alternatif tedavi ve terapi yönteminin adının bile duyulmamasına veya yanlış algılanmasına en kötüsü de çarpıtılarak yansıtılmasına neden oluyor.

Bu yazımda aslında reiki hayvanlara da uygulanabilir mi, reikiye hayvanların tepkisi nasıldır, reikiyi hangi durumlarda evcil hayvanlarımıza uygulayabiliriz ve ne şekilde uygulayabiliriz gibi kedi ve evcil hayvan bakımı odaklı bir şeyler anlatmaya niyetliyim.

Ama ister istemez okuyucularım arasında yolu hiç reiki ile kesişmemiş ve bu konu hakkında hiç bilgisi olmayanlar için de araya reiki hakkında genel bazı açıklamaları eklemem gerektiğini hissediyorum. Bu nedenle hala asıl anlatmak istediğim noktaya gelemedim 🙂

Velhasıl şöyle kısa keseyim reiki hakkında daha detaylı bilgi edinmek isteyenler yine benim sitem olan ve bizzat eğitmenliğini yapıp kendimin kurduğu Reiki Şifa Evi‘nin web sitesini ziyaret ederek birçok bilgiye ulaşabilirler.

reiki-cat

Bu noktadan itibaren gelelim bu tatlı şifa enerjisinin, evcil dostlarımıza ne gibi yararları olabilir konusuna!

Evcil dostlarımızda da tıpkı bizlerde olduğu gibi vücutlarının çeşitli bölgelerinde bulunan enerji kanalları yani chakralar mevcuttur.

Hastalıklar biz onları fark etmeden çok önce aslında enerji bedenimizde yani auramızda enerjisel olarak başlar ve ileri bir seviyeye ulaştığında ancak vücudumuzda bariz rahatsızlıklar biçiminde ortaya çıkar ve biz fark ederiz “aa hasta olduk” deriz.

Enerji çalışmaları ve şifacılık ile ilgilenenler, hastalıkları henüz enerjisel seviyede iken yakalayabilir ve şifalandırarak gelişmesini ve fiziksel bedenimizde ” gerçek birer hastalık” boyutuna gelmelerini önleyebilirler. Bu hem hayvanlar hem insanlar için geçerlidir.

Bu nedenle insanlar için konuşmak gerekirse; ayurveda adı verilen sağlıklı yaşam bilgeliğini baz alarak sağlıklı beslenir, yoga yaparak bedenimizi esnek ve zinde tutar, meditasyon ile zihnimizi ve düşüncelerimizi boşaltır, sakinleştirir ve berraklaştırır ve reiki gibi enerji ve şifa çalışmaları ile ilgilenerek kendimize terapiler yaparak aynı zamanda enerji bedenimizi ve auramızı negatif enerjilerden temizlersek o ütopya olarak baktığımız 125 yaşındaki mutlu insanlar gibi hastalıklardan uzak daha sağlıklı, uzun ve mutlu bir şekilde yaşayabiliriz.

Bunu başarmanın formülü çok açık ama tüm bunları uygulamak müthiş bir disiplin gerektirdiğinden bir o kadar zor ama imkansız değil!:)

catDogChakras

Kedilerimiz için sağlıklı ve uzun bir ömür düşlüyorsak; onları sağlıklı yiyeceklerle beslemeli, temiz hava ve güneşe çıkartmalı, yeterli derecede egzersiz yapmalarını sağlamalı (oynatarak olabilir), veteriner kontrollerini ve bakımlarını aksatmamalı ve reiki gibi onlara kolaylıkla uygulanabilen şifa yöntemlerinden destek almalıyız.

Hayvanların biz insanlar gibi kompleks düşünce mekanizmaları ve çoook meşgul! bir zihinleri olmadığından, onlar enerjiye insanlardan daha açık varlıklardır.

Ben kedilerime sürekli olarak reiki uygularım ve normalde evde hoplayıp zıplayan kucakta durmayan kedilerimin, nasıl da bayıla bayıla önümde kıpırtısız yattıklarına ve enerjiyi açık bir biçimde isteyip, kabul ettiklerine şahit olmanızı çok isterdim.

Tüm okuyucularıma bu yazıyı okuduklarında, reiki öğrenme konusunda kalplerinde bir kıpırtı hissettilerse; hiç tereddüt etmeden bir reiki eğitmenine başvurup, bu eğitimi mutlaka almalarını içtenlikle tavsiye ederim.


Reiki’nin evcil hayvanlar için faydaları neler?

Reiki, hiperaktif hayvanların fiziksel ve zihinsel enerji seviyelerini dengelemeye yardımcı olur, onları sakin ve huzurlu bir hale getirir.

Hastalık durumlarında kediciklerimizi destekler, daha çabuk iyileşmelerine vesile olur.

Hastalık durumlarında aldıkları ilaçların yan etkilerini azaltmak için kullanılabilir.

Korkmuş, ürkek ve travma yaşamış hayvanların kendilerini güvende, huzurlu ve mutlu hissetmelerini sağlar kötü anılarının ve travmalarının yok olması hususunda katkıda bulunur.

Stresli hayvanları sakinleştirir, bilhassa yeni bir eve taşınılması veya evlilik gibi durumlarda adaptasyon sürecine olumlu katkılarda bulunur.

Genel olarak kedinizin üzerindeki negatif enerjileri temizler daha sağlıklı ve zinde olmasını sağlar.

Sahibi ve kedi arasındaki bağı kuvvetlendirir ve iletişimi arttırır.

Bunlar sadece ilk aklıma gelenler, daha fazla çeşitlendirilebilir. Tabii ki bu faydalar sadece bir defalık uygulanan reiki terapisi ile değil, sürekli uygulamalar sayesinde böyle bariz ve kalıcı sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Ama tek bir uygulamada dahi reikinin olumlu etkisini gözlemlemek pek tabii ki mümkündür.


Yurt dışında sadece hayvanlara reiki uygulamak için evlere servis veren veya ticari bir mekan olarak seanslar düzenleyen şirketler vardır dolayısı ile evcil hayvanın sahibinin reiki öğrenmek isteyip istememesi kendi tercihine kalmıştır, evcil dostuna reiki terapisi uygulanmasını istediği taktirde bile.

images

Ama burada öyle mekanlar olmadığından ve insanlara yönelik eğitimler sunan bir Reiki eğitmeni olarak kendim de bizzat böyle bir yöne eğilmediğimden; sizlere eğer içinizden geliyorsa, bunun eğitimini bizzat kendinizin almasını ve böylece başkasına mecbur da kalmadan her gün her an istediğiniz gibi dostunuza reiki uygulamanızı tavsiye ediyorum.

Hayvanlar enerjiye ne kadar ve ne zaman ihtiyaçları olduğunu biz insanlardan çok daha iyi bir şekilde bilirler.

Asla bir hayvanı zorla önünüzde oturtup da ona zorla reiki yapmaya çalışmayın zaten bu tüm ritüelin ruhuna aykırı olacaktır ve önünüzdeki varlığı zorla oturtarak ona reiki uygulamanız mümkün değildir. Onlar isterlerse gelirler veya uygulama yapmaya başladığınız anda oldukları yerde kıpırtısız durular kaçıp gitmezler.

Ben bu işe gönül verdiğimden, zaten her gün mutlaka evde reiki yaparım bir yarım saat kendi kendime; bu esnada eğer kedilerim reiki enerjisi almak istiyorlarsa gelip, hop diye kendilerini önüme atarlar veya yanıma gelerek kucağıma çıkar ve sürtünürler.

O durumda onlara reiki enerjisi vermeye başlarım ve yeterli olduğunu hissettikleri noktada da biranda kalkıp giderler. Ben de onların gitmesi üzerine terapiyi bitiririm.

Allie-doing-reiki-on-Chester1Reiki uygularken önümde kıpırtısız bir biçimde göbeklerini açarak, son derece huzurlu bir biçimde yatarlar ve hatta “biraz da şu bölgeme yap” dercesine arada bir pozisyon ve yön değiştirirler.

Hayvanlar enerji konusunda bizden daha açıklardır; onları engelleyen düşünceleri, önyargıları, şüpheleri yoktur ve o nedenle reiki seansının keyifini herkesten daha iyi çıkartmayı doğal olarak becerirler:)

Hasta olduklarında ise onların bana gelmesini beklemeden, ben düzenli olarak her gün onlara reiki uygularım; ama bu demek değil ki hastalandıklarında onları veterinere götürmem veya ilaç içirmem. Bu noktada önce yapılması gerekeni yapar sonrasında tüm bu süreci ve kedimi desteklemek adına reiki yapmaya yönelirim.

Hem insan hem de hayvanlar için geçerli şimdi söyleyeceğim; reiki herhangi bir hastalık durumu ortada yokken sağlıklı iken disipli ve düzenli olarak her gün uygulandığında hastalanmamanızı sağlamaya yönelik olarak sizi destekler, ancak halihazırda hastalandığınız noktada ise iyileşme sürecinizi kısaltmaya ve diğer beşeri uygulamaların doktor ve ilaçların yanında onların negatif etkilerini azaltıp pozitif etkilerini arttırmaya yarar.

Kedilerime reiki uygularken insanlara reiki uyguladığımdan çok daha derin hisler ve duygular deneyimliyorum ve onlarla aramda çok özel bir bağ kurulduğunu hissediyorum. Bu arada bazı kediler diğerlerine göre reikiye inanılmaz derecede daha düşkün olabiliyorlar. Mesela benim kedilerimden Coco, bariz derecede reiki enerjisini ve ona reiki terapisi yapmamı diğer kedimden daha çok sever.

Coco ve ben, reiki odamızda :)

Coco ve ben, reiki odamızda 🙂

Ona reiki yaparken mırrrlar gurrlar bana pati masajı yapmaya başlar, inanılmaz bir geri dönüş verir tepkisel olarak. Sanıyorum bu biraz da onun 8 yaşında olmasıyla ilgili de olabilir.

Coco daha genç olan 2 yaşındaki kedim Misha’ya göre şüphesiz ki yaşlanmanın getirileri sonucu daha çok enerjiye ihtiyaç duyuyor olabilir ve desteklendiği için ayrı bir mutluluk hissediyor olabilir.

Terk edilmiş bir hayvanı sahiplendiyseniz veya travma yaşamış bir evcil dostunuz varsa mutlaka reiki öğrenip onunla çalışmalar yapın, çok çok faydasını göreceksiniz evcil dostunuzun yaşam kalitesinde ciddi artışlar olacak.

Reiki eğitimleri 1. aşama (sadece dokunarak fiziksel çevreye şifa verme) 2. aşama (sembollerin kullanımı ile şifa enerjisini zamandan ve mekandan bağımsız çalıştırabilme ve dolayısı ile dokunmadan uzağa enerji gönderebilme) ve 3. aşama masterlık seviyesi( başkalarına reiki eğitimi verme, öğretmenlik seviyesi) şeklinde basamaklandırılır.

Ben herkese ilk 2 aşamayı öğrenmelerini tavsiye ederim. 2. aşama eğitimi aldıktan sonra evcil dostunuzun önünüzde oturmasına ve ellerinizi üzerine koymanıza dahi gerek kalmadan semboller aracılığı ile ona her nerde ise şifa enerjisi gönderebileceksiniz bu pek tabii ki büyük bir rahatlık.

Ne yazık ki bizim ülkemiz son yıllarda dünyanın ilerleme ve bilgi seviyesine ulaşacakken koşa koşa geri gidiyor gibi bir durumda. Dünya çapında doğal tedavi yöntemleri, şifacılık, enerji çalışmaları büyük bir hız ve güvenilirlik kazanmış durumda artık sorgulanmayan direkt kabul edilen ve bilinen bir düzeyde. Dilerim ki birgün bizde de aynı şeyler olur.

Bu yazıyı yazmak istememin sebebi ülkemizde de reiki yavaş yavaş bilinir hale geldi, evet çok dejenere eden fırsatçılık yapan milleti dolandırmak ve kandırmak isteyen kişilerin eline düşen bir tarafı da var her bilinmeyen ve yeni kavramda olduğu gibi ama bu noktada bilinçli kişilerin sapla samanı ayırt edebileceklerini dahası bir zorunluluk olarak etmeleri gerektiğini düşünüyorum.

Türkçe olarak reikinin evcil hayvanların yararına kullanılabileceğini ve faydalarını anlatan pek az bir yazı bulabildim. Ben de bu konuya katkıda bulunmak istedim ve bu nedenle bu yazıyı yazdım. Yanlış anlaşılsın istemem bu yazıyı yazmamdaki amaç aman gelin ne olur benden eğitim alın alt fikri ile reiki eğitimini pazarlamak asla değil, ancak öğretmen olarak beni seçenlere de pek tabii ki kapım her zaman açıktır.

Misha & ben, reiki odamızda :)

Misha & ben, reiki odamızda 🙂

Zaten reiki eğitimi almak bu dürtüyü hissetmek her kişiye nasip olmaz, eğitim başvurusu yapıldığında da Reiki Master yani öğretmen doğru amaçlarla reiki öğrenmek isteyen öğrencileri ayırt etme becerisine sahip olmalıdır.

Kediciklerini bir adım daha ileri giderek doğal yöntemlerle desteklemek, onlar için yararlı bir şeyler yapabilmek ve en azından bir rahatsızlıkları olduğunda elimiz kolumuz bağlı durmadan kendimizce bir katkı sağlayabilmek böylece daha huzurlu hissetmek ve onları şifalandırmak isteyenler için reiki harika bir tekniktir.

Benim reiki ile ilgili yazılarımı okumak, eğitimler hakkında detaylı bilgi edinmek, eğitim isteklerinizi iletmek ve bu konuda daha fazla şey öğrenmek için Reiki Şifa Evi‘nin sitesini ziyaret edebilirsiniz. http://www.reikisifaevi.com/


Bu yazıyı okuyan her bir iyilik ve sevgi dolu kalbe, reikinin şifalandırıcı ve arındırıcı enerjisini yolluyorum!♥

(Gerçekten de size özel bir çalışma yapacağım bu yazıyı yayınlamamın hemen ardından sevgili blog okuyucularım! Bu yazıyı sonuna kadar okuyan bence evcil dostuna değer veren, kendinden daha aciz bir varlığı yüce gönüllülükle önemseyen iyi kalpli ve şifayı hak eden insanlardır bu nedenle hepinizin şifalanmasını gönülden isterim!)

Meltem Şafak

Edit: Son olarak alttaki resmi buldum ve çok güldüm yazı bitti ama yine de sizinle paylaşmak istiyorum!

reiki_cat.27201938_std

%d blogcu bunu beğendi: