RSS Besleme

Orijen kedi maması üzerine bir röportaj

Posted on

orijen-80-20
Merhaba demeye utanıyorum sevgili kedi sever dostlarım çünkü siteye yeni yazı eklemeyeli bir hayli oldu farkındayım! İşlerim çok fazlaydı bu aralar biraz ihmal ettim burayı ama söz bundan sonra ayda en az 4 yazı sizleri bekliyor olacak! 🙂

Geçen hafta Şadanlar Pet firmasından benimle irtibata geçtiler, biz artık Acana ile birlikte Orijen markasını da satmaya başlayacağız firma olarak tanıtımını yapmak istiyoruz size ürün yollasak bir değerlendirme yazısı yazar mısınız dediler. Eh mama konusunda ve kedilerimizi sağlıklı besleme konusunda sitem oldukça popüler oldu biliyorsunuz ben de bu teklife çok sevindim çünkü Orijen benim için gölgede kalmış ve soru işaretleri ile dolu bir mama idi. Bu durumu fırsata çevirerek aklımdakilere yanıt arayabileceğim için mutlu oldum! 🙂

Ben de onlara cevaben Acana’yı çok beğendiğimi ve arkadaşlarıma veya soranlara tavsiye ettiğimi ancak Orijen hakkında olumsuz ve soru işaretlerine sahip olduğumu söyledim. Ancak yine de isterlerse ürünü göndermelerini bir daha inceleyeceğimi ve eğer kabul ederlerse aklımdaki olumsuz fikirler ve soru işaretleri hakkında onlara bir grup soru yazıp gönderebileceğimi sorumlu veteriner hekimlerinin bu soruları yanıtlamalarını rica ettim. Sorularımı yanıtlayıp beni aydınlatmayı kabul ettiler ben de bu soru ve cevapları herkes okusun diye bunu bir röportaj olarak hiç bir cümlesini değiştirmeden buraya aktarmaya karar verdim.

Orijen de tıpkı Acana gibi doğal ve yüksek kaliteli içeriğe sahip bir mama, yurt dışında son derece iyi bir şekilde biliniyor ve doğal ve kaliteli mamalar arasında iyi bir yere konuyor ancak yurt dışı forumlarda Acana hakkında kötü yoruma hemen hemen hiç rastlanmazken Orijen hakkında epey iyi yorum da kötü yorum da bulunuyor.

Zaten benim Orijen hakkında aklımda güvenemeyeceğim bir algı oluşması bu nedenle idi ve bir de ilk piyasa girişlerinde her yetkili petshopa astıkları reklam sloganlarını yanlış yorumlamam yüzündendi sanıyorum 🙂 içerisindeki protein oranının aşırı derecede yüksek olduğunu düşünüyordum.

INGRedientsEvimin yanındaki petshopta ilk Orijen satmaya başladıkları zaman kocaman bir reklam afişi asmışlardı %80 oranında et içerir gibi bir şeyler yazıyordu ben de ne kadar yüksek bir oran bence sağlıksız diye düşünmüştüm oysa şuan bana gönderilen pakete bakıyorum ve analiz değerlerinde mamanın içerdiği protein oranının %42 olduğunu görüyorum.

Sonra reklamlarını tekrar inceledim ve demek istedikleri mamanın bütününde %80 et kaynaklı içeriğin &20 de sebze ve meyvelerin olduğu idi yani bu mamanın protein oranının %80 olduğunu ifade etmiyordu. Ehh olabilir herkesin böyle balık algısı yaşadığı noktalar :)) Reklamı yanlış yorumlamam da beni epeyce yanlış yönlendirmişti yani bu durumda Orijen’in protein oranı da piyasadaki diğer doğal ve kaliteli mamalarla hemen hemen aynı sulardı yüzen bir miktarda.

Mama hakkındaki bu algılarım dolayısı ile sizler bana soruyordunuz ben de Orijen’i tercih etmem onun yerine Acana’yı öneririm diyordum. Benim şahsi fikrim hala öyle çünkü Orijen’i kedilerim tatmalarına rağmen henüz hiç yemediler ve bloğumda kendi deneyimlemediğim bir ürünü alın çok süper gibi yazıp sizi asla yanıltmak istemem.

Sonuçta bloğumda kendi bizzat deneyimlediğim ürünleri tüketici görüşlerim olarak yazıyorum. Ancak bu olay ile birlikte Orijen’i daha yakından inceleme fırsatım oldu kağıt üzerinde görülen özelliklerine ve röportajdan edindiğim olumlu izlenimlere göre soru işaretlerim biraz olsun dağıldı elimdeki numune paketi en kısa zamanda denemeyi düşünüyorum.

OrijenOrijen kedi mamaları, Hangi Mama sayfamızdaki birçok olumlu özelliği üzerinde barındırıyor. Ancak herkes röportajı okuyup bu mama hakkındaki kararını bence kendi kedisinin ihtiyaçlarını, alışkanlıklarını ve sağlık durumunu göz önüne alarak kendi vermeli…

Ben de bu kez sizin tarafınızdayım soruları soran tarafım ve firmanın sorumlu veteriner hekimi Oben Hanım’a aklımdaki Orijen mama ile ilgili her soruyu sordum o da yanıtladı… Bu yazıyı da bu mama hakkında bir şeyler merak edenler vardır elbet, fikir sahibi olsunlar belki benim sorularım onların aklını da meşgul ediyordur ve aradıkları yanıtları burada bulabilirler diye düşünerek yayınlıyorum…Okuyun ve ölçüp tartın Orijen hakkındaki kararınızı kendiniz verin…

Oben hanıma aklımdaki soru işaretlerini ayrıntılı bir biçimde yanıtladığı için çok teşekkür ediyorum!

Diğer mama firmaları tüketicilerinin sorularına ve düşüncelerine pek önem vermez ve onlarla muhatap olmazken, Acana, Orijen ve Gimpet markaları özelinde gösterdikleri ilgili yaklaşım nedeniyle Şadanlar Pet’e teşekkür ediyorum. Ürünleri hakkında neler düşünüyor olursak olalım gerçekleştirdikleri bu iletişim süreci müşteri olarak bizi memnun ediyor!

♥Şimdi röportajımıza geçelim ♥

Kedilibirhayat: Bir mamanın hiç tahıl içermemesi iyi bir şey midir? Tahıl içeren mama markalarının savunucuları ve bazı veterinerler kedilerin tahıl da yemeleri gerektiğini söylüyorlar. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Veteriner hekim Oben Kırna: Orijen mamalarının tahıl içermemesinin kedinize sağlayacağı en önemli avantaj, tahıl yerine kullandığımız mercimek, nohut gibi düşük glisemik indeks değerine sahip karbonhidratların kana yavaş karışarak kan şekerinin belirli bir seviyede uzun süre stabil kalmasını sağlamasıdır.

Pirinç, mısır, buğday gibi tahıllar yüksek glisemik indeks değerlerine sahiptir ve ne yazık ki çoğu zaman ucuz ham madde olmalarından başka hiçbir sebep olmaksızın kedi köpek kuru mamalarında çok yoğun miktarda kullanılırlar.

Bu tip yüksek glisemik değere sahip karbonhidratların tüketilmesinin akabinde kan şekeri aniden yükselir ve kısa sürede aniden düşer. Bu döngüye giren metabolizma sıkça acıkır; alınan fazla glikoz ise yağ deposu şeklinde dokularda birikir. Uzun dönemde bu tip bir beslenme, diyabet ve obezite riskini arttırır.

Kediler etobur canlılardır. Tüm anatomik yapıları ve sindirim fizyolojileri ve metabolizmaları et yemek üzerine kurulu doğal avcılardır.

Dolayısıyla kediler, öncelikli olarak protein ve yağa ihtiyaç duymaktadır. Kuru mama endüstrisinde yoğun miktarda tahıl kullanılmasının aslında basit bir mantığı vardır; çok daha ucuz ham madde temin etmek ve mama saklamanın ve üretiminin kolaylaşması…

Kedilibirhayat: Orijen’i de Acana’yı da aynı firma üretiyor ve satıyor ve ikisinin özellikleri de birbirine çok benziyor. Bu iki mamanın birbirinden farkı nedir ve hedef kitleleri nasıl ayrışmaktadır?

Veteriner hekim Oben Kırna:Orijen ve Acana Champion Petfoods tarafından üretilmektedir. Temel farklılık olarak Orijen Acana’ya nispeten daha çok, daha taze ve çeşitli et içerir; dolayısıyla protein değeri daha yüksektir. Acana serilerinde ilk 5 içerik hayvansal kökenli iken Orijen’de ilk 10 içerik hayvansal kökenlidir. Ayrıca Orijen ‘tam av eti’ konseptine uygun formülle üretilir. Her iki marka aslında birbirinin tamamlayıcısıdır. Farklı dönemlere göre kedilerin ihtiyaç duyabilecekleri besinsel değerleri içerecek şekilde formüle edilmişlerdir.

Kedilibirhayat: Hangi durumlarda Orijen’i hangi durumlarda Acana’yı tavsiye edersiniz?

Veteriner hekim Oben Kırna:Tüm yaşam dönemlerinde kediniz için her iki mamayı da rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Bebeklik dönemi, emzirme dönemi, gebelik dönemi gibi özel dönemlerde veya aktivitesi fazla kedilerde Orijen besinsel ihtiyaçları karşılama konusunda daha etkilidir.

Kedilibirhayat: Orijen’in idrar yollarında taş oluşturduğuna dair yorumlar yapılıyor bu konuda ne demek istersiniz? Bilhassa kısırlaştırılmış erkek kedilerin veya idrar yolu rahatsızlıklarına yatkın İran kedilerinin Orijen kullanması sakıncalı olabilir mi?

Veteriner hekim Oben Kırna:Aksine, yüksek et ve düşük Magnezyum içeriği ile Orijen mamaları doğal olarak idrarı asidik tutar. Yaklaşık 5,5′lik, doğal olarak hafif asidik özellikte olan pH değeriyle, besinlerimiz mesane fonksiyonlarının sağlıklı olarak sürdürülmesi için uygundur.

Kedilibirhayat: Orijen kullanmaya karar veren bir kedi sahibi bu mamaya nasıl geçiş yapmalıdır?

Veteriner hekim Oben Kırna:Kedinize ilk kez Orijen mama veriyorsanız, mama değişikliğini yavaş yapmanız kedinize yeni mamalarına alışmak için zaman sağlayacak ve sindirim sorunları yaşama olasılıklarını azaltacaktır. % 25 yeni mamayı % 75 eski mama ile karıştırarak başlamanızı, sonraki beş ila yedi günde Orijen miktarını kademeli olarak artırarak ve eski mama miktarını azaltarak tamamen Orijen mamaya geçiş yapmanızı tavsiye ederim.

Kedilibirhayat: Mama değişimi esnasında geçiş süresi uygulanmazsa ne gibi rahatsızlıklar ortaya çıkar?

Veteriner hekim Oben Kırna:Geçiş süresi uygulanmadığı takdirde sindirim sorunları yaşanabilir. Bu durum bildiğiniz gibi farklı marka mamalar arasında geçişlerde rastlanılan bir sorundur. En uygunu kademeli şekilde eski ve yeni mama karıştırarak başlamak olacaktır.

Kedilibirhayat: Orijen’deki yüksek protein oranı kedilerde alerjiye neden olur mu?

Veteriner hekim Oben Kırna:Yüksek protein nedeniyle alerji, kedilerde görülen alerji vakalarının bir bölümünü oluşturur. Bu tip bir hassasiyet var ise tabi ki alerjiye neden olur ve zaten bu hastalığı olan kediler normal kedi mamalarından tüketmeleri durumunda alerji problemi yaşarlar.

Bu tip alerjik hassasiyeti olan kediler için özel reçeteli ürünler kullanılır. Ve dediğim gibi, bu bir hastalık olduğu için Orijen veya X kedi maması alerjiye neden olur şeklinde bir genelleme yapmamız yanlış olacaktır.

Kedilibirhayat: Kimi veteriner ve kedi severler; Orijen gibi yüksek protein oranına sahip mamaların evde tembel tembel tüm gün oturan kedilerimiz için fazla besleyici olduğunu söylüyorlar ve fazla proteinin de böbrekleri yorduğunu söylüyorlar bu konuda sizin görüşleriniz nelerdir?

Veteriner hekim Oben Kırna:Orijen’in protein düzeyi sağlıklı bir kedi için uygundur. Böbreklerin yorulduğu şeklindeki yorumlar daha çok böbrek yetmezliği sorunu yaşayan kedilerden köken almaktadır.

Yüksek seviyede protein içeren bir besinin, sağlıklı kedi veya köpeklerin böbrekleri üzerinde herhangi bir olumsuz etki oluşturduğunu gösteren hiçbir bilimsel çalışma yoktur. Aslında, bilimsel çalışmalar tam da tersi yönünde ifadelerde bulunur.

Kedilibirhayat: Kısırlaştırılmış ve kilo almaya yatkın kedilere Orijen ve Acana öneriyor musunuz? Bunu sormamın nedeni yağ oranının %20 gibi yüksek bir rakam olması. Orijen veya Acana yiyen ama çok kilo almaya başlayan kısırlaştırılmış kedi sahiplerine önerileriniz neler olabilir?

Veteriner hekim Oben Kırna:Kedilerin metabolizmaları etobur doğalarına uygun olarak öncelikli olarak protein ve yağı sindirerek kullanmak üzere çalışır. Karbonhidratlar ise kilo alımında en büyük rolü oynayan besin maddesidir.

Dolayısıyla kedilerin doğalarına uygun bir besin piramidi şeklinde formüle edildiği için Orijen mamaları belirlenen günlük miktarda verildiğinde aşırı kilo alımına sebep olmaz.

Kedilibirhayat: Orijen yiyip kedisi sindirim sorunları yaşayanlara önerileriniz ne olabilir?

Veteriner hekim Oben Kırna:Günlük tüketilmesi gerekli miktarı doğru şekilde belirlemeliler. İlk kez Orijen kullanılıyorsa kademeli geçiş yapmalılar. Buna rağmen 15-20 günden uzun süren bir sindirim problemi varsa mama içeriğindeki herhangi bir maddeye karşı indigestion problemi olabilir. Bu durumda farklı bir Orijen çeşidi denenebilir.

Kedilibirhayat: Orijen tek tip bir mama bebek kedilerin de yaşlı kedilerin de yiyebileceği iddiasını taşıyor fakat bebek bir kedi ile yaşlı bir kedinin ihtiyaçları birbirinden farklı değil midir? Tek bir mama nasıl bu çok farklı iki profili yan yana getirip aynı anda ihtiyaçlarını karşılayabiliyor?

Veteriner hekim Oben Kırna:Sizin de belirttiğiniz gibi yavru kediler pek çok besin maddesine yetişkin kedilerden daha çok ihtiyaç duyarlar ve dolayısıyla ihtiyaç duydukları kalori miktarı, protein miktarı ve besinsel takviye miktarı yetişkin kedilere göre fazladır.

Orijen beslenme tabloları incelendiğinde ilk 6 aylık dönemde daha fazla miktarda mama verilmesi tavsiye edilmiştir. Bu şekilde ihtiyaç duyulan besin değerleri sağlanmış olur. Kısacası mama miktarı arttırılıp azaltılarak kedilerin farklı yaşam evrelerindeki besin ihtiyaçları rahatlıkla ayarlanabilmektedir.

Kedilibirhayat: Tat bakımından Orijen kullanıcılarından nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? Kediler bu mamanın tadını seviyorlar mı?

Veteriner hekim Oben Kırna:Kediler söz konusu olunca genelleme yapmak çok zor biliyorsunuz hepsi benzersiz bir karakter  Zaman zaman, özellikle aşırı yapay aroma kullanılan markalardan sonra Orijen’e geçiş yapmaya çalışan kedi sahiplerinden kedilerin mızmızlanarak yedikleri şeklinde dönüşler de aldım.

Ama genel anlamda et oranı yüksek olduğundan severek yiyorlar. Et yedikten sonrakine benzer hareketlilik, gözlerde parlaklık ve coşku yaşadıkları şeklinde geri dönüşler çok aldım.

Kedilibirhayat: Balkabağının kediler için çok yararlı olduğunu duymuştum ancak Orijen2in içerisinde bulunan maddelerden biri olan mercimeği ilk defa kedilerle alaklı bir mamanın içerisinde görüyorum. Mercimeğin mamada kullanılmasının nedeni nedir ve varsa faydaları nelerdir?

Veteriner hekim Oben Kırna:Mercimek glisemik indeks değeri düşük bir karbonhidrat kaynağı, aslında Orijen’de kulanılmasının en temel nedeni budur. Besin değerleri oldukça kuvvetli bir gıda maddesi, aynı zamanda endüstriyel olarak kuru mama yapımında ihtiyaç duyulan nişastayı elde etmenin en sağlıklı yollarından biridir.

Kedilibirhayat: Halihazırda alerjik reaksiyon göstermiş veya sindirim sorunları yaşamakta olan bir kediyi ilk kez o esnada Orijen’e başlatmak doğru mudur? Yoksa rahatsızlıkların geçmesini beklemek mi daha doğru olur?

Veteriner hekim Oben Kırna:Sindirim sorunları ve alerji problemleri yaşarken yeni bir mamaya başlamak iyice kafamızı karıştıracağından çok tercih edilmemelidir.

Kedilibirhayat: Mamanızın kullanıcıları bir takım problemler yaşadıklarında size ulaşabiliyorlar mı ve sorunlarını çözmede bir veteriner olarak yardımcı oluyor musunuz?

Veteriner hekim Oben Kırna: Tabi ki, Şadanlar Pet’in satışını yapmakta olduğu başta Acana ve Orijen mamaları olmak üzere tüm ürünlerle ilgili her tür sorularına cevap veriyorum. Zaman zaman üretici firmalardan zaman zaman da fakülteden hocalarımızdan destek alıyorum.

Bizim firmamız ve Champion Petfoods bu konuda oldukça hassas, sorulara en kısa sürede dönüş yapmak ve tüketicilerimizi yani kedi ve köpekleri korumak her zaman önceliğimiz.

veteriner@acana.com.tr ve oben@sadanlar.com.tr e-mail adreslerim bu arada, ürünlerimizle ilgili soru, öneri ve şikayetlerde her zaman ulaşabilirler bana hayvan sever dostlarımız…

Kedilibirhayat: Türkiye’de üretilen yerli üretim mamaları tercih edenler bu mamaların anında üretilip hemen ülkemizde satışa sunulduğundan dolayı yurt dışından getirilen mamalara göre daha taze dolayısıyla daha besleyici olduğunu düşünüyorlar. Siz bu konuda düşünüyorsunuz mamanın tazeliği üzerinde yazan son kullanma tarihi süresi içerisinde tamamen korunuyor mu?

Veteriner hekim Oben Kırna: Kuru mama teknolojilerinde mama içerisindeki nem azaltılır. Dolayısıyla besin değerleri son kullanma tarihine kadar korunur. Orijen mamalarında kullanılan ham maddeler taze olarak mutfaklarımıza ulaşır ve 48 saat içerisinde mama üretimine başlanılır. Dolayısıyla içeriğimiz, yani et, sebze ve meyveler ilk ve son prosese mutfağımızda girer. Diğer birçok yerli ve yabancı markalardaki kuru mama üretiminde ise kullanılan ham maddeler zaten daha önce birçok defa dondurma, kurutma, fırınlama gibi işlemlerden geçerek besleyici özelliklerini daha mama üretimine girmeden kaybetmiş durumdadır.

Dolayısıyla tek bir pişirme ile üretilen ve doğal koruyucularla korunarak hava geçirmeyen ambalajlarda satışa sunulan Acana ve Orijen mamaları raf ömrü sonuna kadar tüm besleyiciliklerini muhafaza etmektedir.

Kedilibirhayat: Orijen’e ilk kez geçen hassas bir ev kedisinde görülebilecek olası rahatsızlıklar nelerdir? Bu durumda neler yapılmalıdır?

Veteriner hekim Oben Kırna:Böyle bir genelleme yapmamız gerekiyorsa sadece ilk geçişte görülebilecek yukarıda da bahsettiğim sindirim sorunları aklıma geliyor. Bunları da yavaş ve kademeli bir geçişle hiç yaşamayabiliriz.

Kedilibirhayat: Neden piyasadaki tahıl içeren diğer mamalar geçiş süreçleri esnasında bariz problemler yaşatmazken genelde doğal ve tahılsız mamalar b öyle reaksiyonlara sebep olabiliyor?

İçerik olarak büyük bir farklılık olduğundan alışma süreci benzer içeriklere sahip markalara göre daha bariz hissediliyor olabilir.

Kedilibirhayat: Tahılsız mamaları tasvip etmeyen veterinerler genelde şu iddiada bulunuyorlar: “ yüzyıllardır evrimleşen kediler insanla tanıştıklarından beri bir o kadar yıldır tahıl yemeye de alıştılar ve bu şekilde sindirim sistemleri evrimleşti dolayısı ile şimdi tahılsız beslenmeleri onlarda sorun yaratıyor çünkü sindirim sistemleri uzun bir süreçtir tahıla alıştı” siz bu iddia hakkında ne düşünüyorsunuz yanıtınız ne olur?

Veteriner hekim Oben Kırna: Kedilerin sindirim anatomilerinde ve fizyolojilerinde ilk evcilleştirildikleri 4000 yıl öncesinden bu yana hiç değişim olmamıştır. Zaten hiçbir canlı türü için evrim süreci bu kadar kısa zamanda meydana gelmemektedir. Dolayısıyla etobur (carnivor) olarak bilimsel sınıflandırılması yapılan felis domesticus (kedi) hala bir etoburdur ve doğal beslenmelerini yansıtan kuru mamalarla beslenmelidir.

Kuru mama seçimi yaparken mamanın kalitesini ve kedilerimizin doğal beslenmesine yakınlığını gösteren bazı önemli noktaları da vurgulamak isterim.

– Mamanın içeriğindeki et çeşitliliği, et miktarı, taze et oranı
– Mümkün olduğunca az oranda karbonhidrat ve tahıl içermesi
– Kanserojen koruyucularla korunmaması
– Yapay aromalar ve boya maddeleri katılmaması.

Kedilibirhayat: Sorularımı yanıtladığınız için çok teşekkür ederim ♥

Sevgili kedi dostları mamanın içeriğini ve değerlerini kendiniz bizzat yakından incelemek isterseniz sitelerine şuradan ulaşabilirsiniz: http://www.orijen.ca/cat-food/dry-cat-food/

About meltem

1983 yılı doğumlu, Anadolu Üniversitesi Reklamcılık ve Halkla İlişkiler bölümü mezunu, evli ve Coco ve Misha adında 2 kedi ve Uzay Deniz adında dünyalar tatlısı bir erkek çocuğu annesi editör ve metin yazarıyım :) Müziğe, doğaya, hayvanlara, mistik konulara ve sinemaya bayılıyorum. Meraklı bir İkizler yükselenli Koç burcu olarak, gündemi takip etmek ve en ilginç ipuçlarını bulup paylaşmak benim için bir zevk! Hem eğlenceli hem de bir şeyler öğrenebileceğiniz yazılar okumak için beni takip edin!

Bir cevap »

  1. Meltem Hanım denediniz mi orijen mamayı? Kedileriniz tadını beğendi mi? Benimkisi Acana’yı Farmina N&D tahılsız eklersem yiyor. Eğer orijenden memnun kaldıysanız ben de denemek isterim.

    Cevapla
    • İnanç merhaba Orijen’i sevmedi benimkiler maalesef, ama sokak kedilerim sorunsuz yediler. Kedin N&D yi severek yiyorsa N&D de gayet güzel bir mama neden başka arayışlardasın? Bence Acana ve N&D ile devam et. Mamaları çok fazla karıştırmamak lazım yani birkaçını birden vermeyin aynı anda karıştırarak…Çok merak ettiysen firmadan deneme boyu rica edebilirsin sanırım gönderiyorlar öyle kırmayıp.

      Cevapla
      • Meltem Hanım kedim nd’nin tadını beğendi gerçekten. neden başka arayışlardayım dimi 😦 belki kendi kuruntum ama size de sormak istiyorum acana da hep taze et diyor içerikte ndde neden kurutulmuş da diyor diye dikkatimi çekti. bu etin kalitesini hiç düşürür mü diye düşündüm. bunun haricinde nd ile alakalı bir sorunum yok. bir de acana ile orijen aynı firma olduğu için kedim beğenseydi tek ürün onu kullanmak isterim diye dedim. sizce kedim ndyi seviyorken sadece nd ye geçmeli miyim yoksa acanayla vermeye devam mı etmeliyim? keşke acananın tadı nd kadar güzel olsaydı 😦

      • N&D nin birkaç türüne baktım kuzulu bir de tavuklusuna mesela sadece kurutulmuş et yok ama fresh lamb meat diyor sonra dehydrated lamb meat diyor öbüründe de öyle hem taze hem kurutulmuşları var mamada bu kötü birşey demek değil sonuçta onda da kurutulmuş kuzu eti yemeği falan demiyor yine etin kendisi yani lamb meat diyor, ama lamb meal vs gibi şeyler dese karışık tanımlar kullansa hadi şüphelen ama bu durumda kötü birşey yok bence gayet iyi yani.. İyi bir mama bence N&D severek yiyorsa ve kedine iyi geldiğini düşünüyorsan onunla devam et.

      • Orijen çok yakın zamanda formülasyon değiştirdi ve aromayı arttırıcı bazı eklemeler oldu. (Dondurularak kurutulmuş ciğer gibi) Benim kedim de mızmızlanarak yiyordu ama kedimdeki olumlu anlamdaki inanılmaz değişim yüzünden inatla vermeye devam ediyordum. Yeni formülasyonla gelen mamayı aynı eski mamasını yediği iştahla yiyor. Regional red serisini denemenizi özellikle tavsiye ederim.

  2. güzel bir röportaj olmuş kesinlikle çok beğendim ve aklımdaki bütün sorulara yanıt buldum…acanaya geçeceğiz ve kedimin beğenmemesi durumunda seçebileceğim tek mama orijen olacak kesinlikle!.

    Cevapla
    • Teşekkürler Ecenaz 🙂 Kedin çok aktifse, dışarı da çıkıyorsa, kısır değilse Orijen’i dene derim ben yoksa ben evde çok da fazla hareket etmeden oturan ve kısırlaştırılmış aktif bir hayatı olmayan kedilere Orijen’in ağır geleceğini düşünüyorum. Tabi bu benim şahsi fikrim, herkes deneyip kendi tecrübelerini edinmeli diye düşünüyorum. Güzel sonuçlar alırsan lütfen bizimle de paylaş emi ♥

      Cevapla
      • kedim aktiiff hatta aktiften fazla hiperaktif dışarı da çıkıyor ama korkum da kısırlaştırılmış olması.dışarı olayından da vazgeçmeye çalışıyoruz yavaş yavaş malum çok zor oluyor havalar soğuk yerler çamur falan filan işte :D. mamamız gelir gelmez biraz kullanıp hemen sizlerle paylaşırım sonucu 🙂

      • Yorumlarınızı neye istinaden yaptığınız konusunda açıkçası kafam biraz karıştı. %44 protein içeren N&D’yi (benim de kedim için tercih ettiğim marka) önerirken, %42 protein içeren Orijen’in ağır geleceğini söylüyorsunuz. Kısırlaştırılmış kedilere yüksek protein içeriğinin zarar vereceği ile ilgili bilimsel bir metne rastlamadım, daha çok forumlarda dolaşımda olan bir konu. Royal Canin gibi bir market maması bile %37 protein içeren kısırlaştırılmış kedi maması üretiyor. Yurtdışında çok popüler olan Evo gibi markalardaki %50 protein içeriğine girmiyorum bile.

      • Yorumlarımı birçok bileşene göre yapıyorum Sarp, öncelikle ben otorite falan değilim bunu bir belirteyim 🙂 Tamamen kendi görüşlerimi yazıyorum herkes istediğini düşünmekte özgür elbette. Ama ben de ülkemizde yaşayan bir kişiyim ve aklım sürekli arada derede bir halde. Ülkemizde kimi veterinerler Orijen’in firmasının veterineri gibi düşünüp yüksek proteinin daha yararlı olduğunu sağlıksız olmadığını savunurken en az onlar kadar kalabalık bir kesim de tam tersini ateşli bir şekilde savunuyor. Yurt dışına bakarsak onlar çiğ beslenmeyi savunuyor aslında kuru mamayı bile değil… Ben de benzer özellikteki mamalar hakkında yorum yaparken mamanın özelliklerinin yanı sıra hiç FDA tarafından toplatılmış mı kara listeye alınmış mı veya internette yabancı sitelerde kullananlar hakkında ne derecede olumsuz yorum ve şikayet yapmışlar bunlara bakıyorum. Bu bağlamda N&D için olumsuz yorum pek bulunmazken Orijen için nedense çok fazla var. O yüzden de ben benzer özellikte olmalarına rağmen biri sorarsa N&D yi daha fazla öneririm. Bu benim düşüncem. Sadece protein oranlarına göre değerlendirmiyorum yani… Bu yazıyı da tamamen aklımdaki soru işaretlerini sormak için röportaj niteliğinde yazmıştım sağolsunlar yetkili veterinerleri çok güzel cevaplamışlar ama kişisel fikrim aynı firmanın ürettiği Orijen mi Acana mı dersen ben daha fazla Acanacıyım sanırım. Çünkü protein oranı biraz daha düşük ama aynı doğallıkta kendi kedilerimin veterineri de çok yüksek proteinin böbrekleri yorduğunu söylüyor…İster istemez arada kalıyorum yani…EVO falan yurt dışındaki o tip mamaları biliyorum baya yüksek protein oranına sahipleri de var içlerinde %40lar ne ki hatta..ama birçoğu hakkında olumlu olduğu kadar olumsuz yorum da okumuştum ve FDA’nin toplatılma listelerinde de zaman zaman adlarının geçtiği olmuştu.. Açıkça benim için bir mamanın bir kez bile o listeye girmiş olması üzerinin çizilmesi için yeterli bir sebep güvenimi bir daha kazanamazlar yani tüketici olarak…O yüzden o listeleri siteleri sürekli takip etmek gerekir bir mama iyidir deyip yılarca aynı şekilde düşünemeyiz herşey sürekli değişiyor o listeler de…Mesela Blue Buffalo diye bir doğal ve yüksek protein oranlı bir mama vardı ülkemizde de bir dönem az miktarda getirilip satıldı. Bu mama kağıt üzerinde çok güzel bir formüle sahip görünüyor. Cidden baksan bunu niye tavsiye etmiyorsun seni anlamıyorum dersin…Ama bu mama ülkemizde satılmadan 1 sene önce Amerikan Yiyecek Araştırmaları Kurulunca toplatılmıştı ve bir çok kedinin zehirlenerek ölmesine neden olmuştu içerisindeki bir madde.. Bir sene sonra ülkemizde satılmaya başlanınca ben bu mamanın adını dahi ağzıma almadım açıkçası bu konudaki okuduklarım bu markaya güvenimi sarstı ve ne gerek var böyle bir mamadan bahsetmeye ya yine aynı berbat durumu yaşatırlarsa tüketicilerine diye düşündüm.. Herhalde biraz kendimi anlatabilmişimdir.. Benim de kendi fikirlerim günden güne yeni bir şeyler okudukça denedikçe kedilerimle birlikte yaşayıp gözlem yaptıkça değişebiliyor…Her zaman derim ayrıca her mama her kediye iyi gelecek diye bir şey yok. Ayrıca N&D nin de her türünü aynı şekilde başarılı bulmuyorum ki ben özellikle kendimin de deneyip memnun kaldığı kuzu etli yaban mersinlisini beğeniyorum ve o mamaların türlerinin de oranları birbirinden farklı hepsi aynı değil… Kuzu eti özellikle alerji yapmamasıyla biliniyor ya alerjik kedilere genelde kuzu etli mamalar tavsiye edilir bu nedenle kuzu etli türünün protein oranı yüksek olsa da bir zararı olmayacağını düşünüyorum.. Ama aynı yüksek oranda tavuğu tercih etmem ben mesela çünkü genelde tavuk kedilere kolayca alerji yapabilen bir madde.Aynı şekilde bir çiftlikte oturuyor olsan kedin sürekli aktif koşturup oynamalı hem içeride hem dışarıda yaşayan bir hayata sahip olsa (yani ataları gibi) ve kısır olmasa Orijen’i de öneririm elbette zaten yazıda da bu bakış açımdan bahsettim röportajda da veteriner yanıtlarında bence böyle demek istemiş aktif kedilere öneriyorlar… Ama evde koltuk patatesi gibi oturan hımbıl ev minnoşlarımıza az hareket ettikleri hele bir de kısırlaştırılıp hareket seviyeleri de düştüğü için iyice çok yüksek oranda besleyici bir diyet uygulamak çok da mantıklı gelmiyor.. Mantıklı bir şekilde düşünecek olursan evden hiç çıkmayan bir insan az hareket ediyorsa ve çok yüksek oranda beslenirse ne olur? Aynı beslenmeyi aktif spor yapan bir insanda uygulasan ne olur? İşte benim bakış açım budur… Herkes kendi kedisinin yaşamını ve ihtiyaçlarını değerlendirecek ve onu göz önüne alarak kedisi için en yararlı olabilecek mama hangisidir onu kendisi bulacak…Olması gereken bu yoksa bu iyidir şu kötüdür gibi bir şey demek zor…Tabii klasman dışındaki berbat içerikli market mamalarını bir kenara ayırarak söylüyorum bunu 😉

  3. sizin gibi mamaları takip eden birisinin % 80 et olan bir mamanın proteinini % 42 olması bilmemesi çok ilginç geldi. bugüne kadar orijenin içeriğini hiç incelemediniz sanırım % 80 protein olması zaten imkansız .hatta geçen gün yaş mamada da bu konuyu tartışmıştık .gerçi yaş mama ile kuru mama bir değil ama .yazınızın başını çok samimi bulmadım .meltem hanım .

    Cevapla
    • Yazıyı okumuş ama anlamamışsınız belli ki, beni reklam afişleri yanıltmıştı diye açıklamıştım oysa ki ve evet reklamdan etkilendiğim için de alıp incelememiştim kısacası reklamları ben de ters tepki yaratmıştı o dönem. Valla samimi bulmadım demişsiniz, benim samimi görünmek gibi bir endişem yok burası benim kişisel sitem bir şey satmıyorum bir ürün pazarlamaya çalışmıyorum ve bir firma için de çalışmıyorum sadece amacım öğrenmek isteyenlerle bilgilerimi ve deneyimlerimi kişisel görüşlerimi paylaşmak dolayısı ile her zaman olanı olduğu gibi ve samimiyetle yazıyorum bu noktada da inandırıcı bulup bulmamanız pek de beni ilgilendirmiyor 🙂 Çünkü benim her yazdığım konuda içim çok rahat 🙂 Ayrıca bu sitede yorumlar önce benim onayımdan geçiyor, bu yorumunuzu yayınlamış olmam bile bence bir iyiniyet göstergesidir!

      Cevapla
  4. Merhaba Meltem Hanım,

    Bizim veterinerimiz de tahılsız mamaların kedi sağlığını bozduğu görüşünde. Ben Acana kullanıyorum kedim 8 aylık şu ana kadar en ufak bir sağlık problemi yaşamadık. Yalnız aşı için veterinerine gittiğimizde acayip strese girdi hırlamaya başladı ağzından salyalar fln aktı ve o anda aşırı tüy dökmeye başladı. Kuyruğuyla poposunu kapattı. Sanırım ateş ölçme işleminden hiç bir kedi hoşlanmıyor onu hatırladı veterinere gidince:-) Diğer kedi ve köpeklere de hiç alışkın değil 3 köpek vardı biz gittiğimizde onlardan da tedirgin olmuş olabilir. Veterinerimiz de tüy dökümünün aşırı olduğunu evde de bu şekilde olup olmadığını sordu. 1- 2 ay mevsimsel tüy dökümü oldu ancak son zamanlarda azalmıştı. Veterinerimiz hangi mamayı kullandığımızı sordu. Ben Acana deyince veterinerimiz mama değiştirmemizi önerdi. İdrar yolları tıkanır bana gelirsiniz sonra dedi. Hills, royal canin yada proplan kullanın dedi. Ben royal canin i et içeriğini belirtmediği için kullanmak istemiyorum dedim. Ayrıca acana yla ilgili olumsuz yoruma da rastlamadığımı söyledim. Sonra veterinerim bana şöyle bir öneride bulundu. 1 paket Hills 1 paket Acana kullanarak kedimin böbreklerini dinlendirmemi söyledi. Hills in ürünlerin de domuz muhakkak kullanılıyor ve içerik içime sinmiyor bir türlü diye kullanmak istemiyorum. Diğerleri için de aynı şey geçerli. N&D tahılsız tavuklu narlı almıştım daha önceden denemek için o çeşidini sevmedi, pek yemiyor. N&D nin düşük tahıllıları var Hills yerine Acanayla değişimli olarak N&D düşük tahıllı mı kullansam diye düşündüm. Kararsız kaldım sonuç olarak veterinerimizin görüşünden sonra. Şu ana kadar kedim hiç bir sağlık sorunu yaşamadı, gereksiz mi endişeleniyorum diye düşünüyorum.

    Sizin görüşünüzü biliyorum ancak bu şekilde değişimli mama kullanmak konusunda ne düşünüyorsunuz öğrenmek isterim.

    Cevapla
    • Aslında kedinin mamasını her ay değiştirmek iyi bir şey değil çünkü bir mamanın formülüne henüz alışmış sindirim sistemini öbür ay alt üst ederek yeni bir şeye alıştırıyorsunuz demek bu. Eğer veterinerinizin söyledikleri yüzünden içiniz rahat etmiyorsa kan tahlili yaptırın, Acana’yı kaç aydır yiyor kediniz diyelim 5-6 aydır yiyor o durumda kan tahlilinde böbrek ve idrar yollarına ait değerlerin özellikle ölçümlenmesini isteyin ve değerler normal aralıkta mı bir bakın. Sonrasında bir 4-5 ay sonra bu testi yineleyin değerler hala normal mı bir bakın. Bunlara rağmen içinize sinmiyorsa o halde Hills’e geçin derim. Her ay mamasını değiştirmektense şöyle de yapabilirsiniz; kedinizin acana yemeye devam etmesini istiyorsanız bir paket diyelim 2,5 kg lık acana aldınız bunu 2-3 aylık olarak düşünün ve her ay 1 paket Hills alıp yedirmeye başlayın kedinize içerisine de azar azar acana ilave edersiniz. Dolayısı ile bir paket acanayı 2-3 ayda bitirecek şekilde kullanmış daha yoğun olarak hills vermiş olursunuz öyle de olabilir. Ben size hiç bir şeyin garantisini vermem ama kendi bakış açımdan örnek verebilirim benim kedilerimden biri Coco iran kedisi ve 10 yaşında. Şimdi bu bilgileri değerlendirecek olursak: 1. İran kedileri idrar yolu hastalıklarına çok yatkın bir ırktır. 2. Kedilerde yaş ilerledikçe idrar yolu böbrek hastalıkları daha sık görülmeye başlanmaktadır. Dolayısı ile ben yaşı ilerlemiş ve bir iran kedisi ırkı olan Coco’ya acana yedirmiyorum. Sadece Acana değil hiç bir yüksek proteinli mamayı yedirmiyorum. Ona magnezyum oranı en düşük tutulmuş proteini sınırlandırılmış royal canine persina ve hills mature yaşlı kedi maması yediriyorum. Bu mamalaın eksik olduğu yönleri ise vitamin ve farklı ek besin destekleri ile tamamlıyorum. Dolayısı ile size acana asla kedinizde idrar yolu taşı yapmaz diyemem ben. Yapar da diyemem. Her kedi kendi hali içerisinde, hastalık geçmişi yaşı vs içerisinde sahibi tarafından değerlendirilmeli mama seçimi ona göre yapılmalıdır. Ama özetle her ay mama değiştirmenizi önermem, her iki ürünü de karıştırarak kullanmak bence daha iyi bir seçenek.

      Cevapla
      • Kedim scottishfold 8 aylık ve 5 aydır Acana kullanıyoruz. Kedim halinden memnun görünüyor ve benim gözlemlediğim bir şikayet de mevcut değil.Aslında veterinerin gözlemlediği bir şikayette yoktu zaten hiç bir hastalık geçmişi yok herşeyi normal bir kedi. Veterinerimizin genel görüşü bu şekilde. Zaten kedim genç olduğu için gayet hareketli aktif bir kedi. Ben şimdilik Acana yla devam etmeye karar verdim. Dediğiniz gibi protein oranı daha düşük mamalardan içime sinen bir marka mama bulabilirsem karıştırıp verebilirim. Araştırmaya devam ediyorum. Sorun şu ki Hills in konservelerini bile yemiyor kedim. Hills ve Royal Canine dışında karıştırıp verebileceğim doğal içerikli bir mama önerisinde bulunabilir misiniz? N&D nin düşük tahıllı mamalarını önerir misiniz örneğin?

        Fikir verdiğiniz için teşekkür ederim.

      • Kedinizin veterinerde yaşadığı durum tamamen korktuğundan benimki de veterinere gidince çok korkuyor ve kediler strese girdiklerinde biranda tutam tutam tüy dökerler bu durum herhalde normalde evde böyle değildir dimi? Evde de böyleyse sorun vardır ama anlıkka strestendir ayırt edebilin diye söylemek istedim. N&d nin tahıllı mamalarını tek başına kullanın derim ben kedinizin alerji problemi yoksa tahıllardan bütünüyle kaçınmanıza da gerek yoktur o mama zaten az oranda tahıl içerir acana ile karıştırmayın bence denemek isterseniz komple ona geçin ama mama değiştirirken geçiş süreci uygulamayı eski ve yeni mamayı bir iki hafta karıştırıp vermeyi unutmayın.

      • Son 2 seferdir veterinere gittiğimizde ve başka bir kedi köpek gördüğünde strese giriyor. Ancak stresten tüy dökümünü ilk kez yaşadık. Veteriner kızgınlık belirtisi olabileceğini de söyledi. Evde ekstra değişik kızgınlık belirtileri göstermiyor çünkü sadece kuyruk havada geziyor bir süredir kızımız. Kızgınlık dönemindeyse çok belirli davranışsal bir değişikliği yok. Evde bizle yada gelen misafirlerle gayet iyi geçiniyor hayatta tırnak bile çıkarmıyor. Evdeki tüy dökümü tutam tutam değil, birkaç gün taranmayınca severken elde yada kıyafetlerde kalıyor tabi biraz ama mevsime göre o kadarı normal diye düşünüyorum. Evdeki Acana pasifica paketimiz azaldı tüy dökümüyle ilgili değişikliği gözlemlemek için bir paket alıp deneyebilirim düşük tahıllı morina balıklı yada kuzu etlisini. Tahılsız mamalarda olduğu gibi N&d nin düşük tahıllılarında da yetişkin yavru kedi ayrımı yok sanıyorum. 8 aylık kızımız için sorun teşkil etmez heralde meltem hanım değil mi?

        Teşekkür ederim Meltem hanım önerileriniz için deneyip tüy dökümüyle ilgili değişim gözlemlersem tekrar paylaşırım.

  5. merhaba , benim 2 yasında dişi tekir kedim var kısırlaştıgı gunden beri royal canin yiyor , royal canin kısırlastırılmıs kediler için olan mama guzel iyi bi mamamı yada değiştirmelimiyim ? kedim dısarı cıkmıyor , hiçbi problemi yok saglıklı gözükuyo tuyleri parlak yardımcı olurmusnuz

    Cevapla
    • Kedinizde bir problem yok ise alerjik de demek değildir yani tahıl içeren mama yemesinde sorun yoktur o halde. Royal Canin bir çok açıdan ülkemize göre değerlendirme yapmak gerekirse ortalama üstü bir mama ama bence tek handikapı koruyucu olarak kimyasal maddeler içermesi.. Hangi mama sayfamı okuduysanız bunun tek yol olmadığını bazı mamaların doğal koruyucu maddeler ile doğal olarak korunduğunu da öğrenmişsinizdir. Eğer kedinizi daha doğal bir mama ile beslemek isterseniz size Brit Care,Hills, N&D tahıllı seri gibi mamaları da önerebilirim. İçerikleri royal canin ile eşdeğerdir hatta N&D nin tahıl içeren mamasının içeriği diğerlerine göre bir derece daha kaliteli…tahıl içeriyor olmasına rağmen yani… hem de bu mamalar doğal maddeler ile korunuyor.. Eğer kendiniz de doğal beslenmeye falan önem veren bir tipseniz kedinizi de böyle beslemek isteyebilirsiniz diye söylüyorum… yoksa royal canin yiyor diye kedinize birşey olmaz en azından uzun yıllar boyunca.. koruyucu kimyasalların etkileri çok uzun yıllar sonra kediler yaşlandığında genelde ortaya çıkıyor…tıpkı bir insanın gençliğinde birçok paketlenmiş endüstriyel ürün ve hamburger gibi fast food yiyecekler tüketip tüketip yaşlandığında sahip olabileceği hastalıklar gibi düşünebilirsiniz… ama ille de bir rahatsızlık yaratacaklar anlamına da gelmiyor elbette bu.. sadece daha doğalı varken diğerini kullanmak niye diye bir bakış açım var benim.. soranlara da bu bakış açım ile yanıt veriyorum.. ancak şunu da belirtmeliyim royal canin ülkemizde satılan market maması olarak geçen birçok içeriği berbat mamaya göre daha iyi bir içeriğe ve dengeli oranlara sahiptir.

      Cevapla
      • merhaba yavru kedimi ve köpeğimi geçen sene aynı anda orijen 6 balıklı tahılsız kedi ve köpek mamasına başlattım.günlük olarak tam olarak tavsiye edilen gramlara uygun verdim.herşey çok yolundaydı. ikisinin de enerjileri , tüyleri ,dışkıları gayet güzeldi. 3 ay dolmadan bir gece kedimin çığlıklarıyla uyandım. idrarını yapamıyordu. acil nöbetçi bir veteriner hekime gittik. 5,5 aylık kedide oluşan kristalleri görünce şok oldu. sonda ile açtılar idrar yolunu. hekim sorunun beslenme kaynaklı olduğunu söyledi. bu yüzden hemen köpeğime de test yaptırdık. aynı kristaller onda da vardı sadece henüz tıkanma yapmamıştı.(bu arada köpeğimin ne idrar yapışında ne miktarında ne de hareketlerinde hiç bir farklılık yoktu.)
        hala yaşadığımız sorunun nedeni yüksek protein miydi balık içeriği miydi bilmiyorum. tedavi sürelerince tavsiye edilen proteini düşük reçete mamalardan almadım çünkü. hatta başka bir hekim artık hep onlardan kullanmak zorunda olduğumuzu söylemişti.kedimi 3 ay royal canin kitten yaş mama ile besledim sadece. balığı kestim.2 ayda kristal sorunumuz çözüldü.şimdi sadece belli aralıklarla krill yağı veriyorum, omega için. mamaları aldığım petshopun sahibi de en çok 6 balıklı olandan olumsuz geri dönüş aldıklarını söyledi.

        köpeğim ise alerjenleri nedeniyle sadece orijen 6 balıklı yiyebiliyordu. onda da bu sorunla karşılaşınca yurtdışındaki birçok wellness uzmanından destek alarak kendim hazırladım mamasını. proteini de çok düşmedim. kristal onda da 2 ay gibi bir sürede çözüldü.bu arada köpeğimin orijen öcesi ve sonrası check uplarında karaciğer değerlerinde de bozulma vardı.ultrasonda cok cok az yağlanma da çıktı. hekimimiz orijendeki yüksek proteinden kaynaklandığını söylemişti ama kendi hazırladığım mamalarda proteini ısrarla çok düşmememe rağmen 5 aya karaciğer değerleri de düzeldi. belki proteini alış şekli de çok önemlidir. bu arada onda da balığı komple kestim. sadece omega için belirli aralıklarla krill yağı verdim.

        kedime şu an royal canin kitten yaş + proplan kitten kuru veriyorum ama içim hala rahat değil. orijeni açtığımdaki doğal kokuyu hiçbirinden almıyorum çünkü.şuan için bi sıkıntısı yok ama gelecekte olursa endişem var.kedim 1 yaşına girmek üzere. bu süreçte 2 sakat kedi sahiplendim ve kedilerim için hala mama arayışı içerisindeyim. ne orijen çok kötüdür diyorum ne de herhangi bir marka mama tavsiyem var. sadece röportajdaki “orijen mamaları doğal olarak idrarı asidik tutar” cümlesine karşı tecrübemi paylaşmak istedim. hiç belirti vermeden benim yaşadıklarımı yaşama ihtimaliniz de var çünkü.

      • Kesinlikle haklısınız bence de Hakan Bey, ben de kendi arkadaşlarımdan Orijen ile ilgili böyle geri bildirimler aldım. Zaten Orijeni hiç bir zaman kişisel görüşüm olarak tavsiye etmememin en büyük sebebi de bu halihazırda yaşanmış hikayeler… Benim şahsi görüşüm özellikle kısırlaştırılmış erkek kedilere bu tip çok yüksek proteinli mamalar verilmemesi lazım. İçerik kalitesi yüksek olan mamalarda ister istemez magnezyum fosfor ve kalsiyum değerlerinde de tahıl içeren orta sınıf mamalara göre hafif bir değerlerde yükselme görüyorum herhalde daha düşük tutamıyorlar en azından bizim ülkemizde satılan markalarda böyle.. Çok da çeşit yok işin aslı burada…Bu hafif yükseklik durumu dişi, veya kısırlaştırılmamış veya vaktinin çoğunu dışarıda aktif bir biçimde avlanarak geçiren dinamik kedilerde sorun yaratmazken bilhassa erkek ve kısır ev hayvanlarımızda yaratabiliyor bence. Özellikle de kısır ve erkek olanlarda çünkü zaten kısırlaştırılmış erkek kediler bu kristalleşme idrar ve böbrek rahatsızlıklarına özellikle daha yatkın bir bünyeye sahip oluyorlar. Bir mama kağıt üzerinde çok ideal ve iyi görünebilir ama bana her soru soruna söylüyorum bir mama iyidir her kediye iyi gelecekti diye bir şey asla yok… Tıpkı terzi yapımı üzerinize tam oturan sizin için biçilmiş bir kıyafet yaptırmak gibi; kedinizin hastalık geçmişine, yaşam stiline, cinsiyetine, aktiflik düzeyine, vs gibi etmenlere dikkat edip bunları analiz ederek herkes kendi kedisi için en uygun en optimum seviyedeki mamayı keşfetmek zorunda… İnsanlar inatla hala bunu anlamıyorlar çünkü üşengeçler bana soruyorlar ve hap gibi bir cevap vermemi bekliyorlar şu iyidir hepsine bunu verin kurtulun gibi bir yanıt bekleniyor oysa öyle değil…Ben bloğumda mamaların artı ve eksi özelliklerini göstermeye çalışıyorum ama hiç bir mamaya market mamalarını hariç tutuyorum elbette, çok kötüdür asla kullanmayın demiyorum sadece bakın bunun artısı budur eksisi budur gibi genel bir bakış açısı sunmaya çalışıyorum bunu yapmamdaki amç da reklam büyüsdünden kurtularak aslında para verdikleri ürünün gerçek fayda veya zararını taratbilsinler bir kalite değeri oluşturabilsin herkes kafasında diye. Ama ne yazıkki bazı geri dönüşlerden anladığım kadarıyla insanlar uzun uzun okuyup biraz düşünüp analiz etmeye çok üşeniyor veya bunu beceremiyorlar… Düz mantık anlayıp haa şu mamada tahıl varsa bu kötü o zaman vs gibi kaba çıkarımlar yapabiliyorlar…Bu anlamda sizin yorumunuzu değerli buluyorum bir deneyim ve çözüm paylaşmışsınız ve bu konuda belli ki ciddi kafa yormuşsunuz… Araştırıp uğraşarak mama ve sağlık problemlerinize kendiniz çare olduğunuz için sizi tebrik ediyorum…Orijen mama üzerine bu yayınladığım röportaj firmadan bana teklif olarak geldi ben de açıkçası hem aklımdaki soruları onlara sormak hem ne cevap vereceklerini görmek açısından bunu gerçekleştirmeyi uygun bulmuştum.. Eminim bu mamayı kullanıp çok memnun olanlar da vardır zira nette yabancı forumlarda memnun olan kadar memnun olmayan da var yarı yarıya gibi.. Ama burada asıl anlaşılması gereken nokta sizin kediniz için Orijen uygun mu? Herkesin bu çıkarımı yapması gerekir. Bir çiftlikte oturuyor olsaydım etrafta hayta gibi gezip dolaşan hoplayan kısırlaştırılmamış doğuran bir dişi kedim olsaydı emin olun Orijen kullanır ve çok da memnun kalırdım gibime geliyor, ama ben de ev yaşamı ile kısıtlı yaşı ilerlemiş ve cinsi dolayısı ile böbrek rahatsızlıklarına yatkın olabilecek iran kedim Coco için bir kez bile Orijen vermeyi düşünmedim açıkçası…Kedimize mama seçerken onun önceliklerini iyi belirlememiz gerekiyor. Kediniz ve köpeğinizle birlikte sağlıklı mutlu günler dilerim 🙂

  6. Geri bildirim: Sokaktaki Minik Dostlarımız İçin Evde Hazırlanabilir Kedi ve Köpek Mamaları | PetHaber

  7. Geri bildirim: Anonim

  8. Mrb. Soruma ne zaman cevap alırım bilemiyorum ama türkiyede üretilen spectrum mama sizce nasıl ben tavsiye üzerine kendilerime bu mamadan veriyorum.

    Cevapla
  9. Geri bildirim: Sokaktaki Minik Dostlarımız İçin Evde Hazırlanabilir Kedi ve Köpek Mamaları | Kısa ve Net

Yorum bırakın