Üst katıma böyle bir güzellik taşındı! 😉
Bu hafta, sizlere biraz kedilerimizi kısırlaştırmanın öneminden bahsetmek istiyorum
Sevgili kedi dostlarım, üst katımızdaki daire kiralıktı ve oraya yeni bir aile taşındı. Daire boşken çok dua etmiştim, allahım ne olur kedi sever birileri gelsin komşum olsun diye.. Allah sanırım dileğimi kabul etti, hakikaten de öyle oldu! Yukarıdaki bembeyaz güzel kedinin aynısı şuan üst komşumda var 🙂
3 gündür acı acı bir kedi miyavlaması duyuyordum ses bariz şekilde kızgınlığa girmiş bir kedinin çiftleşme çağrılarına benziyor idi. Sokağımızda ilgilendiğim çok sokak kedisi var önce onlardan biri zannettim çünkü ses çok yakından geliyor olmasına karşın tam olarak hangi yönden geldiği anlaşılamıyordu. Ancak sesi her duyduğumda balkona camlara koşmuş fakat sesin sahibi kediyi bir türlü yakalayamamıştım. Ben sesin kaynağını bulamadıkça ses de sürekli gelmeye devam ediyordu nasıl merak ettim meraktan çatladım adeta 🙂
Sonra endişelenmeye başladım altımızda kiler kömürlük gibi bir alan var ve kimi zaman kapıcımızın ihmalkarlığı yüzünden orada meraklı sokak kedilerinin kapalı kaldığı olmuştu. Böyle durumlar olduğunda da miyavlamaları duyup yine biz kurtarmıştık aşağıdan kedileri eşimle. Acaba bu acı acı miyavlama günlerce aç susuz kapalı kalmış bir kediciğe ait olabilir miydi? Sesi duyuyor ancak bir türlü hangi kediden tam olarak hangi yönden geldiğini keşfedemediğim için bir yardımda da bulunamıyordum ve bu beni çok mutsuz etmeye başlamıştı ya kurtarmaya geç kalırsam ve bu kedi ölürse acaba nerede acaba nerede diye sürekli aranmaya başlamıştım.
Sonunda eşim sesin yeni taşınan üst komşularımızdan geliyor olabileceğini akıl etti ve ben de hemen bir kapılarını tıklatıp sormak istedim. Eğer kedileri yoksa gerçekten rezil olacağım diye düşündüm önce gecenin sekizinde acaba kediniz mi var diye sormaya çıkan bir kadın 🙂 Ama kapı açıldığı anda bembeyaz güzel bir kedinin de yüzünü göstermesi bir oldu 🙂
O anda ne kadar ferahladığımı ve mutlu olduğumu anlatmama gerek yok sanırım! Hem miyavlamanın kaynağını bulmuştum hem de üst komşularım kedi severdi, tam da dua edip dilediğim gibi 🙂 Meğersem bu güzel beyaz kedicik kızgınlığa girmiş ve sahipleri de henüz ilk kez kedi baktıklarından durumu tam anlayamamışlar yeni ev yüzünden oluyor sanıyorlarmış 🙂
Kapıda kısaca konuştuk hemen kucağıma aldım öptüm sevdim zaten sevilmeye çok müsait bir durumdaydı 🙂 Ben de bu durumdan faydalandım diyelim 🙂 Ayak üstü kedilerini kısırlaştırarak ömrünü uzatacaklarından ve ona daha sağlıklı bir yaşam vereceklerinden bahsettim. Ama anladım ki onlar gibi birçok yeni kedi beslemeye başlayan kedi severin kısırlaştırmanın artılarını anlatan bir yazıya ihtiyaçları var, ben de hemen bloğuma böyle bir yazı eklemek istedim; kim bilir belki de aranızda kedi beslemeye yeni başlamış deneyimsiz olanlarınız vardır ve bu yazı onlara yardımcı olabilir!
Kısırlaştırmanın yararları:
1. Kısırlaştırarak dişi kedinizi yumurtalık ve meme kanseri türlerinden, erkek kedinizi ise testis kanserinden büyük ölçüde korumuş olursunuz.
2. Kısırlaştırılan kediler daha uyumlu, sakin ve sevecen bir tabiata sahip olurlar.
3. Enerjilerini ev yaşamına daha uygun faaliyetlere yöneltirler, daha birlikte yaşanabilir canlılar olurlar.
4. Genel olarak kısırlaştırılan kedilerin hastalıklara yakalanma riskleri daha düşüktür.
5. Sokak kedilerinin sayısı çok fazla, hayvan severler onlarla ilgilenmeye, onları kısırlaştırmaya ve sahiplendirmeye çalışsalar bile kedi sayısı o kadar fazla ve hayvan sever sayısı o kadar az ki durumla başa çok da çıkılamıyor.Yeni yeni bebek kedilerin doğması sokakta yaşama savaşı verenlerin bir yuva bulması şansını daha da azaltıyor. Kedinizin ürememesini sağlayarak, sokak kedilerine bir iyilik yapmış olacaksınız emin olun.
Kısırlaştırmanın yan etki imiş gibi görünen tarafları (hepsini çürüteceğim zevkle 🙂
1. Kısırlaştırılan kediler kilo alır. Hayır, her kısırlaştırılan kedi kilo alacak gibi bir durum asla söz konusu değildir. Benim bu güne kadar baktığım 3 kedim de kısırlaştırılmışlar ve hiç biri kilo almadılar hep 4 – 4,5 kg arasındaydılar. Kaliteli ve doğal içerikli bir mama ile beslenirse kediler kilo almazlar, ama kedinizde hızlı kilo almaya bir eğilim fark ederseniz de kısırlaştırma işleminin ardından o durumda da düşük kalorili kedi maması yedirir biraz fazla oyun oynatırsınız olur biter.
2. Kısırlaştırılan kediler küser, depresyona girer. Buna da kocaman bir hayır demek istiyorum. Bu tip durumların hep kedinin sahiplerinden yani insandan kaynaklanan travmalar olduğunu düşünüyorum. Kedinizle kısırlaştırma operasyonunun ardından yeterince ilgilenir ona tıpkı hastalanan sevdiğiniz bir insan gibi yoğun bir ilgi ve sevgi ile yaklaşır bakım yapar ve biraz da aman da canım benim ameliyat mı olmuş kıyamam ben ona mantığı ile şımartırsanız kısa sürede kendini toparlar ve sevecen bir kedicik olup çıkar. Benim yine 3 kedim de de durum aynen böyle oldu. Ayrıca çevremde tahmin edersiniz ki kedisi olan pek çok yakınım ve arkadaşım var büyük bir bölümünün de kedileri kısırlaştırılmış ve henüz hiç kısırlaştırma işlemi nedeniyle kedim küstü depresyona girdi diyeni duymadım.
Şimdi genel olarak kısırlaştırma hakkında bildiklerimden bahsedeyim biraz da sizlere.
Ben hep dişi kedi sahibi olduğum için konuya dişi kedi penceresinden bakarak yaklaşacağım. Dişi kediler kızgınlığa girdiklerinde avaz avaz sanki biri etinden et kopartıyormuş gibi gür ve dikkat çekici bir şekilde miyavlamaya bağırmaya başlarlar.
Burada amaç potansiyel erkek kedileri yani damat adaylarını çevreye toplamaktır. Yani kediniz çiftleşmeye hazırım gelin ey erkekler diye bağırıyor 🙂
Bu durum o kadar beter bir durumdur ki bunu yaşamayan bilemez. Ama her kedi sahibi de en az bir kez yaşar bu deneyimi 🙂 Çünkü kızgınlığa 1 kez ermeden kedileri kısırlaştırmak doğru değildir, büyüme hormonları baskılanabilir çok erken kısırlaştırılırlarsa. Kızgınlığa girdiğinde kedi ergenlik çağına ulaşmış demektir, artık bu kızgınlık dönemi kaç gün sürer ise ki ortalama 1-2 hafta arası sürer bitiminde hemen kedinizi götürüp kısırlaştırabilirsiniz. Bu noktada hiç beklememek en iyisidir.
Aradan ne kadar süre geçerse, kaç kızgınlık dönemi atlatmış olursa kediniz onun sağlığı için de bir o kadar kötüdür. Çünkü kedinizin vücudunda çiftleşmek için deli gibi hormon salgılanmaya başlar zaten bu nedenle kendisi de kuvvetli bir dürtü hissederek çiftleşmek ister. Kediniz kızgınlığa girip bu bolca hormon salgılanıp da çiftleşmediği her boşa geçen dönem o hormonların o vücutta yok yere birikmesi durumuna neden olur. Ki bu yolun sonu da tıpkı hormon dengesizliği yaşayan insanlarda da olduğu gibi rahim veya meme tümörleri yani kanserdir.
Bu duruma bizzat veterinerimizde ben gözlerimle şahit olmuştum acı bir hatıra… Çok tatlı bir kedicikti şimdi melek oldu çoktan, 10 yaşındaydı ve kısırlaştırılmamıştı. Tam göğsünden karın boşluğuna kadar hiç abartmıyorum 1 koca kedi kafası büyüklüğünde dev gibi bir tümörü vardı tabii ki kanserdi ve çok acı çekerek öldü.
Minicik bir tümör olarak başlamış göğsünde minik bir uçuk gibi düşünün ve kısa sürede bu hale gelmişti o görüntüyü hayatım boyunca unutamam o gün hayatıma giren ve elimin dediği tüm kedileri mutlaka kısırlaştıracağıma ant içtiğim gün olarak kişisel tarihime yazılabilir. Veterinerim kısırlaştırılmadığı için bu tömürün olduğunu söylemişti ve kısırlaştırmanın öneminden dem vurmuştu.
Velhasıl kedinizin kızgınlık dönemini ne olacak bağırıp bağırıp geçiyor diye yabana atmayın kedinizin içinde biyokimyasında aslında dağlar yerinden oynuyor bunu bilin ve ona bunu ne kadar az yaşatır onu ne kadar evvel kısırlaştırırsanız o kadar ömrüne ömür katmış olursunuz. Ayrıca bir başka açıdan da kısırlaştırılmamış bir kedi ile yaşamak tıpkı bir cehennemde yaşamak gibidir.
O deli deli miyavlamalar insanın sinirlerini zıplatır bir süre sonra ve uyku uyuyamamasına neden olur kısa sürede zombi ailesine dönüşürsünüz. Düzgün düşünemeyen insanlar bu durumdan hemen kedilerini suçlu çıkarır ona kötü davranır veya en kötüsü de evden atarlar. Oysa burada suçlu kedi asla değildir tam tersine insandır. Kedinizi kısırlaştırarak onu yalnızca sağlık açısından korumazsınız aynı zamanda birlikte yaşaması keyifli bir ev arkadaşına da bir evcil hayvana da dönüştürmüş olursunuz.
Böyle bir dönemden geçen kediniz varsa sabırlı olmalı, bu yaptığının onun doğası olduğunu kabullenmeli ve ona anlayış ve sevgi ile yaklaşmalısınız. Tabii ki yerinizde olsam biran önce onu veterinere götürüp bu döneminin ne zaman biteceğini öğrenir ve kısırlaştırma için de randevumu alırdım 😉 Veterinerler bu dönemin kolay atlatılması bazı müdahaleler yapabiliyorlar ilaçla vs gibi.
Kısırlaşmamış bir kedi enerjisinin büyük bir çoğunluğunu eş bulmaya dolayısı ile aranmaya ve bağırmaya ayırırken, kısırlaştırılmış bir kedi bu enerjiyi sevilmeye ve evde oyunlar yapmaya ayıracaktır.
Bir de lütfen hayvan dostları olarak şunun da ayırdına varın bir yanılgıya düşmeyin; kedilerde seks ve annelik insanlarda olduğu gibi hiç değildir. Kediler cinselliği zevk için değil hamile kalmak için yaşamak isterler burada duygusal bir mekanizma yoktur çatır çatır içgüdüsel bir doğa yasası işlemektedir.
Ve hamile kaldıklarında ise bebekleri tabii ki ilk doğurunca güzelce bakarlar ama sokaktan örnek verelim bir sokak kedisi anne bebekleri henüz 1,5 – 2 aylıkken ve anne bakımına muhtaç kendini idame ettiremezken hemen yine erkek kedilerin peşinden koşmaya ve yeniden hamile kalmaya niyetlenir. Olay çok mekanik işlemektir. O yüzden insana özgü düşüncelere kapılıp ayy cinselliğini yaşayamıyor ay aşk hayatını engelledim veya annelik zevkini tatsın diye naif hayaller kurmak biraz saçma geliyor bana.
Çünkü kediniz için bir kere anne olmak da bin kez olmak da aynıdır bunu hep isteyecektir bir kez anne oldum hadi artık ben kısırlaştırılmaya hazırım demeyecek o, sadece siz insan olarak kendi psikolojiniz açısından tatmin olmuş olacaksınız. Sırf kendinizi tatmin etmek için de eninde sonunda zaten kısırlaştıracağınız bir kediye doğum gibi riskli ve büyük bir olayı yaşatmaya gerek var mıdır bence çok sorgulanması gerekir.
Eğer eşiniz dostunuz sırada bekliyorsa doğacak yavruları bizler alacağız diye size garanti veriyorlarsa, siz hamile bir kedi ile yaşamaya ona ihtimamlı bir şekilde bakmaya ve ardından kim bilir kaç tane en az + 5 bebek kedi ile minimum 2-3 ay süre aynı evde yaşamaya gönüllü iseniz o halde bu zor sürecin farkındasınız okeyliyorsunuz masrafların altına imzanızı atıyorsunuz demektir.
Eh ne diyeyim o halde kedinizi bir kez doğurtup kısırlaştırın derim. Ancak asla kedilerin üst üste doğurtulmasını doğru bulmuyorum, doğum muhteşem güzel bir olay olmasına karşın anne kediyi çok zorlayan ve vücudundan çok şey götüren bir hadisedir.
Şahsen ben kedilerimi doğurtsam o bebek kedileri veremezdim diye düşünüyorum, o da işin ayrı bir duygusal boyutu 🙂
Bir diğer önemli nokta da kediniz kısır değil ise çiftleşirken diğer kediden birçok hastalık kapabilir. Bu da ihtimamla düşünülmesi gereken bir diğer önemli noktadır. Kimi kediler kendisi sağlıklı görünse bile birçok hastalığın sadece taşıyıcısı olabiliyorlar ve bu tip hastalıklar kan yolu ile veya cinsel birleşme ile geçebiliyor. Değer mi?
Ancak Amerika gibi sokak hayvanlarının kontrol altına alındığı, ülkelerde ev kedilerinin üreme ve bebeklerinin de iyi birer yuva bulma opsiyonlarının bulunabileceğini düşünüyorum. Cins veya değil her kedi için geçerli bence bu durum.
Maalesef bizim ülkemizde insana olması gerektiği gibi değer verilmezken, hayvanlara hiç verilmiyor. Sokak hayvanları dışarıda telef oluyorlar. Hayvan severler her ilkbahar ve sonbaharda yeni doğan bebek kedileri sahiplendirmek için canlarını dişlerine takıyorlar internetten bu durumu kolayca tespit edebilirsiniz. Henüz o zavallıların şartlarını iyileştiremezken kedi popülasyonuna yeni üyeler katmanın alemi yok diye düşünüyorum.
Ama sosyal olarak görüşüm bir yana kısırlaştırma konusunda beni asıl motive eden birincil nedenler kesinlikle kedilerimizin sağlığını iyileştirmek ve ömrünü uzatmak üzerine olanlar. Sizlere de tavsiye ediyorum kedilerinizi kısırlaştırın! Hem de vakit kaybetmeden! çünkü ileride onu kısırlaştırmamanız nedeni ile hastalanırsa bunun vicdanı yükünü kaldırmanız çok zor olabilir.
Kısırlaştırma operasyonları da gözünüzü korkutmasın işinin ehli bir veterinere gittiğinizde son derece sıradan bir uygulamadır. Erkek kedilerin dişilere göre kısırlaştırılması çok daha basit bir işlemdir bir operasyondur diyebiliriz. Çok da kısa zamanda iyileşirler. Dişi kediler ise yumurtalıklarının alındığı bir ameliyat geçirirler. Ancak bunu da gözünüzde büyütmeyin 1 haftaya iyileşmiş 15 güne eski uyumlu ve tatlı hallerine dönmüş olacaklardır.
İlk kedinizi kısırlaştırma kararı vermek, o deneyimi yaşamak elbette ürkütücü gelecektir endişe kumkumasına dönebilirsiniz ben de elbette bu durumları yaşamıştım. Ancak bir şekilde atlatılıyor her gün yüzlerce kedi bu işlemden geçiyor ve iyileşiyor. Sokak kedilerini bile kısırlaştırıp 1-2 hafta içinde sokağa geri salıyoruz evde prensesler gibi baktığınız kıymetlinize hiç bir şey olmayacak emin olun 😉 Onun sağlığı, psikolojisi için iyi bir şeyler yaptığınızı ve ömrünü uzattığınızı bilerek emin bir şekilde veterinerin yolunu tutabilirsiniz 😉
Sevgiler ve bol mırıltılı günler dilerim ♥
Meltem Şafak, Kasım 2013
Kedili bir hayat, yaşanmaya daha çok değer! 
Merhaba, blogunuzu yeni keşfettim, ilk defa kedi sahibi olan biri olarak çok faydalı yazılar okudum, bu yazı da onlardan biri:=) Benim minnoş kızım da yaklaşık 7 aylık ve ufuktaki kısırlaştırma operasyonu şimdiden gözümde büyüyor. Şimdiden bir endişe kumkumasına dönmekten korkuyorum. Acaba kısırlaştırma ameliyatından sonra iyileşme sürecinde nelere dikkat etmemiz gerektiği ya da o süreçte kedimizin bakımını nasıl yapmamız gerektiği konusunda da tüyolar verebilir misiniz? Çok teşekkürler
Merhaba Nur, güzel yorumun için çok teşekkür ederim. Kısırlaştırma ameliyatının ardından diye yeni bir yazı yazsam aslında faydalı olabilir herkes için. O yüzden burda anlatmak yerine çok kısa bir zaman içerisinde sana söz böyle bir yazı yazacağım blogda 🙂 Aslında yapılması gerekenler çok atla deva değil elbette ama küçük şirin şımartma şeyleri falan derken bir yazıyı bulur tahminimce zaten hep uzun uzadıya yazıyorum hehehe 🙂 Bu arada bloğuna baktım ne güzel tarifler vermişsin seni takibe alıyorum. Ayrıca kedini de gördüm ne bızdık tatlı birşey o öyle sanki gülüyormuş gibi bir yüz ifadesi var çok güzel 🙂 Maşallah…Kısırlaştırmaya götürürken ve hemen ardından çok endişekeneceksin ve korkacaksın elin ayağın birbirine karışacak çünkü sevdiğin bir hayvanı ameliyat olmuş olarak ve anesteziden ayılarak görmek hoş bir durum değil insanın içi acıyor. Ama yani olaya şöyle bak çocuğunun apandisti olsa ve ameliyat olması gerekse ay aman canı yanacak diye ameliyatı erteler misin? Tabiki de hayır e bu da onun gibi.. İkin,z de biraz stres yaşayacaksınız ama geçip gidecek ki uzun bir süreç de gerekmiyor iyileşiyorlar hemen.
Ya çok teşekkür ederim, kısırlaştırma konusu ve ameliyat olayı hem dediğin gibi gerekli hem de ilk defa olunca duygusal olarak zor bir şey. Yazdıkların gerçekten çok rahatlatıcı ve kedimizin kısırlaştırma sonrası bakımı ile bence ayrı bir yazı çok çok şahane olur, çok sevindim bu habere:)
Merhaba, sürekli olarak yazılarınızı takip ediyorum. evimde dünyanın en canavar erkek kedisi(Hasan) ve umursamaz dişi kedisi(Zilli) var. Zillim kızgınlık dönemine girdiğinde belki 3-4 ay çıkmıyor. en fazla 1er hafta mola veriyor. Şanslıyız ki Zilli kesinlikle Hasan’a yüz vermiyor. Hasan acayip saldırgan Zilli’ye karşı. oyun oynamak isterken bile elinde olsa parçalayacak ama bir o kadar da sevecen bir kedi. Kısırlaştırsak Zilli’mi rahat bırakır mı acaba bunu düşünüyoruz sürekli. Zilli’nin kızgınlık döneminde de bahsettiğiniz bağırmalar olmuyor sadece biz severken “ouuu auuu” tarzı sesler çıkarıyor. biz de bu kızgınlık dönemine bayılıyoruz. 🙂 Hasan, sabahları annemi uyandırmadan rahat etmeyen, uyandığında oyun tarzında bacaklarına saldıran bir kedi. galiba karakteri bozuk 🙂 bu yüzden kısırlaştırma bir çare midir bilmiyoruz.
Merhaba Gökçe benim kısırlaştırma ile ilgili yazımdan da anlayabileceğin gibi kızgınlık döneminde kedinin biyokimyasında o ne tepki verirse versin dışarıdan içeride yer yerinden oynuyor bu hormonların salgılanıp salgılanıp kedi çiftleştirilmeyince vücutta birikmesi asla iyi bir durum değil. Siz kızgınlık dönemini şirin buluyoruz demişsiniz ama istemden de olsa kedinize aslında kötülük yapıyorsunuz bu hormonlar vücudunda biriktikçe kedinin tedavi edilemez bir hastalığa mesela kanser mesela kist oluşumu gibi daha da yaklaştığını bilmelisin. Hala şirin diyebileceğini sanmıyorum bunu bildikten sonra kızgınlık dönemlerine… Kedin kızgınlık dönemine girip 3-4 ay çıkmıyorsa bence kedin mutlaka 1 yaşından büyük olmalı ve en az birkaç kızgınlık dönemi atlatmış olmalı, çok yazık 😦 Onu kısırlaştırmadıkça bu dönemlerin aralığı daha da uzayacak ve daha da şiddetlenecek…Kızgınlığa erişmiş kedilerin kısırlaştırılmalarını öneriyorum, sizi rahatsız etmese bile bağırmasa bile onların kendi sağlıkları için..Ama şunu deseydin kedim hiç kızgınlık dönemine girmiyor hiç bir işaret belirti yok o zaman herhalde hormon düzeyi düşük kedinin veterinere gidip kontrol ettir ve ona göre davran derdim ille kısırlaştırılmalı demezdim bazı kediler de öyle olabiliyor çünkü.. Ama kızgınlığa girip girip de kısırlaştırılmayan kedilere cidden acıyorum.. Yazıda benim bizzat gördüğüm kötü bir örnekten de bahsettim lütfen konuyu ciddiye alıp değerlendirin. Son olarak kısırlaştırma işlemi kedinin genel karakterini değiştiren bir uygulama değildir, ama belki kedinde enerji birikmesi olmuştur o yüzden biraz agresif davranıyordur onu bol bol oynatıp yormalısın ki sakinleşsin 🙂 Tatlı kediciklerini burunlarından öperim 😉 Sevgiler ♥♥♥
Merhaba Meltem hanım.
Kedilerin ve köpeklerin kısırlaştırılmasından yanayım ve bir gün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kedi ve köpeklerin sadece uzman kişilerce üretilmesine dair umudumu hiç yitirmiyorum.
Sizle ve okurlarınızla belki faydalı olur diye kedimizin kısırlaştırma hikayesini paylşamak istedim.
Bizim kedimiz Parmak geçen Ocak ayında 7 aylıkken kızıştı.Bitiminde bugün yarın kısırlaştırmaya götüreceğiz derken Mart ayında tekrar kızıştı ve bir gün evden kaçıp akşam karanlığıında eve gelince çiftleştiğini ankadık ve derhal veterinere gebe kalmış olsa bile ksısırlaştırılıp kısırlaştırılmayacağını sorduk.Veteriner,gebeliğinin 20. Gününe kadar operasyon yapılabileceğini söyler söylemez bir derhal kliniğe götürdük ve gerçekten gebeymiş…
Dikkatli olmasam geç kalacaktık.
Sonrasında konuyu bilenlerin.”yazık değil mi? Ne hakla? Anne olma hakkını nasıl elinden alırsın?” gibi sorgularına,ne kadar doğru bir karar verdiğimi anlatmakla geçirdim..
Ayrıca Parmak hem küçük bir kediydi doğum anında zarar görebilirdi ve ben o yavruları kimseye veremezdim.:(((
Kedi sahibi olmak ya da sokaktaki kedilere bakmak sadece karınlarını doyurmaktan ibaret değil.onların barınması,korunması ve sağlığı ile ilgilenmek asıl hayvanseverlik.
Sitemizde bir komşum yıllardır siteye atılan,bırakılan kedileri kısırlaştırıyor.
Bir sürü yaşlı kedimiz var…
Erkek kediler de, çiftleşecek dişi bulmayınca sitede barınamıyor….
Erkek kedileri de kısırlaştırmayı düşünsem de sitede kedi,hayvan,canlı sevmez komşular ve yeni yeni peydahlanan sahipli kedi düşmanı köpekler yüzünden kedi nüfüsunu kontrol altında tutmak zorunda kalıyoruz.
Anlyacağınız Meltem hanım ,ülkemizde hayvansever olmak dert sahibi olmak demek…
Umarım bir gün bilinçleniriz…
Kesinlikle katılıyorum size, bizim gibi valla gayet rahat söyleyebiliyorum geri kalmış ülkelerde (ne yazık ki evet baya geri kaldık) pek çok “oluş” hali tıpkı hayvanseverlik gibi dert haline dönüşebiliyor. İnsan iyilik yaparken, aslında taktir edilmesi gereken güzel ve pozitif bir uğraş içerisindeyken bile kalbi sızlıyor ve üzgün hissediyor. Oysa yabancı kanalları açıp bakıyorum bilhassa hayvanlarla ilgili olan belgesel kanallarını oradaki hayvan barınaklarına gidip gönüllü çalışmalar yapanlar, efendime söyliyeyim sokak hayvanları ile ilgilenenler herkes çok mutlu, işlerini yüzlerinde binbir ışıkla ve pozitif enerji ile yapıyorlar. Neden? Sistem yüzünden orada sistem o kadar iyi işliyor ki, siz hayvan sever misiniz hayvanlar adına popomu kaldırayım iyi bir şeyler yapayım, gönüllü olayım bu hayvancıklarla ilgili bir işin ucundan da elimden geldiğince ben tutayım diyorsanız sistem hoop diye elinizden güzelce tutuyor arkanızdan size en iyi şekilde destek oluyor. Çünkü devlet orada yaşayan insanlar genelde yurt dışında her konuda olduğu gibi bu hayvanlar konusunda da tıkır tıkır işleyen sistemi kurmuşlar. Siz insan olarak o sistemin içerisinde tıpkı bir ouzzle ın parçasıymış gibi uygun yerinizi bulup tamamlıyor ve yaptıklarınızla artı bir değer bir kıymet yaratıyorsunuz daha doğrusu yaratabiliyorsunuz çünkü size sistem imkanlar sunuyor. burada o yok, sistem yok, sistemin S si bile yok, olmadığı gibi bizim toplumumuzda artık cehaletten mi, sofuluktan mı, maddi sıkıntıların getirisi olan içlerinde her geçen gün daha da fazla büyüyen nefretten mi bilemiyorum büyük bir hayvan düşmeni kitle oluşmaya başladı. Bu nedenle hayvan severler yalnızlar, engelleniyorlar, iyi ve mutluluk verici şeyler yaparken zorlanıyorlar, üzülüyorlar ve hatta hayvan severler de kendi içlerinde bile bir çatışmaya giriyorlar çünkü yapıcı kuralların olduğu düzenlemelerin olduğu bir sistem yok ve kendi içimizde bile çatıştığımızdan iyice yenik cephe durumuna düşüyoruz. Bu ne demek mesela hemen bir örnekle açıklayayım: Bizim sokakta hayvan sevmeyen insanlar çoğunlukta, bir ben mama su koyuyorum kediciklere. Oysa bunu belediye yapsa, biz de destek olsa hem kimse karışıp bir şey diyemez devletin hayvanları koruyan yaşatan kendi sistemine hem de biz hayvan severlere maddi manevi bu kadar yüklenilmemiş olunur biz o durumda daha da güzel destek oluruz inanın. Hem de iş bir standarda biner. Şimdi hiç böyle bir durum yokken ben hayvan sever aklı başında biri olarak sokağımıza kuru mama ve su koyuyorum; hayvanları beslerken çevreye pislik yaymıyorum akmayan kokmayan kimseyi rahatsız etmeyen bir besleme düzeni tutturuyorum. Ama arada bir sanırım niyeti iyi ama aklı pek yerinde olmayan kedici teyzeler geliyorlar bir tencere yağlı kuş üzümlü pilavı kediler yesin diye sokağın ortasına benim mama ve su ünitemin az önüne boşaltıp gidiyorlar. Bir; kediler kuş üzümlü pilav yemez, iki o sokak leş gibi kirlenmiş oluyor üç o yemeğin yağı o kaldırımlara işliyor hiç çıkmıyor pislik yaratıyor çok nahoş bir görünüm oluşuyor o pilav tanecikleri sokağın her yanına yayılıyor. Bu sanki biri gelmiş sokağın ortasına kusup kusup gitmiş gibi duran manzarayı gören herkes küfür ediyordur. Buna bir hayvan sever olarak ben de küfür ediyorum. Böyle hayvan severlik olmaz olsun diyorum. ASlıyorum çöp poşetini, cifi, temizlik fırçasını, 2 damacana suyu ve eldivenlerimi çıkıyorum sokağa sanki bir mecburiyetim varmış gibi o iğrençli yağlı pilavları temizlemeye ve yağı işlemiş merdivenleri sanki evimmiş gibi yıkamaya. Baya içimden saydırıyorum bunu yaparken. Çünkü yapmasam bu kez benim kuru mamalarım ve sularım göze batacak o alan çöplük gibi olacak öyle algılanacak ve sonunda işin ucu kedilere mama veriyorsunuza dönecek yine ve ben zararlı çıakcağım düzenim bozulacak. Mecburen el mahkum küfrede ede temizliyorum döktükleri “ev yemeklerini”. Böyle hayvan severlik de olmaz kendi içimizde dahi bir algı, akıl, fikir ve kültür ayrımına maruz kalıyoruz her hayvan sever de aynı çevreci ve insancıl bakış açısında olamıyor, bu standardı yakalamayanlar benim gibi yakalayabilenlerin de kuyusunu kazmış oluyorlar. O tipte uçmuş hayvan severleri de hiç sevmiyorum. Bu arada yanlış anlaşılmasın ben evinizden artan yemekleri sokak hayvanlarına vermeyin asla demiyorum, demek istediğim bunu yapmanın derli toplu düzgün ve temiz yolları var çevreyi de düşünerek sokak hayvanlarını beslemeliyiz. Bir yoğurt kabına yemeği koyup bir köşeye yerleştirmek zor geliyorsa sen sevme kardeşim doyurma o hayvanları. Çünkü senin gibi dağınık, pis tipler yüzünden benim gibi herşeye dikkat eden insanların da üzeri çiziliyor ve herkes aynı ıyy pis kedili kadın muamelesi görüyor. Şuan benim de bizim sokakta hakkımda eminim böyle düşünülüyordur hatta o pilavları yemekleri falan belki de benim döktüğümü düşünenler bile vardır. Yani demek istediğim özetle sistem olmayınca cahillik yol yordam bilmeme insanların paçalarından akar bir hale gelince hayvan sever olmak da diğer herhangi pozitif bir oluş halini yaşamak da iyice zorlaşıyor ve farkındalığı algısı aklı fikri yüksek olanı fazlasıyla incitiyor ve üzüyor. Sanırım size içimi döktüm baya dolmuşum valla ne diyeyim teşekkür ederim 🙂
Dertlerimiz hep aynı Meltem hanım.
Ne çok anlatacak şey var aslında…
Sadace bilinçsiz vatandaşlar mı sorun?
Aslında ,sadece rant ve siyasilerin servetlerine servet katmak için yapılan politikların sonucunda ve bunu sorgulamayan halkın sonucunda sorunların asla çözülemeyeceği kuşkusuna kapılıyorum.
Bizim gelişememiş,geri bıraktırılmış ve çok daha diplere itilen güzel ülkemizden bir örnek:
Sırf sınavda yüksek puan aldığı için veteriner hekimliği okuyan ve hayvandan korkup ya da sevmeyen veteriner hekimlerimiz var…
Meltem merhabalar.. Benim kedim 8 aylık bir dişi, ev kedisi.. Daha önce konuşmuştuk seninle bir dönem.. Hani şu kalça çıkığı teşhisi konulan kedim. çok endişelenmiş buraya yazmıştım hep 🙂 ben kızımı yarın kısırlaştırmayı düşünüyorum.. Ama kızım kızgınlık döneminde. Veterinerimiz bu durumun problem olmayacağını söyledi. İyi de bir veterinerdir kendisi.. ama ben kızgınlık dönemindeyken kısırlaştırmamalılar diye biliyorum. Ama bir de şöyle bir durum var benim kızım hiç çıkamıyor kızgınlık döneminden.. Sence ne yapmalıyım?
Merhaba canım benim veterinerim de kızgınlık döneminde kısırlaştırmaya karşı ben de ondan öğrenmiştim bence dönemi geçsin sonra yaptır. Kızgınlık döneminden çıkmıyorsa başka bir durum olabilir bem bilemiyorum ama bir veterinerden daha fikir alabilirsin belki
Merhaba,
Ayrıntılı yazınız için çok teşekkürler öncelikle. Kedisini kısırlaştırmak isteyenler için çok faydalı bilgiler içeriyor. Benim de bir iran kedim var, kendisi 3 ay önce doğum yaptı. Artık kısırlaştırmak istiyorum. Kedisini kısırlaştırmış iki arkadaşımdan şöyle bir bilgi aldım. Dişi kedileri kısırlaşmış olmasına rağmen hala dönem dönem kızgınlığa giriyor ve klasik bağırış çağırışlar ve yerlerde yuvarlanmalara devam ediyorlarmış. Bu sizce normal bir durum mu? Bu tarz bir durumla siz veya çevrenizdeki kedi sahipleri karşılaştı mı? Yorumlarınızı paylaşabilirseniz çok mutlu olurum.
Sevgiler
Merhaba Ayşegül hanım, bu bence hiç normal bir durum değil ben 3 dişi kedimi de kısırlaştırdım ve hiçbiri böyle bir durum yaşamadılar bir daha… Ama şunu biliyorum ki eğer dişi kedi kısırlaştırmasında veteriner işini titizlik ile yapmazsa içeride yumurtalık parçaları bırakırsa bu gibi durumlar oluşuyormuş…Yani bir yerde ameliyatı yapan veterinerin özensizliği beceriksizliği neticesinde olabilir bu durum.. Ama arkadaşınızın durumu bu mudur birşey diyemem belki böyle durumların yaşanmasının tek nedeni bu da olmayabilir direkt suçlamak istemem o yüzden ama dediğim gibi ne ben ne de bir arakadaşım hiç böyle bir durum yaşamadık kısırlaştırmadan sonra.. İyi bir veterinere yaptırmak önemli ama kısırlaştırma işlemini..
Bilgi için teşekkürler Meltem Hanım. Ben de suçlamak istemiyorum ama iki kısırlaştırma operasyonu da aynı veteriner tarafından yapılmış, ki kendisi benim de veterinerim olur 😦 En iyisi ben operasyon için başka veteriner alternatiflerini de araştırayım..
Merhaba.benim bir yasinda disi bir kedim var.ilk kez kizginliga girdi bu hafta.ve biz yazliktayiz bahce katindayiz dun gece kacti.sabah 5 ti geldi.arka ayaklarindaki tirnaklar kanamis ve yuzunde yara vardi.yanindada siyah bir erkek kedi.burda bir veteriner yok goturemedim.durumu simdi iyi fakat.citflesme olduysa bunu anlamam mumkunmu?gebe kaldigi ne zaman anlaşılır?diyelimki gebe kaldi dogumdan ne kadar sonra kisirlastirabilirim?oysa bu ay sonunda istanbula donunce kisirlastiracaktim.
Karnı şişip de bebekler büyümeden anlamak pek mümkün değil. Hele siz hiç anlayamazsınız ama bir veterinere muayeneye götürün o ultrasonla bakıp belki anlayabilir. Gebeliğin çok erken dönemlerinde hemkısırlaştırma hem de kürtaj şeklinde yapılabiliyor sanırım hemen götürün en iyisi kedinizi siz veterinere. Ama yok doğursun diyorsanız da doğumdan sonra anne kedi bebeklerine en az 3 ay süt vermelidir bu dönemde onları birbirlerinden ayırmak ve anneyi ameliyat ettirmek olmaz ancak sonrasında olabilir.
Merhaba Meltem Hanım, blogunuzdan yeni haberim oldu. Öncelikle verdiğiniz özenli bilgiler için çok teşekkür ederim. Bugün arka arkaya epey yazınızı okudum. Artık sıkı bir takipçisi olacağım 🙂
İki kedim var. Biri 9 yaşında dişi, diğeri de 10 yaşında erkek. Her ikisi de doğduklarından beri benimle. İkisini de 1’er yaş civarlarındayken kısırlaştırmıştım. Benim sorunum şu: Erkek olan 1 aydır falan tekrardan kızgınlık belirtileri gösteriyor. Veterinere sordum. Muayene etti. Problem yok dedi… Dişilerde kötü ameliyat sonrası kızgınlık olabildiğini okudum ama hem erkek kedi hem de yaklaşık 8-9 sene sonra mı aklı başına geldi 🙂 Koltuklara çişini yapıyor, eşimle benim tepemize çıkıp saçımızdan ısırıyor, çiftleşirmiş gibi sesler çıkarıp :))) Geceleri de durup dururken, uykumuzda saçımıza dalıyor -Normalde yanımızda yatabiliyorlar ama bu aralar çok rahatsız ediyor diye- ve sabah işe gitmemiz gerektiği için kapıyı kapatıyorum. Bütün gece tırmalıyor… Derdini anlatmaya çalışıyor çocukcağız ama elimden bir şey gelmiyor :// Geçer diye bekliyoruz ama geçmiyor. Neden olabilir bu bir fikriniz var mı? Dişi kedim de kısır olduğu ve içgüdüsü olmadığı için ona yanaşınca saldırganlaşıyor. Sokağa salsam -nasıl olsa kısır diye-, geri dönüp dönmeyeceği, hastalık kapıp kapmayacağı belli değil. Asla yapamam böyle bir şey. Nasıl çözebilirim sizce?
Bir de kum problemimiz var 😦 her kumu denedim. iri tane, ince tane, pisipisi, ever clean, vancat…vb. Uzun tüylü oldukları için hepsi eve dağıldı. Kristal denemedim ama çok sağlıksız o yüzden istemiyorum. Kapalı kocaman bir tuvalet kabı var. Önünde paspas var. Kum poşeti kullanıyorum düzenli olarak. Kısaca tüm önlemleri aldım ama yatağımda bile kum taneleri buluyorum. Yerleri ve koltukları her akşam 2 kere süpürüyorum. Hijyenik olarak epey sakıncalı durumlar anlayacağınız. Bir öneriniz var mı?
Hazır yazmışken :))) ben hep Royal Canin ile besledim. Küçüklerken fit32 ile, 3-4 yaşlarındayken kilo problemleri başladı zaman light ile, 2 senedir falan da vet tavsiyesi ile royal canin sterilised ile. Ve dişi olanda kilo problemi devam ediyor. 8 kilo civarında 😦 İkisininde bir sağlık problemi, alerjisi vb yok şimdilik. Ama yaşları ilerliyor tabi. N&D ile mi devam etsem acaba? Sonuçta onların sağlıkları ve mutlulukları benim en önemli şeylerden biri. Çoook teşekkürler şimdiden yorumlarınız için.
Sevgiler,
Bu belirtiler kızgınlık belirtisi olmayabilir ki, aynı belirtiler kedilerde psikolojik bozuklukların davranış problemlerinin de habercisidir. Bence sizin kedinizin bir derdi üzüntüsü var ve bu davranışları ondan yapıyor çünkü hakikaten kısırlaştırmanın üzerinden 8-9 sene geçip de kızgınlık belirtisi göstermesi pek akla yatkın gelmedi bana da. Eğer böyle bişeyolacak olsa ki kimi kedilerde oluyor kısırlaştırmanın hemen ardından birkaç ay sonra gibi kısa bir sürede zaten çoktan ortaya çıkardı bence sizin durum bir davranış problemi. Size ünlü kedi psikoloğu Jackson Galaxy’nin My Cat From Hell programının bölümlerini internette bulup tek tek izlemenizi öneririm mutlaka sizin tipte problem yaşayan bir kedi ile alakalı olan ve durumun nasıl çözeleceğini anlatan ya da en azından benzeri bir durumu içeren bir bölüp bulabilirsiniz o programda. Benim ise bir kedi sever olarak önerim, bence kedinize her zamankinden fazla zaman ayırın bu dönem. Onu daha fazla oynatın ve enerji harcamasını sağlayın bazen kediler üzerlerinde biriken fazla enerjiyi atamadıklarında da böyle garip davranışlar sergileyip agresifleşebiliyorlar. Yeni bir sürü oyuncak alın biraz yatırım yapın bu konuya ve her gün düzeli oalrak o oyuncaklarla onu yorana kadar birkaç sefer oynatın. Sonra eve değişik daha yükseklere çıkmalarını sağlayan yeni yerler keşfetmelerine olanak veren kedi mobilyaları alabilirsiniz. Saçma gelebilir ama duvarlara kedilerin basamak gibi çıkabileceği raflar takmak, birkaç yeni çok katlı kedi tırmalama ünitesi almak evde kedilerimiz için yeni alanlar yaratmak da bu gibi durumların iyileşmesinde katkı sağlayabiliyor. Ayrıca biraz gözlem yapın evde veya hayatınızda onu huzursuz edecek üzecek büyük bir değişiklik oldu mu? Evdeki bir aile bireyi ile kediniz arasında tatsız durumlar yaşandı mı? Ya da örneğin evinizin camlarının önüne sokak kedileri geliyor mu? Vs gibi her şeyi didik didik edip bir analiz edin onun herhangi bir şekilde rahatsız olabileceği bir nokta yakalarsanız o durumu değiştirmelisiniz. Kapıyı kapatmanız problemin ancak daha da artmasına zaten birşeye kızgın olan rahatsız olan kedinizin daha da sıkıntı duymasına sinirlenmesine yol açacaktır. Bence kapıyı kapatmayın ama özellikle uyku öncesi onu bol bol zaman ayırıp sevin ve yorana kadar koşturup oynatın bakalım aynı şey olacak mı? Evde kediler için ekstra yaşam alanları ve yüksekte raflar falan yaratmak da her 2 kedinizin arasında olabilecek bir alan kavgasını da çözmüş olur belki de biraz daha fazla yaşam alanına ihtiyaçları vardır. Dışarı salmak ise asla yapmamanız gereken birşey hiç işe yaramayacağı gibi kediniz için çok kötü olur ölebilir geri gelmeyebilir ve hastalık kapabilir bunu aklınızdan çıkarın bence. Belki hava alsın istiyorsanız, balkonunuzda tasma ile biraz vakit geçirmesine izin verebilir veya daha da iyisi kapalı bir balkonunuz varsa camlarına tel taktırıp biraz da kedilere zararlı olmayan bitkiler ile donatarak ona mini bir bahçemsi ortam yaratabilirsiniz. N&D nin düşük tahıllı tavuklu ve narlı maması çok güzel, ama sizinkiler sever mi bilemiyorum denemeniz lazım. Kilo probleminize nasıl gelir onu da sizin gözlemlemeniz lazım. Kedi kumu meselesine gelince ben de senelerdir ince taneli kum kullanırım ama hiç sizinki gibi sıkıntılı bir durum yaşamadım. Bence kapalı kum kaplarını sevmiyor kediler sıkıntı duyuyorlar, bence yüksek kenarlı ultra büyük boy üzeri açık bir kum kabı alın, etrafında paspas sayısını arttırabilirsiniz belki ve yeni bir kum markası denemek isterseniz de ben şuan Sanicat in topaklaşan marsilya sabunu aromalı kedi kumunu kullanıyorum çok da memnunum. Belki de kapalı kap yüzünden rahatsız olup dışarı çok kum döküyorlardır kimbilir, bu konuda farklı kaplar kumlar vs deneyerek memnun kalacağınız bir formül bulabilirsiniz. Son olarak da kedinizin koltulara falan çiş yapması belki de alanını kaybetme korkusu yaşıyor olabileceğini düşündürdü bana, çünkü her yere işeme kızgınlık haricinde bu korkunun da belirtisi olabiliyor. O yüzden bence siz evinizin duvarlarına kedilerin tıpkı yerlerde dolaşabildiği çıkıp yürüyebileceği basamak şeklinde birçok raf alıp yerleştirin istediğinde yukarıdan tüm odaya hakim olup izleyebilsin üstünlük kurabilsin kedi basamaklı tırmalama üniteleri alın evin farklı köşelerini bu anlamda kedilerin yeni alanlara sahip olacağı şekillerde düzenleyin. Ve halihazırda işenmiş yerler için normal temizlik yapmanızın yanı sıra kullanacağınız etkili bir pet koku giderici ve leke çıkarıcı sprey alın petshoplarda satılır çok ucuzlarına kaçmayın hem doğal hem etkili olan ürünler var o çiş yaptığı yerlere de temizledikten sonra hala çiş kokusu kalmasın diye o spreylerden sıkmalısınız çünkü kedilerin burnu bizlere göre daha hassastır siz temiledim sanarsınız orası hala bir kedi için buram buram çiş kokuyor olabilir bu koku döngüsünü de kırmak lazım spreylerle… Bir diğer çözüm önerisi olarak 2 açık yüksek kenarlı kum kabı alıp, evin farklı noktalarına koyabilirsiniz belki de tuvaletlerini paylaşmak istemiyor da olabilirler. Kısacası birşeyler yapıp edip sonrasında gözlem yapmalı ve bir yerde evinizi, durumları ve kediyi tanıyan kişi olarak neler olabileceğini sizin bulmanız lazım.
Çokk teşekkürler ayrıntılı yorumlarınız ve tavsiyeleriniz için. Dediğiniz belgeseli biliyorum. 3-5 bölüm izlemiştim. Hepsine tekrar bu gözle bakacağım.
Evet aslında siz söyleyince taşlar daha net oturdu. Kışın daha küçük bir eve taşındık. Ayrıca taşındıktan sonra 5-6 ay çalışmadım ve 2 ay önce başladım yeniden işe. Aslında zaman olarak problemlerimizin başlaması da bundan sonra. Eve hep benimleyken alışmıştı ve yalnız hissediyor olabilir. Tabi iş yorgunluğu ile yeteri kadar ilgilenmiyoruz sanırım. Gerçi eski evimizde de gecelere kadar mesaide kalırdım ama sanırım yeni ev yüzünden. Aslında o kadar sevgi dolu bir kedi ki, sürekli kafamızda uyur, kucağımızda oturur, hangi odadaysak hemen yanımıza gelirdi. Ama şu an delirmiş gibi davranıyor. Ev bahçe katı ve pencere önüne sokaktaki kediler geliyor. Hatta kedi evi yapmıştım ve besliyorum onları ben kapı önünde
Belki onları görüyor ve çıkmak da istiyor olabilir. ama sizin de dediğiniz gibi dışarı çıkartamam. İşin tuhaf yanı iri bir kedi olmasına karşılık (maine coon’ları bilirsiniz, epey büyük bir ırk) yüksekten korkuyor, asla raflara ve dolap tepelerine çıkmaz mesela. ama gene de bir duvarda küçük raflar çakıp, deneyeceğim. Oyuncakları da epey var aslında, evin her yerinde toplar, iki üç tane sandalyeye asılı lastikli şeyler vb. Ama dediğiniz gibi asıl problemi yer azlığı ve ilgi olabilir. Elimden gelen her şeyi deneyeceğim.
Sevgiler,
Jackson Galaxy’nin programlarını izlemeye başlayınca göreceksiniz, dışarıda beslediğiniz kediler kedinizde sıkıntı yaratıyor olabilir ama bu sıkıntı onlara özeniyor dışarı çıkmak istiyor gibi bir şekilde değili, tamamen kendi evini ve alanını tehdit altında görüyor ve strese giriyor olabilir. Pencere önlerinize, onun görebileceği ve kokularını alabileceği yerlere yakın geziniyor mu geliyor mu kediler? Eğer öyle ise bu cidden evdeki kediniz üzerinde büyük bir baskı oluşturabilir bence sokaktaki dostlarınızı öyle bir durumda evden biraz daha uzak noktalarda besleyebilirsiniz çünkü bu cidden büyük problemlere yol açıyor olabilir onun psikolojisinde genelde benim izlediğim rpogramlarda hep evinde dışında olan ama evin camına bahçesine gelen kediler problem yaratmışlardı o pragramda mesela… Ben de giriş katında oturuyorum ve önceleri sizin gibi tipik bir hayvan sever olarak pencere önlerimi sokak kedileri için yatak ve barınak haline dönüştürmüştüm mamalar su kapları herşeyleri vardı hem de birçok cam önünde… Sonra dişi olmasına rağmen evdeki küçük kedim Misha nın çok sinirlendiğini onları cam önünde hiç istemediğini sürekli asabileştiğini fark ettim. Ama yine de sus kızım ne bencilsin yazık gelsinler işte diyor aldırış etmiyordum düzeni bozmuyordum, taaa kii Jackson’ın programlarında bu nedenden dolayı birçok problem olabileceğini görüpm aslında kedimin onların varlığında ne büyük tehdit altında hissedebileceğini keşfetmeme kadar. Hele erkek kedilerde bu durum resmen gurur meselesi oluyor ve erkekler daha çok etkileniyorlar ben kalıbı basarım bence sizinkinin sorunu bu konu odaklı işemesi agresifliği hep bu yüzden.. Ben de cam önlerimdeki herşeyi kaldırdım tam tersine gelemeyecekleri gibi kocaman çiçekler saksılar yerleştirdim ve mama kaplarını herşeyi kaldırdım geleni su spreyi şişesi ile uzaklaştırdım su sıkarak artık cam önlerime gelme alışkanlıkları kırıldı sokak kediciklerinin ve kedim de çok rahatladı.. Zaten yazın baş olmuyordu cam açmasam olmaz, cam açınca yakın temas ediyorlar tel olsa bile hastalık bit pire vs çok kolay bulaşır yaz başında bu durumunda etkisiyle değiştirdim bu düzeni. Sokak kedilerine bakmıyor muyum elbette bakmaya devam ediyorum canım onlar benim ama sokağımıza mama ve su koymaya başladım güvenli bir nokta olarak belirlediğim bir köşeye evin cam önlerine değil.. Kışın da kedi evleri yapıyoruz eşimle sokağa 3-4 tane yerleştiriyoruz sorun olmuyor.Onların içlerine giriyorlar, birisi atarsa veya evler ıslanıp bozulursa hemen yenisini yapıp koyuyoruz zorda bırakmıyoruz onları zaten mukavva kutu köpük ve çöp torbası ve koli bantı ile yapılıyor yarım saatte o kadar da uğraşalım yani dimi 🙂 Apartmandakiler izin veriyor ses etmiyorlarsa apartman bahçenizin pencerenizden uzak diğer bir ucuna da kedi evi ve mama koyabilirsiniz pekala.. Bu durumda biraz öncelikli olarak evdeki kedilerimizin huzurunu düşünmek zorundayız. Sizin kedinizin tüm problemlerinin bence tek bir kaynağı var o da sokak kedilerinin varlığı evinizin etrafındaki, pencere önlerinize gelmelerini ne yapıp edip engellemelisiniz, bu çok şeyi değiştirecektir emin olun. Evinize işemesi kendini çok stres ve sıkıntı altında çaresiz hissettmesi dolayısıyladır büyük ihtimalle benim izlediğim bölümlerde hep durum böyleydi bence sizin sorun da bu. Yazıktır kedinize, önce onun ruh sağlığını ve mutluluğunu düşünmek zorundasınız. Şuan çok sıkıntıda olduğunu bilin ve sokak canlarına evden uzak köşelerde bakmaya devam edin kendi kedinizi biran önce bu konudaki sıkıntısından kurtarın artık siz de saksılar koyup su spreyleri ile kedileri uzaklaştırır mısınız ne yaparsınız bilemem ama kediniz alarm veriyor bence bunu göz ardı etmeyin bir formül bulun evin etrafından dışarıdaki minnoşları biran önce uzaklaştırın. Sevgiler
İyi günler ismim Miray. Benim bir tane 8 aylık dişi scotich fold’um var. kısırlaştırcam fakat bir kere anne olduktan sonra kısırlaştırmak daha mı kolay olur. yoksa hiç anne olmadan direk kızgınlık dönemine girmeden yaptırmak mı iyi ama bir kezde anne olsun istiyorum. sonrasında kısırlaştırmak nasıl olur.? yardımcı olursanız çok sevinirim.
bu yazınız bana nasıl yardımcı oldu bilemzsniz 😀 çok tesekkür ederim
birde kısırlaştırılan dişi kedi kızgınlık duyarmı yardmcı olursanız sevinirim
hayır duymaz ama kısırlaştırma ameliyatının işinin ehli iyi bir veteriner tarafından yapılması lazım içeride unutulan gözden kaçan yumurtalık kalmaması lazım o açıdan… eğer kalırsa hem kanser yapar o kalan şey hem de kızgınlık da yaratabilir o yüzden kısırlaştırmada veteriner seçimi özellikle dişi kediler için çok daha önemli..
Operasyonu geçirdi inş iyi yapmışlardır çok acemiyim ama çok seviyorum kedimi. Yazılarınızı çok sevdm çok teşekkürler.nekadar sürede iyileşir acaba
Geçmiş olsun dişi kedilerin tam olarak iyileşmesi 2-3 haftayı buluyor bu arada maksimum ilgi sevgi bakım alaka gösterin 😉
çok tesekkür ederim sizede hayırlı seneler minik uzay ve kedişlerinizle 😀
Merhaba meltem hanim kizginlik konusunda bilgili birilerine o kadar cok ihtiyacim var ki kücük bir sehirde yasiyorum ve burdaki veterinerler kedilerden pek anlamiyor. 2bucuk ay once sokaktan aldigim disi bir kedim var suan tahminen 4 bucuk aylik ve3 gundur kizginlik belirtileri gosteriyor. Kendini yerlere atip surtunmesi poposunu havaya kaldirip pozisyon almasi ve cok yuksek sesli olmasa da asla eski miyavlamalarina benzemeyen soyleniyor gibi miyavlamasi. Kizisma icin bana çok ufak geliyor kisirlastirmak istiyordum ama bu kadar erken olacagini hic tahmin etmedim ne yapabilirim yardim edin. Kisirlastirmak icin yasini beklemem gerek sanirim ama o zamana kadar bu sureci nasil atlatmam lazim?
Ben konunun uzmani sayilmam elbette, ama size kendi yasadiklarimi ve bildiklerimi aktarayim madem bana sordunuz. Bizim Mishamiz da 5 aylikken kizginliga girmisti hem xe cok siddetli bir biçimde. Zaten kizginlik donemi suruyorken hi bir mudahale yapilmamalidir aklinizda olsun kisirlastirilacaklarsa bilebu donem bitip hersey normale dondugunde yapılıyor. Biz 10 gun suren siddetli bir donem atlattik sonrasinda veterinerimiz kisirlastirabilirsiniz dedi. Zaten kizginliga girmesi demek o eriskinlige erken de olsa ulasmis oldugunu gsteriyor. Tam tersi diye biliyorum ben, mesela kediniz 1 yasini ge ti, kizginlik godtermedi hic diyelim o durumda soruyorlar kisirlastiralim mi diye onoktada iste gelisimini engellememek adina o surec bekleniyor kizginliga ne zaman girerse onu yasamasinin sonrasinda kisirlastirabilirsiniz diyorlar. Yani kizginliga hic girmeyen bir hayvani kisirlastirmak gelisimini tamamlamasini eengelliyor. Kucuk yasta erisenler icin ise biz kisirlastirmayi se tik, hic de buyumesi falan durmaxi huzurlu mutlu bir kexiye donustu kocaman guzel bir kedi de oldu yani.. 6 aylikken kisirlastirmis olduk tabi biz, 5. ayda basladi surec gecti ardindan falan derken 6. Ayin icindeydi. Bence ssiz de en az bir 6 ayi bekleyin. Bu arada bu sureci kac defa yasayacaksiniz bakalim sik sik devam ederse 6. Ayda veterinerinize danisirsiniz. Sevme hareketleri ile kizginligi karistirmadiginiza eminsiniz ama degil mi…kizginlikta gece gunduz avaz avaz bagirirlar sizi hic uyutmazlar cok histerik oluyorlar deli gibi popo havada pozlsyon aliyorlar ve mirrlayarak surtunmeye basliyorlar her yere…Cok zor bir surectir eger oyleyse, sabir diliyorum soze bol bol.sevin sakin kizmayin onun elinde deil cunku ve gecici bir sey sonucta ozellikle kacabilir dikkatli olun kisirlastirana kadarki surede.
Geri bildirim: KEDİLERİMİZİN KISIRLAŞTIRMA SERÜVENİ | Ben De Hala Arıyorum
merhaba meltem hanım benı kedım bır ay once kısırlastırıldı dısı orıjen mama kullanıyorduk kısırlastırıldıktan sonrada verdım bır ay gectı operasyonun uzerınde sımdı bız orıjenden cok memnunuz ama kısırlastırıldıgı ıcın kısırlastırılmamıs mama yemsesı onun saglıgı ıcın zararlı olur mu bılmıyorum nd kısırlastırılmıs kedı maması buldum ama nd tanelerı cok ufak yanı anlıycagınız kafam cok karısık zaten kedım mama konusunda asırı secıcıdır oyle cok ıstahlı olduguda soylenemez sızce nd dusuk tahıl serısınden mı alsam yoksa nd kısırlastırılmıs kedı maması mı alsam
ND düşük tahıl serisinin kısır kediler için olanı var onu deneyebilirsin.
bıldıgım kadarıyla sızın kedılerde kısır ve dısı hangı mamayı kullanıyorsunuz suan ?? ogrenebılır mıyım 🙂
Biz royal canin persian ve royal canin birtish shortahir maması kullanıyoruz şuan pek sağlıklı bulmasam da orta şekerli diyebileceğim bir mama en önemlisi yani tercih sebebimiz çok severek yiyor olmaları, çok mama denedim ama hiçbirini severek yedirmeyi başaramadım bunda kedilerimden birinin 10 yaşında olması ve çok uzun yıllar ben bu mama olaylarını öğrenip edene kadar royal canin yiyip o tada alışmış olmasının payı büyük o mecburen rahatsızlıkları sebebiyle her gün ilaç almak zorunda ve düzgünce mamasını kendi gidip yemeli bunu sadece royalde sağlayabildim eh o royal yiyince diğerine başka mama veremiyorum gidip o da illa royali yiyor o yüzden ikisine de royalden devam ediyorum. Ancak sıfırdan kedi sahiplenecek olsam evde hiç kedim olmasa royale alıştırmazdım başka mama ile mesela n&d düşük tahıllı seri ile başlar veya hills ile başlar öyle devam ederdim. Yaş mama tercihlerimizi çok doğal ve kaliteli yapmaya çalışıyoruz ve vitaminlerle de destekliyorum yaş mama olarak brit care, animonda carny ve ultimates gayet doğal ve lezzetli mamalar katkı maddesiz. vitamin olarak da ara ara beaphar multivitamin top 10 cat ve happpati c vitamini tableti, natur vitta c tablet ve natur brewers yeast tableti kullanıyoruz. dönemsel olarak hepsini bir arada değil elbette.. Veya bir gün multivitamin bir gün sadece c vitamini şeklinde.. belli bir yaşın üzerindeki kedilere anti aging gibi oluyor bu tip besin destekleri ilaç değil bunların hiçbiri..arada eklemleri için glucosamin ve chondiroitin tableti de kullanıyoruz vetri science markasının…bir de elbette gimpetin malt soft ekstra ürünün ve prebiotic paste ürününün sürekli kullanıuyoruz bağırsaklarına tüy topaklarını atmalarına ve kabızlığa çok iyi geliyor… arada da yoğurt ve haşlanmış yeşil kabak veriyorum… işte bizde düzen böyle 🙂 sevgiler
merhaba meltem hanım daha önce başınıza geldi mi ya da etrafınızdan hiç duydunuz mu bilmiyorum ama bizde kızımızı 7-8 aylık gibiyken kısırlaştırdık 2014 ekim ayında. Ocak sonunda ve şubat 22 gibi ikinci kez kızgınlığa girdi.Kısırlaştırılmış kedilerde tekrar kızgınlık belirtileri olduğunu hiç duydunuz mu?
Selam erkek kedilerde buna benzer olaylar duydum kısırlaştırıldıkları halde böbrek üstü bezlerinden hala hormon salgılayan ve ara ara kızgınlık belirtileri gösteren kediler olabiliyor. Ama dişi kedilerde bu durumun aynı olmadığını biliyorum. Dişi kedilerin kısırlaştırılma ameliyatı çok iyi yapılmalı içerideki yumurtalıkları alıyorlar ameliyatla o esnada içerideki tüm yumurtalar yumurtalıklar temizlenmeli eğer içeride alınmamış parça kalırsa sonradan böyle kızgınlık yaratabiliyor dahası ne yazık ki olumsuz konuşuyorum ama kanser oluşumu yaratabiliyor. Nereden biliyorsun dersen Bandırma’da yaşayan ve veteriner alternatifi çok sayıda olmayan babamın kedisinin başına geldi bu durum, işini iyi yapmayan bir veteriner yüzünden kedisinde birkaç yıl sonra kısırlaştırma ameliyatında o bölgede unutulan bir parça büyüyerek kanserli bir tümör yarattı neyseki ki ameliyat oldu alındı ve kanser tedavisi gördü düzeldi… Kızgınlık gösteriyor muydu onu hatırlamıyorum ama. Benim bildiğim dişi kedilerin ameliyattan sonra kızgınlık yaşamamaları gerektiği, yoksa ameliyat başarısız olmuş demektir.. Bence bu durumun ne olup ne olmadığından emin olmak için kedinizi ameliyatı yapan haricinde başka bir veterinere götürüp göstermeli durumu iyice anlatmalı ve fikrini istemelisiniz.
merhabalar . yazınızı soluksuz okudum ve paylaşım için teşekkür ederim . 4 yıldır benden habersiz (belediye ekiplerince ) kısırlaştırılmış kedim var , gayet keyif aldım , kedilerin bu kadar dost canlısı olduğunu bilmiyordum..
3 gündür kendisi kayıp , geri dönmesi için dua ediyorum , 4 yaşında kısır olup piskolojisinin bozulup ölmesinden korkmuştum , blog bu korkuyu yenmemi sağladı.
bir kez daha teşekkürler..
Merhaba, blogunuz bana her zaman çok yardımcı oldu öncelikle bunun için teşekkür ederim. Gerçekten yardımınıza ihtiyacım olan bir konu var, kedimi kısırlaştırmakta bazı nedenlerden ötürü biraz geç kaldık sanırım 1.5 yaşında ve kısırlaştırmak için döneminin geçmesini bekliyorum ama uzun bir süredir kızgınlıktan çıkmıyor, söylemesi biraz garip olsa da evde ailemle yaşıyorum normale dönmüş gibi olsada benim sevmemle veya beni görmesiyle sanki o anda kızgınlığa giriyormuş gibi oluyor kardeşim alınca düzeliyor artık sevip, oynayamıyorum bile ona seslendiğimde bile farklı oluyor gibi. Nasıl düzelmesini sağlayabiliriz ki kısırlaştıralım? Onu böyle görmek ve yardım edememek çok üzüyor beni. Cevabınız için teşekkürler.
Selam bir veterinere götürün kedinizi ama lütfen asmman çok dikkat edin arayın bulun iyi ve güvenilir bir veteriner seçin zira kısırlaştırma ameliyatını bile beceremeyip kediyi operasyon sonrası öldürenler olabiliyor birkaç arkadaşımın üzülerek söylüyorum ki başına geldi biri küçük bir yerde yaşıyordu..sapasağlam kedisini kısırlaştırmaya götürdü operasyon sonrası aldı hayvan 2-3 gün süründü hastalandı resmen ve çat diye öldü…belli ki operasyon kaynaklı..kabul de etmez böyleleri..neyse.. velhasıl gerçekten işinin ehli bir veteriner bulup kısırlaştırma yaptırın basit ve çok uygulanan bir operasyon olmasına karşın, sonuçta bir operasyon öyle düşünün… bu haliyle muayene götürün durumunuzu anlatın size en doğru aklı veteriner verecektir ama kızgınlıktayken kısırlaştırılma yapılmaz zaten aksini söyleyen veteriner olursa da iyiniyetinden şüphe edin.. bir ilaç verip bu durumdan çıkmasını sağlayabilir sonuçta ve hemen ardından da operasyonu yaptırırsınız.
Meltem Hanım merhaba,
Bloğunuzu yeni keşfettim ve bayıldım. kısırlaştırma konusunda bi iki sorum olacak size benim kedim 5buçuk aylık dişi herhangi bir kızgınlık belirtisi yok (kardeşinde olmasına rağmen :)) istanbulda öğrenciyim ben ama şu an ankaradayım burada bir veterinere sordum bu aralar kısırlaştırmak için en uygun dönem dedi kızgınlığa girmeden kısırlaştırılmalı dedi. sizce bu dönemi bi kere yaşadıktan sonra mı kısırlaştırmalıyım? bir de bu dönemde nelerle karşılaşabilirim acı acı miyavlamasını biliyorum bunun dışında sağa sola tuvaletini yaptığını duydum öğrenci oldugum için takip edemeyeceğim sürekli. son olarak ta ben aşılarını selimiye hayvan hastanesinde yaptırıyorum ama kısırlaştırma için önerebileceğiniz uygun fiyatlı bir veteriner var mıdır anadolu yakasında. çok teşekkürler şimdiden 🙂
Selam Beste, veterinerler arasındaki görüş değişiyor ama ben benim veterinerimin görüşünü mantıklı buluyorum o da hiç bir kediyi ergenliğe erişmeden kısırlaştırmıyor büyüme hormonlarını engellememek tam olarak gelişmesini durdurmamak adına. Kedin bir kez kızgınlığa girdikten hemen sonrasında o dönem geçöer geçmez kısırlaştır bence. Bu anlamda yaş söylemek doğru olmaz kimi kedi mesela bizim Misha 5 aylıkken kızgınlığa girdi ve biter bitmez hemen kısırlaştırdık demek ki onun gelişimi ergenliğe o noktada ulaşmıştı ama kimi kedi de 2 yaşına geliyor mesela hala bir kızgınlık belirtisi olmuyor.. Ne zaman kedin o büyüme evresine gelirse ki bunun da belirtisi kızgınlığa girmesidir bunu bir kez atlatıp ardından kısırlaştırmanı öneririm. Kızgınlık döneminde erkek kediler genellikle etrafa işer daha bunu yapan bir tek dişi kedi bile duymadım ki benim kedilerimin hepsi dişi. Ama evet bağırarak miyavlama kendini yerden yere atma evden kaçma atakları gösterme şeklinde davranışları oluyor uykusuz kalabileceğin zor bir dönem ama bir hafta maksimum 10 gün sürüp geçiyor sonrasında da zaten kısırlaştırmayı düşündüğün için anı olarak kalır yani yaşadıkalrınız o döneme girdiğinde bol bol sevmelisin anlayışlı davranmalısın ve evden kaçmaması için acaip dikkatli olmalısın. Kısırlaştırma için kendi veterinerlerimi öneririm ama uygun fiyatlı mıdırlar bilemiyorum pek sanmıyorum fahiş değiller onu biliyorum ama ekstra bir uygunlukları da olmayabilir. Ama önerim kısırlaştırma ameliyatı için uygun fiyatlı bir veteriner yerine bakıuş açısı olarak işinin ehli bir veteriner arayışında olmandır. Buna bütçe ayırmalısın yani.. Çünkü uygun fiyatlı veteriner arayışında bilmediği veterinerlere kedisini basit bir kısırlaştırma için bırakan bugüne kadar en az 3 arkadaşımın kedisi öldü ameliyattan hemen sonra.. Yani sık yapılan bir operasyon basit birşey falan demelerine kanma ya da sen de öyle düşünüyorsan düşünme bu bir ameliyst ve kedin iyi bir veteriner tarafından kısırlaştırılmalı hele ki dişi ise bu durum çok daha önemli. Babamın iş yerinde baktığı bir kedisi vardı dişi, bilmediği öylesine bir veterinere götürdü kısırlaştırdı meğersem adam içerideki yumurtalıkları iyice temizleyememiş. Böyle olabiliyor eğer veteriner işinin ehli değilse, ve içeride yumurtalık parçacığı kalırsa bu kısır olduğu halde kedinin yine de kızgınlığa girmesine ve daha da kötüsü kansere yol açabiliyor. Nitekim maalesef birkaç sene sonra kedi şuan kanser 😦 Sebebi de direkt olarak bu kısırlaştırma ameliyatının berbatça yapılmış olması. Dolayısı ile iyi bir veteriner bulmayı hedefle kedinin ölmemesi için bence. Ucuzdan ziyade.. Hem iyi hem ucuz bulursan şahane olur ama bunu da kolayca bilemezsin ki.. Benim veterinerlerimden biri küçükyalıda candostu veteriner kliniği tansu kaan kaplan diğeri de Altıntepe de ardıç dalı veteriner kliniği ahmet marangoz.. web den iletişim bilgilerine ulaşabilirsin bulamazsan söyle yazarım sana.
Kedim şimdi 1 yaş 3 aylık. Dişi kedi. 9 aylıginda kısırlaşdırdım. Gitdiyim veterener yaşadığım şehirde en ünlü veterenerdi. Amma kedim şimdi 2ci kez kızğınlık dönemi yaşıyor. İlk defa mart ayında şimdi iyun ayında. Ne apıcağımı bilmiyorum. Keşke yapdırmazdım diye düşünüyorum. Sakınleşdirici ilac vereyimmi bilmiyorum. Kansere tutulacağından korkuyorum. Geceler Bahçeye çıkıb eve gelmıyor. Dişi kedilerde böyle oluyor diye söylüyorlar. Artık hiç bir veterenere göturmek istemiyorum inamım kalmadı. Amma başka ne apa bilirim sakinleşmesi için bir yol gösterin. Benim cocugum kibi o. (((
Merhaba Meltem hn,
Kızgınlığı bitmeden neden kısırlaştırma operasyonu olmuyor bilgi verebilir misiniz lütfen.
Teşekkürler:)
Merhaba, yazdiklariniz icimi biraz rahatlatti gibi. 6.5 aylik erkek kedim var British Short hair, bir bebegi olsun istiyordum ama emin degildim. Veterinere ne zaman goturmem gerekir? Yukarida kizginlik baslayinca demissiniz fakat erkek kediler koku birakiyor sanirim ve o koku gitmiyormus degil mi? Ne onerirsiniz erkek kediler icin?
Selam benim veterinerim bir kedinin ilk ergenlik belirtisini göstermesinin ardından kısırlaştırmayı uygun buluyor, çünkü daha erken hiç bir belirti yokken yapıldığında büyüme hormonu da engellenmiş oluyormuş ve kedi olması gerektiği gibi büyüyp gelişip serpilemiyormuş ki bu da en nihayetinde sağlıksız bir durum. Yaşa ve ayına takılmaktan ziyade bence ergenliğe geçiş belirtilerini takip etmek çok daha önemli. Örneğin benim küçük kedim Misha henüz 4 aylıkken ergenliğe girdi çok damızlık bir kedi çıktı bir anda inanılmaz büyüdü gelişti henüz bebek kedi maması yiyorken bıraksak çiftleşip doğuracaktı yani ona kalsa 🙂 Henüz çok küçük 6 aylık olmadan ergenliğe girse de kısırlaştırmayalım dedi veterinerimiz idare ettik zar zor o dönemler çok zor geçiyor ama olsun onun ailesiyiz zorluğa da katlanacağız elbette amaç ona destek olmak en sağlıklı hangi biç,imde olacaksa onu sağlamak… Sonra kısırlaştırdık 2 ergenlik kızgınlık dönemi yaşadık uykusuzluktan zombi gibi olduk eşim dış kağının önüne yer yatağı yattık orada yattı kaç gece çünkü gidip dış kapının önünde avaz avaz miyavlıyordu apartmana çok fazla ses gitmesin diye orada yatıp o bağırmaya geldiğinde gece seviyor sakinleştirmeye çalışıyordu… Her şekilde katlandık yani.. 🙂 Bir diğer örnek ise bir arkadaşımın erkek kedisi de mesela 2-3 yaşına geldi hiç bir kızgınlık belirtisi göstermedi tık yok.. O durumda da yani kısırlaştırmadılar.. Taa ki ne zaman belirtis gösterdi o zaman kısırlaştırdılar… Yani bence de doğrusu bu… Bir kez kızgınlık dönemi yaşamyı kedinize bu anlamda o süreçte destek olmayı düşünmelisiniz bence…Evet erkek kediler koku bırakmak alanlarını işaretlemek ve dişileri çağırmak için çiş püskürtme yolu ile koku bırakıyorlar… O koku da zor çıkan bir koku ama çıkmaz falan değil… Petshoplarda satılan özel koku giderici spreyle var onlardan kullanmak gerekiyor. İnsanlar genelde bu ürünleri bilmiyor veya kullanmıyorlar… Sadece silip normal deterjanla bırakıyorlar o yeri alanı.. Ama kedilerin burnu bizden çok çok daha fazla hassas.. Siz orayı normal bir deterjan ile temizledim zannedersiniz ama onun burnu oradan hala idrar kokusunu almaya devam eder ve o nedenle de gider yeniden oraya işer işer… O nedenle bu kokuları çıkartmak için özel formüle edilmiş daha güçlü ama hem de petlere zararı olmayan ürünleri de normal bir şekilde temizliğin yapmanın ardından ayrıca kullanmak gerekiyor.
Merhab öncelikle … Bende kedimi kısırlaştırmak ve kısırlaştırmamak arasında kaldığım için buradayım. Ben İstanbulda yaşıyorum 15 yaşındayım. Şimdiye kadar çok fazla kedim oldu …Bahçemde baktım. Bahçemde baktım derken yemek verip sevmekten bahsetmiyorum. Kedilerim ölene kadar hep yanlarındaydım . Daha sonra annem ve babam ayrıldığı için annem ile birlikte annemin tarafının apartmanına taşındık en üst kattayız. Geçen sene 1 Haziran’da evime bir kedi aldım.Annem pek razı olmasada tüm sorumlulukları benim olmak üzere aldık.Taşındığımız aile apartmanının en üst katında oturuyoruz ve bahçesi olmadan direk sokağa açılan bir apartmanımız var.Apartmanda kullanmadığımız eşyaları kaldırdığımız küçük kısımlar var . Kedim arasıra kaçamak yapıp oralara saklanıyordu bulduğu şeyleri tırnaklayıp oynuyordu felan… Birgün apartmanın çıkış kapısı açık kalmış kedim de dışarı çıkmış olmalı ki hiçbiryerde bulamadım.Bayağı telaş yaptım.Apartman kapısının açık olduğunu görünce belkide çıkmıştır diye düşündüm dışarı çıktığımda kedim kendinden biraz daha iri bir kediye doğru kulaklarını eğmiş garip sesler çıkarıyordu. Bende kavga ettiklerni düşünüp kedimi kaptığım gibi eve getirdim. Kedim o günden beri hep dışarı çıkmak istedi. Doğduğundan beri hiç dışarı çıkarmamıştım .Evimizin kapısını patisiyle açmaya çalışıyor garip garip sesler çıkarıyordu .Annem zaten kediyi evde istemediği için “Hayvanın doğal hayatını kısıtlıyorsun ” gibi şeyler söyleyip benim vicdanımı sızlattı 😦 bende birkerecikten birşey olmaz diye düşünerek Kedim Mirayı ( erkek ) sokağa bıraktım .Biraz başında dikildim heryeri korkakca inceleyip durdu . Sokağımızdaki insanların ve komşularımızın pek dostcanlısı olduğu söylenemez ayrıca karşı komşumuzun bir Pitbull köpeği var. Benim giremediğim yerlerden biryerlere girip gözden kayboldu . Çok aradım ama bulamadım. Eve çıkmak zorunda kaldım 7-8 saat sonra balkondan bağırığımda sokağın ortasına doğru fırlayıp cevap vermeye başladı. Hemen eve aldım.Mamasını yedi ve uyudu. Daha sonra kapı önünde çok bağırmaya başlayınca yine çıkmasına izin verdim. Bu sefer bende izledim. İlk binadan kaçtığında kapıdaki “kavga ettiklerini” sandığım kediyle garip garip sesler çıkarıyorlardı.Kedim o nereye gitse onun peşinden gidiyordu.Ben kavga felan ediyorlar sandım ama kur yapıyorlardı sanırım. kedim biraz daha durduktan sonra içeri yeniden aldım . Diğer kedi bir sokak kedisi olduğu için pire bulaşmış olabilir diye düşündüm .. Aslında pire tasması var ama yinede annemin de huylanmaması için yıkadım hemen damla damlattım ve eve aldım. Kedim artık kapının önünde acı acı bağırıyor.Bende dışarı çıkmasını istemiyorum dediğim gibi sokağımızın hemen başında bir kıraathane var bu yüzden sokaktan sürekli arabalar geçiyor, komşularımız pek sıcakkanlı değiller ve köpeği olan bir komşumuz var.Yani anlayacağınız pek hoş bir ortamda yaşamıyorum. Ocak ayının 6-7’sinden beridir bu böyle. Kedim çok acı miyavlıyor, zaten apartmandaki akrabalarmıız ve annem de kediyi başından beri istemedikleri için bana bu konuda çok yoğun bir baskı uyguluyorlar ben kendimi sanki ona işkence yapıyormuş gibi hissediyorum. Ne yapabileceğimi biraz araştırdım “kısırlaştırmak ” en iyi yoluymuş sanırım buna çözüm olarak .Ama ben dediğim gibi ailem tarafından destek de almıyorum fiyatları da bir öğrenci için çok fazla . En azından ailem bana yardımcı olana kadar kedimi sakinleştirmek için ne yapabiliriim. Kedim şimdi hep kapının önünde acı acı miyavlayıp garip sesler çıkarıyor… Bu durum beni çok da üzüyor sanki gerçekten bir kısıtlama yapıyormuş gibi hissediyorum … Sizce ne yapmalıyım ?
Kedini hiç dışarı çıkarmamalıydın madem müsati bir bahçe ortamı vs de yokmuş. Kaçamak maceralar yaşaması masummuş gibi görünse de cinsel yolla bulaşan öldürücü birçok hastalıkk kapabilir, saldırıya uğrayabilir, araba ezebilir, dişi kedilerin peşinden gidip geri gelmeyebilir bir daha bulamazsın ve onu sokak şartlarına mahkum etmiş olursun kısacası bence dışarı çıakrtmanın hiç iyi bir yanı yok…Ama özel bahçeli mustakil bir evde yaşıyoruz deseydin vücut tasması ile sınırlı zamanlarda sen de refakat ederek zevk için dolaştır macera olur ona diyebilirdim. Ama bu şartlarda hayır… Hele ki kısırlaştırılmamış bir kediyse ilk 2 sinde geri geldiği yakalayabildiğin için cidden çok şanslısın artık şansını zorlama bence. Hemen kısırlaştır kedini, 200 lira civraında yanılmıyor isem güncel fiyatları bilemeyeceğim ama en son o fiyattı …Bir şekilde toparlamaya çalış bu rakamı…Kedinizi sakinleştirmek için yapabileceğin bir şey yok maalesef ki…Evde sıkılmaması için de değişik oyuncaklar vs alıp bol bol oynatıp yormaya çalış…
Tabi kesinlikle haklisiniz dogru soluyosunuz ama tabi bu konu cift cins kedisi olanlar icin gecerli olmaz tabi bende cift sfenks var benim gelir kaynagim oldu cok guzel bisey bencr tavsiye ederim x)
Bu yazi icin gercekten minettarim, evime beni gunlerdir Persian eden kizim jili, uykusuz Ve vicdan azabi cektigim bir donem. Kirlastirmali mi? Kisirlastirmamalimiyi dusunurken bu yazi Cok yardimci oldu. Binlerce kez elinize yureginize saglik. Tam zamninda:)
Merhaba, dişi bir kedinin yaşının ilerlemiş olması 2.5 yaş kısırlaştırma ameliyatı için geç kalınmış sayılır mı yaşın ameliyatın kolay veya zor geçmesinde bir etkeni var mı? Ayrıca, küçük bir şehirdeyim ve fazla veteriner seçeneğimiz yok bulunanlar dan en iyisi diye düşündüğümüz bir yer ameliyat sırasında ölme olabileceğini söyledi ve kızım da bunu duydu dolayısıyla endişelendik, böyle bir ihtimalin olmaması için ne yapmak gerekir? Cevabınız için teşekkürler
Merhabalar. Oncelikle bu faydali paylasiminiz icin cok tesekkurler. Biz eve çok sakin bir erkek sokak kedisi almayi düsünüyoduk. Tüm esyalarini almistik. Alt komsumuz 2 haftaligina ben bakayim sonra size vereyim dedi. Kisirlastirirsiniz dedi. Ama kedi durduk yerde saldirgan olmaya baslamis. Veterinere de gittik. Ciftlesme doneminden dolayiymis. Acaba ne yapabilecegimiz hakkinda bir fikriniz var mi ? Kisirlastirinca saldirganligi gecer mi ? Simdiden com tesekkurler. 🙂
Merhaba meltem hanım. Ben 1 sene önce bir yavru kedi bakmaya başladım. Ama bu kızgınlık dönemiyle ilgili hiç bir fikrim yoktu. Şuan gerçekten çok zor durumdayım. Ne yapacağımı bilmiyorum. Siirtte yaşıyorum ve Burda hiç bir veteriner kısırlaştırma ameliyatını beceremiyor. Bende ne yapacağımı bilmiyorum. kedimde bende helâk olduk. Bana bi akıl verirseniz çok memnun olurum. Ondan ayrılamıyorum. Sokağa bırakamam onu. Lütfen biri yardım etsin. 😭😭😭😭
Mutlaka kısırlaştırmanız lazım, eğer kendi şehrinizde evcil hayvanlara bakan bir veteriner yoksa o halde ulaşabilmenizin mümkün oalcağı eşinizin dostunuz yaşadığı başka bir şehirdeki veterinerleri araştırın ve kedinizle küçük bir seyahat ederek orada kısırlaştırın…Yapacak fazla bir seçenek yok yani…Sokağa asla bırakmayın geri dönmez, çok düşük bir ihtimal dönerse bile hamile kalmış olur birkaç ay sonra evde kendi kediniz + 4-5 kedi yavrusu daha olur iş iyice çığrından çıkar bu yola girmemelisiniz… Ayrıca ev yaşantısına alışkın bir kedi sokaklarda yapamaz…İnternetten bir ön araştırma yapın Siirt çevresindeki illerdeki veterinerleri bulun telefonla arayın görüşün.. Siirtteki belediye veteriner hekimlerini araştırın onlarla görüşün… Mutlaka birisini bulursunuz yani..Çaba sarfetmeniz lazım belki de daha fazla araştırmsa yaparak… Siirt ve çevresinde kısırlaştırma yapan illaki en azından 1 veteriner vardır diye düşünüyorum…
Yaaa ne tatlı yazmışsınız. Şu an bizimki de öyle ama daha 7,5-8 aylık nasıl kısırlaştırayım. Çok küçük değil mi?? Bide benimkinin bağırtıları anlatıldığı kadar şiddetli değil yahu, ilk diye mi acaba??
Her kedide şiddeti farklı olabilir elbette, bizim küçük kedimizi Misha 6 aylıkken kısırlaştırılmıştı aslında her kedinin gelişimi de kendine göre değerlendirilmeli o noktada en iyi kararı veterineriniz verebilir.
Valla açıkçası benim de ilk kedi sahipliğim. 8 aylık bir tekir kedim var. Ancak 1 haftadır evde uyku yok, iş yok, dinlenme yok, kısacası hayat yok. Sevmeye kalksam bağıra bağıra ortalığı yıkıyor. Sevmesem odaları dolaşarak nara atıyor 🙂 Ben de epey bir tereddütteydim, veterinerimle konuştuktan sonra internette kısırlaştırma videolarını izlediğim için 😦
Ama valla ne yalan söyleyeyim sayenizde net karar verdim. 3-5 güne şu dönemi bir atlatsın ilk iş veterinerin yolunu tutacağız birlikte 🙂 Bu arada bir çok bilgiye baktım internetten, sizin yazınız belki içlerinde en uzunuydu ancak bir başladım sonuna kadar devam etmeden bırakamadım. Gayet akıcı ve samimi bir anlatım olmuş. Ellerinize, emeğinize, yüreğinize sağlık.
Acaba kısırlaştırmayı yaptırdınız mı eger yaptirdiysanız nasıl oldu kedicik iyi mi şu an?
Merhaba Eda Hanım,
Evet kısırlaştırmayı yaptırdım. 1,5 ay kadar oldu. Kızım şu an gayet iyi durumda 🙂 Eski uyutmamaları, sürekli inlemeleri ve moralsiz hali gitti. Tam bir canavar geldi yerine (şikayetçi miyim, tabii ki hayır 😀 ) 1 hafta kadar biraz kendisi açısından zorlukları oldu ama neyse ki kanamadır, dikiş atmadır(zaten çok düşük bir ihtimalmiş), vs… hiçbir problem yaşamadık. 🙂
Benim kızımda 10 aylık ve 3 gün önce kızgınlığa girdi onun için cok üzülüyorum mama yemiyo iki gundür aç dolaşıyo sadece su içiyo hemde baya içiyo bitiminde bizde kısırlaştırmayı düsünüyoruz şu kızgınlık dönemini bi sağsalim atlatalım bisey istemiyorum :(( bu arada yazınızı yeni keşfettim gercekten cok faydalı oldu benim icin…
Ben de kedimi kisirlastirdim
Bu güzel önemli bilgiler icin cok Tesekürederim.
Kedimi cok seviyorum sözler yetmez anlatmaya
Merhaba, çok doğru bir yazı ve yerinde olmuş. Aslında ben kedim kısırlaştıktan sonra kafasına takılan o huni gibi şeyle çok sıkıntı çektiğini ve ameliyat yarasını gördüğümde çok üzülmüştüm ama dediğiniz gibi 10 günlük süreçte normale dönülüyor. Şuan başka bir sıkıntımız var kedimiz bizimle son bir haftadır oynamamaya ve sürekli yatmaya halsizleşmeye başlamıştı. Veterinere gittik kan testinde bir şey çıkmadı fakat sonra alerjik nezle oldugu düsünüldü solunumunda sıkıntı var onu biraz zorlıyor. Bu konuda deneyim sahibiyseniz cevabınızı bekliyorum. Teşekkürler
Merhaba kedilerde alerjik nezle konusunda bir deneyimim olmadı maalesef… Ama genel olarak bağışıklık sistemini desteklemek için kullanılan ve özellikle solunum konularında başarılı bir ürün olan lysine i deneyebilirsiniz. Ülkemizde artık satılmıyor ama şuradan alabilirsiniz http://animals.newfoodcorp.com/EN/prod/7667/VetriScience/Cat/Nutritional-Supplements/Specialties/Vetri-Lysine-Plus-Soft-Chews.html veya yurtdışına giden bir arkadaşınız olursa getirtebilirsiniz.
Merhaba Meltem hanım benim kedim 3aylık bir dişi daha kısırlaştırmaya zamanımız var gbi ama şimdiden kafamda bazı şeylerin oturmasını istyrm neresi en iyidir bilemyrm internetten araştırdığım kadarıyla laparoskopik yaptırmak en iyisi gbi bu konu hakkında ne düşünyrsunuz tabi fiyatları Bilmyrm ama şartlarımı biraz zorlamak istyrm kızım için birde ben şuan İstanbul’da otrym bu konuda bana önerebilceğinz bir yer var mı merak ettim
Merhaba benim kedilerimden biri 12 diğeri 6 yaşında dolayısı ile en sın 6 yıl önce bir kısırlaştırma ameliyatı mevzuumuz olmuştu bir daha da olmadı, sokaktaki kedileri ise bize yakın kliniklerde yaptırdık ama inanın laparoskopik mevzusunu ilk kez şimdi sizden duydum ve harikaymış dedim. Ama detay veya avantajları dezavantajları nedir nerelerde yapılır inanın hiç bilmiyorum şimdi duyduğum bir kavram olduğu için… Bizimkiler hep süregelen klasik ameliyat yöntemi ile olmuşlardı.. Size laparoskopik stilde kısırlaştırma yapan bir yer dolayısı ile bilmediğimden öneremeyeceğim ama kendi veterinerime yönlendirebilirim güvenirim severim çünkü 2 veterinerimiz var biri Küçükyalı Candostu Veteriner kliniği Tansu Kaan Kaplan, diğeri ise Ardıç Dalı Veteriner Kliniği Ahmet Marangoz, bunlardan herhangi biri laparoskopik yapıyormu şuan hiç bilemiyorum belki Ahmet Bey yapıyordur orası daha bi hayvan hastanesi türünde çünkü bir arayıp sorun yeri Altıntepe Maltepe de. Kızgınlığa girmeden yaptırmamalısınız zaten ilk kızgınlığı bitince hemen vakit kaybetmeden yaptırabilirsiniz.
Meltem hanım benim bir kedim var çiftleşti ve tekrar çiftleştirme.Evimizde 7-8 tane kedi yavrusu var.Ben bu kedi yavrularını başka sahiplenmek isteyen insanlara vermek istiyorum.Verirsem doğru mu yapmış oluyorum?Ve benim 2 kez çiftleşen kedimi şimdi kısırlaştırırsam bir işe yarar mı?
Yazdıklarınızdan tam anlayamadım ama anladığım kadarıyla cevap vermeye çalışayım kediniz çiftleşip doğurduktan sonra yavrular sütten kesildiklerinde yani 2-3 ay geçtikten sonra yeniden çiftleşmeden hemen kısırlaştırılmalıdır. Zaten çiftleştiyse ve yeniden hamile kaldı ise kısırlaştırılma yapılamaz yeniden doğurup aynı süreci yaşayıp benekleri sütten kesildiğinde yapılabilir beklemelisiniz. Elbette bence kedinizi kısırlaştırmanız en iyi seçenektir hem onun sağlığı için hem de yuvasız o kadar can varken habire yenilerinin doğması çok da etik olmadığı için. Evinizdeki bebek kediler 2,5-3 aylık olmadan sütten kesilmemelidir ve annelerinden ayrılmamalıdırlar ancak bu sürecin sonunda yuvalandırabilirsiniz ve yuvalandırmanız elbette en iyi seçenektir hepsine nasıl bakabilirsiniz ki her birinin onlara iyi bakacağından emin olduğunuz yeni yuvaları olsa çok daha iyi olur başta alışma zorluğu çekseler de hemen 1-2 haftaya yeni hayatlarına adapte olurlar.
O kadar güzel içten ve sıcak anlamışsınız ki çok hoşuma gitti ve de çok bilgilendim.. ben de ilk kez kedi bakıyorum ve onu çılgınca seviyorum.. çok deli bir duygu onu hiç bırakamıyorum ya bu nasıl birşey.. bence mutluluk istiyor ya da arıyorsanız kesinlikle bir kedicik ve kopekcik dahil edin hayatınıza.. inanın bana herşeyi değiştiriyorlar.. kedim pamuk ve kendi adıma çok teşekkürler !. Sevgiyle kalın.